Sporcuların tutkunluk düzeylerinin; optimal performans duygu durumu, güdüsel yönelim ve hedef yönelimini belirlemedeki rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmanın amacı tutkunluğun optimal performans duygu durumu, güdüsel yönelim ve hedef yöneliminin belirleyicisi olup olmadığını sporcularda araştırmaktır. Çalışmanın ikincil amacı ise sporcuların tutkunluk düzeylerinin farklı demografik özelliklere göre farklılaşıp farklılaşmadığını incelemektir. Çalışmaya 189 kadın (Xyaş: 25.26 ± 5.16) ve 201 erkek (Xyaş: 24.97 ± 4.8) toplam 390 sporcu (Xyaş: 25.11 ± 4.97) gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcılara Vallerand, Mageau, Leonard, Blanchard, Koestner, Gagne ve Marsolais (2003) tarafından geliştirilen ?Tutkunluk Ölçeği?, Jackson ve Eklund (2004) tarafından geliştirilen ?Optimal Performans Duygu Durumu Ölçeği?, Pelletier, Fortier, Vallerand, Tuson, Briere ve Blais (1995)?in ?Sporda Güdülenme Ölçeği?, Duda ve Whitehead (1998)?in ?Sporda Görev ve Ego Yönelimi Ölçeği? ve araştırmacı tarafından geliştirilen ?Kişisel Bilgi Formu? uygulanmıştır.Yapılan analiz sonuçlarına göre; takıntılı tutkunluk ve uyumlu tutkunluk, optimal performans duygu durumunun belirleyicisidir ( R2=0.04; p<0.05). Optimal performans duygu durumu ile uyumlu tutkunluk arasında pozitif ( ß= 0.25; p<0.05); takıntılı tutkunluk ile ise negatif ( ß= -0.17; p<0.05) ilişki bulunmuştur. İçsel güdülenme ve dışsal güdülenme hem takıntılı tutkunluk (ß=0.32; p<0.01; ß=0.43; p<0.01) hem de uyumlu tutkunluk ( ß=0.15; p<0.05; ß=0.18; p<0.01) ile pozitif ilişkilidir. Öte yandan, güdülenmeme ile uyumlu tutkunluk arasında negatif bir ilişki ( ß= -0.29; p<0.01) bulunurken; takıntılı tutkunluk ile arasındaki ilişkinin pozitif ( ß= 0.42; p<0.01) olduğu bulunmuştur. Yapılan analiz sonuçlarında uyumlu tutkunluğun sporcuların hedef yönelimlerini belirlemediği; öte yandan, takıntılı tutkunluğun hem görev ( ß= 0.40; p<0.01) hem de ego yönelimi ( ß= 0.47; p<0.01) ile pozitif ilişki olduğu ortaya konmuştur. Yapılan analiz sonucu elde edilen bulgular, sporcuların uyumlu (t(388) = -0.84; p > .05) ve takıntılı (t(388)= -0.73; p > .05) tutkunluk düzeylerinde cinsiyet açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığını göstermektedir. Sporcuların tutkunluk düzeylerinde spor deneyimi farkına bakıldığında ise, spor yaşı 0-10 yıl olan sporcuların hem uyumlu (t (388)=4.29; p< .01) hem de takıntılı (t (388)=7.36; p< .01) tutkunluk düzeylerinin spor yaşı 11 yıl ve üzeri olan sporculardan daha yüksek olduğu görülmüştür.Sonuç olarak; kadın ve erkek sporcuların tutkunluk düzeyleri, optimal performans duygu durumu, güdülenme ve hedef yönelimlerini belirlemede önemli bir rol oynamaktadır. Buna ek olarak, deneyimi az olan sporcuların, spora olan tutkunlukları daha deneyimli sporculara göre daha fazladır. The purpose of this study was to investigate the role of passion in predicting the flow, sport motivation and goal orientation in athletes. The secondary purpose of this study was to examine the athletes' passion levels with regard to different demographic variables. One hundred and eighty nine female (Mage: 25.26 ± 5.16) and two hundred and one male (Mage: 24.97 ± 4.8), totally 390 athletes (Mage: 25.11 ± 4.97) voluntarily participated in this study. ?Passion Scale (Vallerand, Mageau, Leonard, Blanchard, Koestner, Gagne & Marsolais, 2003)?, ?Dispositional Flow State Scale-2 (Jackson & Eklund, 2004)?, ?Sport Motivation Scale (Pelletier, Fortier, Vallerand, Tuson, Briere & Blais ,1995)?, ?Task and Ego Orientation in Sport Questionnaire (Duda & Whitehead, 1998)? and ? Personal Information Questionnaire? that is developed by the researcher were administered to participants.Analysis revealed that obsessive passion and harmonious passion are significant predictors of athletes? flow states ( R2=0.04; p<0.05). There was a positive relationship between flow state and harmonious passion ( ß= 0.25; p<0.05) and negative relationship between flow state and obsessive passion (ß= -0.17; p<0.05). Intrinsic motivation and extrinsic motivation are positively correlated with both obsessive passion ( ß=0.32; p<0.01; ß=0.43; p<0.01) and harmonious passion ( ß=0.15; p<0.05; ß=0.18; p<0.01). On the other hand, a negative correlation was found between amotivation and obsessive passion (ß= -0.29; p<0.01), but a positive relationship was found between the amotivation and harmonious passion ( ß= 0.42; p<0.01). No significant relationship was obtained between harmonious passion and goal orientations. However, obsessive passion positively associated with both task orientation ( ß= 0.40; p<0.01) and ego orientation ( ß= 0.47; p<0.01). Results also indicated no significant differences in passion [both harmonious (t(388) = -0.84; p > .05) and obsessive (t(388)= -0.73; p > .05)] between male and female athletes. In terms of sport experience, athletes who have 0-10 years sport experiences had higher harmonious passion (t (388)=4.29; p< .01) and obsessive passion (t (388)=7.36; p < .01) levels than athletes who have over 11 year sport experiences.As a result; passion plays a significant role in predicting the flow experiences of athletes, their intrinsic and extrinsic motivation and their ego orientations. In addition, less experienced athletes have higher passion toward sport activity than more experienced athletes.
Collections