Alain Badiou`da siyaset ve etik ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tez, insan için yeni, İyi ve evrensel olanı yani `hakikat`i arayan Alain Badiou'nun, bilim, sanat, aşk ve siyaset olarak belirlediği hakikat kategorilerinden siyasetin, etik kavramıyla olan ilişkisini incelemektedir. Badiou, postmodern kültür ortamının ve her alanda hegemonyasını sürdüren kapitalizmin değer yargılarının gerçek bir etik anlayışın gelişmesini nasıl engellediğini, günümüz siyaset anlayışıyla paralel bir şekilde irdelemektedir. Bu bağlamda insanı aramamız gereken yeri de sorgulayan Badiou'nun insanın neliğine ilişkin yürüttüğü soruşturma, siyaset ve etik ilişkisi açısından dikkate değer görülmüştür. Genelde etik diye bir şey olamayacağını, sadece tekil hakikatlerin etiği olabileceğini savunan Badiou'ya göre siyaset, mevcut durum tarafından imkânsız ilan edileni mümkün kılan bir düşüncenin inşa sürecidir. Badiou'nun, insan için eşitlik ve özgürlük içeren hakikat süreçlerini ortaya çıkartan bir düşünce olarak nitelendirdiği siyaset ile tekil hakikatlerin etiği arasındaki ilişki, siyasetin, insan için trajedi yarattığı anlara karşı bir uyanış fırsatı yaratması açısından günümüze ışık tutmaktadır. Badiou, bu uyanışları potansiyel bir sürekliliğe `komünizm İdeası` ile taşımaktadır. Badiou'nun `komünizm İdeası`nı geçmiş mirasından kurtararak siyaset sahnesine yeniden çıkartmasının önemi; siyasetin, özünde çıkar gütmeyen eylem denen somut sürece dâhil bir düşünce olduğunu hatırlatmasıdır. Badiou, `olay`, `özne`, sadakat` ve `hakikat` kavramlarıyla bir olay felsefesi ortaya koymakta, siyaset ve etik kavramlarını birbirinden ayırt etmeksizin aynı kaynaktan türetmektedir. Bu çerçevede Badiou'nun siyaset ve etik kavramlarına ilişkin görüşleri, `bu dünyanın var olmayanı olarak` yaşadığını düşünenlere, siyaseti `kişisel çıkarların bir aracı` haline getirenlere, mevcut halin kabul edilemezliğini ilan edip, `eşitliği, adaleti ve hakikati arayanlara`, siyaset ve etiğin gerçekte ne olduğunu `olan`dan yola çıkarak sorgulatmaktadır. Bu sorgulamaya küçük de olsa bir katkı sağlayabilmesi bu çalışmanın en önemli başarısı olacaktır. Anahtar Kelimeler: Olay, Özne, Sadakât, Hakikat, Hakikatler Etiği, Özgürleştirici Siyaset, Komünizm İdeası. This thesis examines the relationship of politics, which seeks new, good and universal, or the `truth` in other words, for human, and which is one of the four categories of truth together with science, art and love, as determined by Alain Badiou, with the concept of ethics. Badiou examines how the postmodern cultural milieu and the moral values of capitalism that maintains its hegemony in every domain prevent the development of a true ethical mentality, collaterally with today's political comprehension. The work of Badiou, who also, in this sense, questions where the human should be looked for, that interrogates about human's `being what` is considered significant due to its relationship between politics and ethics.According to Badiou, who defends that there cannot be general ethics, but only the ethics of individual truths, politics is but a construction process of an ideal that makes possible the one recognized impossible by the present conditions. The relationship between the ethics of individual truths and the politics that Badiou defines as an ideal which reveals the truth processes containing equality and freedom for human sheds light upon today in terms of offering a chance of awakening against the moments when the human is driven to tragedy by politics. Badiou carries these awakenings to a potential continuity with `the Idea of Communism`. The importance of which Badiou redeemed `the Idea of Communism` from its past legacy and put it onto the political stage once again is that he reminds us the politics, in its essence, is an idea that belongs to a concrete process called non-self-seeking act.Badiou manifests an event philosophy with his notions of `event`, `subject`, `loyalty` and `truth`, and he derives the concepts of politics and ethics from the same source without separating them. Within this scope, the opinions of Badiou on politics and ethics tell `the ones who think they live not as a part of this world` and `the ones who use politics as a means for their self-seeking purposes`, have the ones who declare that the present situation is unacceptable and who seek for equality, justice and truth` to question what politics and ethics are in truth, by looking at `what is present`. Contributing to this questioning, even if at a minor level, would be the greatest success of this study.Keywords: Event, Subject, Loyalty, Truth, Ethics of Truths, Liberatory Politics, Idea of Communism.
Collections