Sivil itaatsizlik ve üç antigone
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Sivil itaatsizlik eylemi, yasaların ya da iktidarın/hükümetin uyguladığı politikaların değiştirilmesini hedefleyen ve yasadışı olarak gerçekleştirilen bir direniş eylemidir. Sivil itaatsizlik; yasalara uyma zorunluluğuyla belirgin toplum düzeni ile insanın/kişinin hakları ve bu hakları kullanma özgürlüğü arasındaki çatışma sonucunda gerçekleşen bir eylemdir. Söz konusu çatışmalı durum içerisinde sivil itaatsizlik eylemini karşılayan taraf olarak iktidarın; itaatsizlik eylemini değerlendirme tarzı ve itaatsizlik eylemcisine uyguladığı muameleyle birlikte, insansal bir kurum olarak devlet ve hukukun varoluşuna ilişkin sorgulamalar gündeme gelmektedir. İktidar olmak yoluyla devleti temsil eden kişi/kişilerin, devleti/düzeni korumak gerekçesiyle eylemi, suç oluşturan bir eylem olarak değerlendirmeleri sonucunda insan harcanabilmekte ve devlet varoluş amacından uzaklaşabilmektedir. Oysa ki; haksız olduğu düşünülen yasanın değiştirilmesini şiddet içermeyen bir şekilde talep eden sivil itaatsizlik eylemi, düzenin insana dayanması gerekliliğini anımsatması açısından önemli görünmektedir. Bu çalışmada aynı mitos üzerinden Sophokles, Anouilh ve Demirel tarafından farklı tarihsel gerçekliklerde yeniden yorumlanan üç farklı Antigone tragedyasında, Antigone'nin gerçekleştirdiği itaatsizlik eylemi sivil itaatsizlik eylemi bağlamında değerlendirilecektir. Bunun için de öncelikle sivil itaatsizlik fenomeninin kavramsal olarak çerçevesi belirlenecek, başka bir deyişle tanımı yapılacaktır. Sonrasında, değerlendirme etkinliğinde kişi etkeninin önemine dayanılarak; her bir Antigone yorumunda eylemi gerçekleştiren (Antigone), eylemi karşılayan (Kreon) ve eylemin dışında kalarak eylemi değerlendiren kişi/kişiler kendi yapısal bütünlükleri içinde değerlendirilecektir. Son olarak da, üç farklı Antigone yorumunda, itaatsizlik eylemini gerçekleştiren kişi olarak Antigone'nin eylemi, eylemi karşılayan kişi olarak Kreon'un eylemi ve eylemin dışında kalan kişi/kişilerin eylemi, sivil itaatsizlik eylemi bağlamında değerlendirilecek ve her bir kişi kendi tekliğinde devletin, yurttaşın/kişinin ve çoğunluğun neliğini gösterecektir.Sonuç olarak, üç farklı Antigone yorumunda da her bir Antigone'nin üç ayrı düzende de kendisine yer bulamayıp, harcanması; insanın biçimsel bir düzen kavrayışının içerisine hapsedilmesinin sonuçlarını göstermesi açısından değerli görünmektedir. Üç Kreon da Antigone'nin gerçekleştirdiği sivil itaatsizlik eylemini, insanın değeriyle ilişkilendirerek değil, düzeni koruma kaygısıyla ezbere değerlendirerek insanların harcanmasına yol açmıştır. Oysa ki; devlet, bir olanaklar varlığı olarak değerlendirilen insanın, varolan olanaklarını gerçekliğe dönüştürebilmesinin koşullarını yaratarak, insanın kendisini gerçekleştirmesini amaç edinen bir insan kurumudur. Buna karşılık, devleti temsil eden kişi/kişilerin, devleti korunacak ya da kurtarılacak bir varlık gibi algılamaları sonucunda; hukuk alanının gerçekleştiricisi olarak devletin hukuksal düzenlemeler yoluyla oluşturduğu düzenin, insanın değeriyle ya da etik ilkelerle ilişkisi sorunlu olacaktır. Devletin bu şekilde algılandığı düzenlerde de, sivil itaatsizlik eylemi, suç oluşturan sorunlu bir eylem olarak değerlendirilerek; insana direnme hakkı tanınmayacaktır. Anahtar Sözcükler: Sivil İtaatsizlik, Devlet, Düzen, İktidar, Hukuksal Düzenlemeler, Değerlendirme Etkinliği The act of civil disobedience is an act of illegal resistance which aims to change policies applied by the current administration or government. In other words, civil disobedience is an act resulting from the conflict between the structure of the community which is based on obedience to the governing laws, and the rights of the people, and the freedom to make use of these rights. The way that this disobedience act is being handled, together with how protesters are treated by the government, which is on the receiving end of this disobedience act, along with the existence of state and law as humanitarian entities is called into question. Because the act of civil disobedience is treated by the current office holders as a criminal act to protect the order, the protesters are largely viewed as expendable and the state drifts away from its reason of existence. However, the act of civil disobedience, which demands the amendment of the law viewed as unjust without violence, seems important to remind that the state is for the people.In this thesis, the disobedience act committed by Antigone, in the three separate interpretations written in different historical atmospheres of the tragedy Antigone by Sophocles, Anouilh and Demirel, will be evaluated in the context of civil disobedience. To achieve that, the phenomenon of civil disobedience will first be defined in proper notions. Afterwards, considering their structural integrity, the characters committing the act (Antigone), the characters receiving the protest (Creon), and the characters not taking part evaluating the act, will be discussed. Lastly, the actions of Antigone as the protester, Creon as the receiving person and other people who are not involved, in all three interpretations, will be evaluated in the context of civil disobedience, and these evaluations will lead to basic properties of the citizen, the state and the majority, respectively.The fact that Antigone, in all three separate interpretations, is unable to find herself a place in society and is therefore easily discarded, seems of value because it shows the results of human beings being imprisoned in some sort of a formal order. In all three versions, Creon evaluates the disobedience act committed by Antigone with the worry of keeping the order without question, and does not associate it with the value of the human being, resulting in people being expended. However, the state is an institution by the people with the ultimate goal of enabling a person, which is regarded as a creature of opportunities, by providing the conditions in which the person in question can turn his/her opportunities into reality. On the other hand, because office holders perceive the state as something to be protected or rescued, the relationship between the order set up by the state as the principal actor in legal matters, and humanitarian or ethical values will be problematic. The act of civil disobedience in societal orders, in which the state is perceived as such, will be regarded as a criminal act and the right to resist will not be granted to the people. Keywords: Civil disobedience, state, order, administration, legal regulations, human, evaluation activity
Collections