Oryantalizm: Coğrafi ayrımdan söylemsel ayrışmaya Türk düşünce hayatı örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Oryantalizm, Batı'nın Doğu üzerindeki söylemsel kurgusu üzerinden oluşturulan hakimiyeti anlamında kavramsallaştırılmıştır. Batı öncelikle kendi coğrafi sınırını belirleme anlamında Doğu ile arasına bir fark koymuş, sonrasında bu coğrafi farkı zihinsel, akılsal, davranışsal, ahlaksal vb. ayrılıklar üzerinde kurgulamıştır. Süreç içinde Batı'nın oluşturduğu kurgu değişerek Doğu'nun üzerinde kurduğu hakimiyetin bir aracı haline gelmiştir.Edward Said'in 1978'de yazdığı kitap oryantalizm açısından bir milat niteliğindedir. Batı'nın hegemonik söylemsel kurgusunun, sömürgeciliğini temellendirdiğini bize göstermiştir. Oryantalizmin araştırma nesnesi Doğu'dur. Doğu toplumlarını açıklama iddiasıyla yola çıkmış olan Batı entelektüelleri, bu incelemeleriyle kendilerini de şekillendirmişlerdir. Bu anlamda oryantalizm, Batı'nın fikirleri, tarzları, ilgileri ve eylemlerinin de tarihidir. Batı, hegemonik söylemsel oluşum sürecini önce dini ve edebi literatüründe gerçekleştirmiş, sonraları daha sistematik hale gelmiş, felsefe ve edebiyat gibi çeşitli bilim dallarında, resim ve müzik gibi sanat alanında görülürken, fotoğraf ve filmin icadıyla sinemada yaygın olarak kullanılmıştır. Bu çalışmada oryantalizmin coğrafi ayrışmadan söylemsel ayrışmaya doğru giden süreci incelenmiş, bu anlamda edebiyat, felsefe, cinsellik ve sanat alanında stereotiplerin oluşumu literatür taraması yapılarak incelenmiştir. Bu bağlamda Oryantalizmi daha iyi anlayabilmek için Türkiye'deki aydınların Batı'nın Doğu'ya bakışı üzerine fikirlerini almak amacıyla görüşmeler yapılacaktır. Orientalism or Oriental Science, has been conceptualised as the predomination of the West that was established on the discoursive fiction about the East. The West had set up a distinction between itself and the East, primarily in order to determine its own geographical borders, than constructing these geographical borders on mental, intellectual, behavioural, ethical etc. differences. The fiction which the West established has changed in time and become a tool for the domination it constructed. The book written by Edward Said in 1978 is a milestone from the point of view of Orientalism. He explains that the the West bases its colonialism on this fiction of hegemonic discourse. The East is the research subject of orientalism. Western intellectuals who started out with a claim to explain the Eastern Societies have also shaped themselves with these studies. Orientalism is also the history of the ideas, manners, interests and actions of the West in that sense. The construction of the discoursive fiction of domination of the West had primarily taken place in the religious texts and literature followed by a more systematic development; this discourse has become more visible in various disciplines such as philosophy and literature, spreading on to arts and music. This hegemonic approach has been used widely in photography and cinema as well with the invention of these disciplines . The conceptual and hypothetical framework of Orientalism has been explained in this study; the process evolvement of the geographical segregation into discursive segregation as well as the establishment of stereotypes in literature, philosophy, sexuality and arts has been examined by reviewing the literature. Interviews have been conducted with a group who have studies in this field and the interviews have been analysed in this thesis in order to understand the perspective of the intellectuals in Turkey about the viewpoint of the West on the East and how Orientalism is understood in Turkey.The area of use for Orientalism in Turkey and the manner of approach to this topic has been generalised with these interviews.
Collections