Kentsel dönüşüm projelerinde kullanıcı sürdürülebilirliği; Türkiye ve yurt dışı örnekleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Fiziksel, sosyo-kültürel ve ekonomik dinamiklerin ortak paydasında kentsel alanların mevcut dokularında, hızlı kentleşme ve küreselleşmenin getirdiği etkilerin bir sonucu olarak bozulmalar meydana gelmektedir. Bu bozulmalar fiziksel dokuda olabildiği gibi kenti oluşturan diğer tüm bileşenlerde de bulunabilir. Uygun kentsel müdahalelerin yapılamadığı durumlarda ise, kentsel alanların düşük niteliklere sahip çöküntü alanlarına dönüşmesi kaçınılmaz bir sondur. Bu bağlamda kentsel dönüşüm uygulamaları çözüm olarak görülmektedir.Kentlerin sürekliliğinin sağlanabilmesi açısından, çöküntü alanı olarak nitelendirilen bu alanlara doğru kentsel dönüşüm yöntemlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu bağlamda dönüşüm uygulamalarının amacının, ilkelerinin ve uygulanacak politikalarının en doğru şekilde analiz edilerek belirlenmesi gerekmekte iken kalıcı çözümler elde etmek proje hedefi olmalıdır. Kentsel dönüşüm uygulamaları, mekânsal, sosyal, ekonomik ve katılım/örgütlenme politikaları ile bir bütündür ve bu anlamda başarıya ulaşabilmesi için her politikanın aynı ölçüde önem teşkil etmesi ve uygulanması gerekmektedir. Fakat ülkemizde gerçekleştirilen dönüşüm uygulamalarının proje tasarım sürecinde, sosyal politikalar öngörülse de, rant elde etme fikri tüm politikaların yönünü değiştirmektedir. Öngörülen ve uygulanan sosyal politikalarda yaşanan kopuklukların sonucunda dönüşüm uygulamaları soylulaştırma müdahaleler ile sonlanmaktadır.Soylulaştırma olgusunun engellenmesi adına önerilen kullanıcı sürdürülebilirliği odaklı katılımcı ve uzlaşmacı politikalar çerçevesinde, bu anlamda doğru bir örneğin nasıl olabileceği fikri üzerinde durulmaktadır. Sonuç olarak İstanbul Tarlabaşı kentsel yenileme projesi, kullanıcı sürdürülebilirliği odağında incelenmiş ve bu anlamda daha doğru politikalar izlendiği düşünülen Kolombiya Medellin kenti, kentsel sağlıklılaştırma çalışmaları ile karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Elde edilen veriler doğrultusunda kentsel dönüşüm uygulamalarının her yönteminde benimsenen, öngörülen ve uygulanan tüm politikaların kimlik ve aidiyet olguları çerçevesinde düşünülmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda dönüşüm yapılmak istenen kentsel alana en uygun ve kullanıcıların en iyi şekilde adapte olabilecekleri kentsel dönüşüm yönteminin belirlenmesi ve uygulanması proje hedefi olarak benimsenmelidir. Distortion occurs as a result of rapid urbanization and the impact of globalization in physical, socio-cultural and economic dynamics of the common denominator in the existing fabric of urban areas. This deteriorations can be found in all the other components of the city that can be as physical texture. In cases where the appropriate urban interventions failure, transformed into depressions with low qualifications of urban areas is inevitable. In this regard, urban renewal applications are seen as a solution.Urban transformation methods must be implemented towards these areas that are described as depressions to provide for the continuity of the city. Achieving permanent solutions should be the goal of the project as determining the most accurate policies to be implemented and the purpose and principles of transformation applications by analyzing in cases.Urban transformation applications become one with spatial, social, economic and participation/organization policies. Equally of the high importance of each policy should be applied to achieve success. But the idea of obtaining rent changes the direction of all politics in project design process of realized transformation practises although social policies to be projected. Transformation applications ends with gentrification interventions as a result of the disconnection of implementation of predicted social politics.It focuses on how the idea could be a true example in a framework of conciliatory and participatory user-oriented sustainability policy that recommended for the prevention of gentrification phenomenon.In conclusion, Istanbul Tarlabasi urban renewal project that examined user-oriented sustainability and Colombia Medellin that be considered more accurate monitoring of the policy were examined in comparison with urban rehabilitation work. As a result of data obtained, urban transformation practises should be considered in a framework that identity and belonging facts of politics that are adopted, predicted and applied in every method of it. In this context, determining and applying of urban transfromation method that most appropriate to the desired transformation made in urban areas and users the best way to adapt should be the goal of the project.
Collections