Orhan Pamuk`un Benim Adım Kırmızı adlı eserinde yer alan `Ben` kavramına hermeneutik bir yaklaşım
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
?Orhan Pamuk'un Benim Adım Kırmızı Adlı eserinde yer alan 'Ben' Kavramına Hermeneutik Bir Yaklaşım başlığı altında çalışılan bu tez, hermeneutik yaklaşımın tarihi, gerçekçi ve postmodern unsurları içeren bir romana, 'ben' kavramı ışığı altında uygulanabilir olup olmadığı sorununu ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu çalışma içerisinde ana hedef, Benim Adım Kırmızı adlı eserden yola çıkarak, bir edebiyat eserine hermeneutik bir yaklaşım uygulayarak, o eseri, felsefi bir çerçevede anlamak ve yorumlamaktır. Bu bağlamda, söz konusu olan çözümlemede ilk olarak, esere hermeneutik yöntemle yaklaşılmış ve bu amaç, eserin hikâye örgüsünün içinde yer alan 'ben' kavramının irdelenmesi aracılığıyla gerçekleştirilmiştir; dolayısıyla bu çalışmada aynı zamanda edebiyat-felsefe-hermeneutik ilişkisi üzerinde ayrıntılı olarak durulmuştur.Yirminci yüzyılın ikinci yarısında bir sanat akımı olarak mimaride yoğun bir şekilde adını duyuran postmodernizm en kısa zaman içerisinde edebiyatla sıkı bağını kurmuş, edebiyatta yeni diyebileceğimiz yazınsal bir süreç ortaya çıkmıştır. Özellikle tarihle olan birlikteliğini de pekiştiren postmodern edebiyat, tarihi olayları, tarihsel kişileri, mekânları, zamanı yazarın kendi kurgusal düşüncesiyle örtüştürerek, metinlerarası ilişkiden (diyalojizm) yararlanarak sanatsal, siyasal, kültürel, toplumsal yorumlar ortaya koyarak edebiyat-felsefe birlikteliğine bir kapı daha aralamıştır.Orhan Pamuk (doğum tarihi 1952) yazın hayatına Cevdet Bey ve Oğulları (1982) adlı romanıyla 1979 yılında Milliyet Yayınları ve Orhan Kemal (1983) roman ödülünü alarak girer. 2006 yılında Nobel Edebiyat ödülü alan Pamuk, Beyaz Kale ve Benim Adım Kırmızı adlı eserlerinde Rönesans?Ortaçağ arasında bir köprü oluşturmaktadır. Benim Adım Kırmızı en yalın ifadeyle, Doğu ve Batının resim sanatı arasındaki farkını ortaya koyar. Roman, resim sanatında perspektifi bularak uygulayan Batının bu farklılığının, Osmanlı sarayında uygulanışını, elli dokuz öyküde farklı birinci tekil kişilerin anlatımından ele alır.Orhan Pamuk, Doğu ve Batının bir sentezi olan Türkiye'de/İstanbul'da yaşadığı yıllarda, batılı bir gözle ve yaşam tarzıyla romanlarında, Doğunun-Osmanlının geleneksel motiflerini Batının dünya görüşüyle ustalıkla, bir eş deyişle, mimari bir üslup ve güzellikle birleştirerek okuyucuya sunar. Özetle, Orhan Pamuk'un Benim Adım Kırmızı Adlı Eserinde Yer Alan 'Ben' Kavramına Hermeneutik Bir Yaklaşım adlı tezde, Doğu-Batı karşılaştırması, hermeneutik açıdan değerlendirilmektedir.Anahtar kelimeler: Ben, Doğu ve Batı, Hermeneutik, Antropontoloji. The objective of This thesis, presented under the title `A Hermeneutic Approach To The Concept Of 'Ego' That Appears in Benim Adım Kırmızı (My Name Is Red) By Orhan Pamuk`, intends to discuss the question whether a hermeneutic approach under the light of the idea of 'ego' is applicable to a historical novel, which contains realistic and postmodernist elements. The main objective of this work is, understanding and interpreting a literary work of art in a philosophical context by applying a hermeneutic approach to that work; based on the novel My Name is Red. In this regard, we have first treated the literary work through hermeneutical method in the literary analysis and fulfilled this objective by investigating the `ego` concept incorporated into the plot of the story. Hence, we also handled the relationship between literature, philosophy and hermeneutics extensively in this work.Postmodernism, which has become well prominent as a movement of art in the second half of the twentieth century in the realm of architecture, has rapidly established close connections with literature, and a literary process that we could define as `unprecedented` in the literature has emerged. The literary postmodernism that has particularly consolidated its associations with history, has opened another door to the synergy between literature and philosophy by matching up historical events, historical persons, places and time with the own fictional thinking of the author; by presenting artistic, political, cultural and societal interpretations through utilizing the intertextual relationships (dialogism).Orhan Pamuk (born in 1952) started his literary career by winning the Milliyet Press Novel Contest in 1979 and the Orhan Kemal Novel Prize in 1983 with his Cevdet Bey ve Oğulları (Mr. Cevdet and His Sons) (1982). Pamuk, who received Nobel Prize in Literature in 2006, bridges over Renaissance and Medieval Age in his works Beyaz Kale (The White Castle) and Benim Adım Kırmızı (My Name is Red). In his My Name is Red, he exhibits the disparity between East and West in art of painting, to put in a nutshell. The novel handles how this peculiarity of the West has been applied in the Ottoman court, through fifty nine stories via narrations of different first person singulars.During the years that Orhan Pamuk lived in Turkey/Istanbul that is a synthesis of East and West, he presents the traditional motives of the East/Ottoman to the reader through a western view and lifestyle in his novels in a skillfully manner, with other words, fusing them with an architectural style and elegance. In brief, in the thesis with the title A Hermeneutic Approach ToThe Concept Of `Ego` That Appears in Benim Adım Kırmızı (My Name Is Red) By Orhan Pamuk, a comparison between East and West is discussed from a hermeneutic aspect.Keywords: Ego, East versus West, Hermeneutics, Anthropontology.
Collections