Tevazu bağlamında gömülü yapılar durudeniz yerleşimi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Sonsuz uzay içinde düşünebileceğimiz her üç nokta, (yeter ki aynı doğrultuda olmasınlar) bize bir şey söyler. Sonsuz bir şey. Çünkü düzlem sonsuzdur ve aynı doğru üzerinde olmayan 3 noktanın bize söylediğidir. 3 nokta: tıpkı `İnsan yeryüzünde yaşar` cümlesindeki 3 şey gibi: İnsan, Yeryüzü, Yaşamak. İnsan yeryüzünde yaşar, fakat bu süreç başlar başlamaz yeryüzünü yani doğayı değiştirmeye de başlar. Çünkü kendine bir yaşam alanı açmalıdır. Dolayısıyla üç noktanın belirlediği düzlem değişir. Eğer üç nokta insan, doğa, yaşamak kavramlarının bulunduğu koordinatlarsa, o üç noktanın bize söylediği de `İnsan Yapısı Çevredir`. Başlangıçta bunun en masum müdahalelerle başladığı tahmin edilebilir, sonrasında insanın ağaç kesmesi gerektiğini biliyoruz, daha sonra orman. Ve durmadan büyüyen şehirlerinin önüne çıkan dağları uzağa taşıması gerektiğini de biliyoruz. Diğer yandan insanın sosyal yönü göz önünde bulundurulduğunda, farklı bir boyutta 4. bir noktanın varlığından söz edilebilir. `insan doğada başka insanlarla yaşar`. Diğer üç parametrenin karşılıklı etkileşim içinde birbirlerini değiştirdikleri gibi, insanın sosyal yaşantısı, kendisini, doğayı, ve eylemlerini değiştirir ve bunlardan etkilenir.İnsan doğayı değiştirerek eylemlerini barındıracak düzlemi belirlerken, diğer noktaların nasıl değişeceğini de hesaba katmalıdır. Bu ise çok boyutlu düşünmeyi gerektiren zorlu bir iştir. Ve bu zorlu işte insan, 21. yüzyılın başı itibariyle başarısız olmuş görünmektedir. Çünkü insanın, `ona dönüşmeyi isteyecek kadar doğayı iyi anlaması`, Sanayi devrimi sonrasında Mekanik bir şekilde işleyen kâinatı anlamasından çok sonra gerçekleşmiştir. Ama bir şekilde gerçekleşmiştir ve bunun mimarlıktaki yansıması olan, Ekolojik Mimarlık, kaynakların kötü kullanımı, gelecek nesillerin yaşamlarını sürdürebilmek için kaynak sıkıntısı yaşama ihtimali ve bir etik konusu olarak, insanın çevreye bakışının yeniden düzenlenmesiyle ilgilenir. İnsanın insana ve tüm varlığa karşı bakışını düzenleyen, eski dünyaya ait bir erdem olarak tevazu ise, ekolojik yaklaşımlarla paralel ve her türlü aşırılığa karşı bir konumdadır. Yeni dünyanın gerçek bedellerini ödemediğimiz, abartıya ve israfa dayanan rahatlığı ve şımarıklığı içinde, farkında değiliz fakat küçük de yeter, hatta güzeldir ve peşine düştüğümüz büyükler için ödemediğimiz gizli bedeller birikmektedir. Küçük yani sade, gösterişsiz olan, kibir içinde olmayan, insanları ötekileştirmeyen, saygılı ve sakin, hatta çekingen ve mahcup olan da güzeldir, ve benzer davranış içinde kendini toprağın bünyesine gizleyen yeraltı yapıları da, sağladıkları enerji korunumu, arazi kullanımındaki avantajlar ve çevreye nispeten az müdahaleleriyle çoğu durum, konum, zaman ve fonksiyon için doğru mimari çözümü sunabilirler ve doğal çevreye mükemmel uyumlarıyla güzeldirler. Anahtar Kelimeler, Tevazu, Ekolojik Mimarlık, Toprak Örtülü Binalar, Gömülü Binalar, Yeraltı Mimarlığı, Malcolm Wells Any three points that can be imagined in the endless space tell us something. Something endless. Because a plane is endless and is what 3 points tell us. 3 points just like 3 components of the sentence `man lives on earth`: man living and earth. Man lives on earth, but as the process begins, he begins to manipulate the earth. To live, he has to open a living space for him. So the plane determined by three points, changes. When the mentioned 3 points are, the coordinates of man earth and living, what those 3 points say us, is the `man made environment`. It can be guessed that manipulating the earth should have begun with the gentlest way possible. Then, we know that man had to cut trees, then forests, and then he had to move mountains away from his ever-enlarging cities. On the other hand, considering social needs of man, a 4th point on a different dimension should be added to the context. `man lives on earth with other men` Just like the other 3 parameters are in interaction with each other, the 4th one is so. Social life of man changes himself, the nature, and his activities, just as these chance his social life and each other.As he plans the plane to shelter his life by manipulating the nature, man has to consider how the other points move, which is an hard task needing multi dimensional imagination and in which, he seems to fail within the early 21st century. As the famous statement `We become what we behold` inspires, man's wish `to become a part of nature again` after beholding the complex ecological interactions enough, comes much later than, his `Metamorphosis` in the industrial age after beholding the world İsaac Newton described. But anyhow a growing concern for nature exists today, and its reflection in architecture. Ecological architecture deals with the misusage of sources, for today and for next generations, and is inspired by the redefinition of philosophy of man-nature relations. As a virtue of ancient wisdom, and by setting people's attitudes towards other people, and all other existence, humility acts in a parallel way with ecological approaches and fights against all kinds of extremism. In the comfort and waywardness of the new world based on improvidence and exaggeration, we are not aware but, small is enough, and even beautiful, and the hidden unpaid costs for `the greater` is cumulating to be paid by next generations. The quiet, and the respectful one, or simple and modest, and the one not in a great pride, or in a manner of discrimination and even the one behaving shyly, is beautiful. And in a similar way, for many functions, times and locations, and especially with less energy need and efficient land use, the buildings hiding themselves within the ground, may offer the correct architectural solution, and with a perfect and benign integration to the natural environment, they are beautiful. Key Words, Humility, Ecological Architecture, Earth Berm, Merged Buildings, Subterranean Architecture, Underground Architecture, Malcolm Wells
Collections