Uluslararası uzay istasyonunun iç mekan incelemesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Teknolojinin gelişmesi ile birlikte, yeni mekan tasarımları ortaya çıkmaktadır. 20. ve 21. yüzyıla ait bilimsel çalışmalar, uzayın insanlık için artık bir yaşam alanı olabileceğini kanıtlamıştır. Bu çalışmanın amacı, bugüne kadar yapılmış olan uzay istasyonlarının gelişimini temel alarak, Alçak Dünya Yörüngesinde konumlanmış Uluslararası Uzay İstasyonu'nun yaşanılabilir alanlarını iç mimari anlamda incelemektir. Yer çekimsiz ortamda, astronot ve kozmonotların hava, su, yemek, tuvalet, banyo, spor ve sağlık gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabildiği, aynı zamanda biyoloji, biyoteknoloji, fizik, kimya gibi bilimsel çalışmaların yürütülebildiği, Dünya'daki alışılagelmiş vücut hareketleri ve mekan içindeki donatıların tasarımlarının değişmek zorunda olduğu, yeni iç mekan tasarımlarının etkin, başarılı ancak geliştirilmeye açık olduğu sonucuna varılmıştır. With the development of technology, new space designs have been occurrence. Scientific studies of the 20th and 21st century proved that space can be a living space for humanity. The purpose of this study is to investigate the habitable areas of the International Space Station located in the Low Earth Orbit, based on the development of the space stations to date, in terms of interior architecture.In a microgravity environment, astronauts and cosmonauts can meet basic needs such as air, water, food, toilet, bathroom, sports, and health; at the same time conduct scientific studies such as biology, biotechnology, physics and chemistry; The usual body movements in the Earth and the designs of the equipment in the space that has to change and new interior design, all these are effective, successful but open to development.
Collections