Antik Yunandan günümüze devlet
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Tarihte devlet kavramı toprak parçası üzerinde egemenliği ifade etmiştir. Tarihler boyunca insanların sahip oldukları bencil duygular toplumları güç savaşına itmiş, ihtiyaç duyulan gücü ve toprak parçasını elinde bulundurmak isteyen toplumlar devleti kurmuştur. Devlet, belli bir toprak parçasında egemenlik sağlamış toplumların üstün güç olmak için insan, ülke ve egemenlik unsurlarının birleşmesinden oluşmuştur. Hukuk kurallarının belirlenmesiyle de kurulmuş olan devlet kendine kimlik kazanmıştır. Devletler tüzel kişilik kazanmaları ile hiçbir devletin müdahalesine uğramadan kendi belirlemiş olduğu kurallar ile sürekliliklerini sağlamıştır. Modern devlete can veren egemenlik anlayışının temelleri ise ortaçağ ve yeniçağın başlarında atılmış ve egemenliğin oluşmasına neden olan birçok tarihsel olayı içine almıştır. Toplumlar devlet kavramı etrafında oluşan zıt teoriler ve değişik ideolojileri tasvir eden filozoflar sayesinde devlet kavramı gerçekleştirmek istedikleri amaca ulaşmak için bir araç olarak değerlendirmiştir. Farklı siyasal felsefe akımlarına sahip olan filozoflar savundukları görüşler bakımından zıtlıkların oluşmasını sağlamıştır. Bu sebeple devletlerin siyasi, ekonomik ve hukuk sistemlerinde farklılıklar ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak devletler, devletsiz toplumlardan kent devletlerine, imparatorluklardan modern devlet anlayışına, gelişen siyasal iktidarlara ve devletlerin ulusal üstünlüğüne doğru iktidar yapılanmaları açısından tarihsel değişim ve gelişimlere sahip olmuştur. Devletlerin egemenlik açısından gelişimi ele alındığında da siyasi iktidarın sahip oldukları meşrutiyet ideolojisinden teokratik meşruluğa ve ondanda demokratik meşruluğa yönelen bir değişimlere sahip olmuştur. Bu da devletlerin eski varlıklarını tüm değişimlere uyum sağlayarak varlıklarını devam ettirdiğini göstermiştir. Böylece devlet gücü oluşmuş ve sınırlı egemenlik anlayışı uygulanmasıyla toplumların hakları devlet içinde korunmuş devletler üstün konumları sayesinde varlıklarında güçlü hale getirilmiştir. The consept of State expresses the sovereignty on piece of land in the past. Self- centeredness of people causes power struggle throughout history and the societies wishing to have the power and the piece of land establish a state. The State consists of human, country and sovereignty of people who to be a superior power on a certain piece of land. The State has gained an identity by determining the rules of law. Thanks to the legal entity, the States have maintained their continuity by their own rules without any state invervention. The basis of the concept of sovereignty that ensouls the modern state was founnded at the beginning of the middle age and the new age and covered many historical events that led to the formation of sovereignty. The societies have evaluated the consept of State as a means to achieve their wishings thanks to the philosophers describing the contradictory theories and the dfferent ideologies related to this concept. The philosophers who have different Political philosophical movements create opposing views about the State. Therefore, there are differences in the Political, economic and legal systems of the States. Consequently, the States have historical developments with regard to the power structures towards the Political power and the national state supremacy from the societies to the city states, from the emprires to the sense of modern state. When the development of State in terms of sovereignty is taken into consideration, it is seen that the consitutional monarchy of Political Powers changes from theocratical to democratic legitimacy. This situation indicates that the states continue thir existences by adapting to the new developments. Thus, the state has power and the application of the concept of limited sovereignty cause to protect the right of societies within the state and the states have gained strength by their superior positions.
Collections