Bilinç-kimlik etkileşiminin nörofelsefe açısından temellendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bilinç ve kimlik arasında tersinir ve birbirini yapılandıran, dönüştüren bir ilişki bulunmaktadır. Bilinç, beyin başta olmak üzere sinir sisteminden kaynaklandığı için, öncelikle biyolojik ve genetik, sonrasında (nöro)anatomik, (nöro)fizyolojik yapı ve işlevler bağlamında ortaya çıkmaktadır. Beyin ve bilinç, bu asli özelliklere ek olarak bütünleşik bir biçimde genetik ve çevresel belirlenimler altındadır. Bilincin bu yapısal niteliği, beyin-bilinç bağlantılı tüm bilimsel araştırma ve felsefi soruşturmalarda sayılan unsurların bir arada değerlendirilmesini zorunlu kılar. Bu çerçevede beynin oldukça önemli bir özelliği olarak öne çıkan plastisitenin yol açtığı değişebilirlik, bütünüyle bilinç-kimlik etkileşimine de yansır. Tüm bunlardan dolayı, bu etkileşimin, biyolojik-çevresel, bireysel-toplumsal, tepkisel-rasyonel vb. gerilimlerle tanımlanan çok katmanlı bir yapılanma sergilediği netlik kazanır.Bilinç-kimlik etkileşiminin nörofelsefi açıdan temellendirilmeye girişildiği bu çalışmada, davranışçı-bilişsel sinirbilimin bulgularından faydalanmanın kaçınılmazlığı, plastisiteyi söz konusu etkileşimin merkezinde konumlanan bir olanak olarak görüp özgürlüğü bu olanakla ilişkilendirmenin gerekliliği gibi kimi saptamalar yapılırken, doğru yönetilmesinin koşullarının araştırıldığı plastisitenin, olumsuz yapılanmasından doğabilecek sorunlara çözüm önerileri de getirilmeye çalışılmaktadır. Dahası, bilinç-kimlik etkileşiminin, felsefe tarihinde, davranışçı-bilişsel sinirbilim yaklaşımından hareket eden nörofelsefi bir kavrayışla soruşturulmasına yönelinmektedir. Çalışmanın kapsamının genişletilmesi durumunda, etik, siyaset, sanat ve eğitim gibi alanlardaki açılımlarıyla disiplinlerarası tartışmalara önemli katkılarda bulunabileceği ve yaşanmakta olan kimi sorunların çözümlenmesi çabalarına, bu sorunların yeni bakış açılarıyla tanımlanarak soruşturulması bakımından destek olabileceği düşünülmektedir. There exists an interaction between consciousness and identity. Since consciousness is originating from nervous system including the brain specifically, it is, first of all, due to the biological and genetic properties and functions and then (neuro)anatomic and (neuro)physiological ones. İn addition to these principal properties, brain and consciousness are under genetic and environmental determinations. This structural property of consciousness makes all mentioned components to be evaluated all together in scientific researches related to the brain. Thus alteration due to plasticity being a very important property of the brain, influences the consciousness-identity interaction. Because of them this interactive relation exhibits a multi-layered construction determined via biological-environmental, individual-social and reactional-rational tensions.In this study, in which the consciousness-identity interaction is attempted to be founded in neurophilosophical way, some points as well as inevitability of the use of behavioral-cognitive neuroscientific findings, the necessity to relate freedom to plasticity placed at the center of this interaction are determined, while some solutions to the problems caused by the misleading of the plasticity are proposed. Furthermore this interaction in history of philosophy is inquired from neurophilosophical point of view. Extensions of the study provide important contributions to areas like ethics, politics, aesthetics and education.
Collections