Yüksek yağlı diyet ile beslenen sıçanlarda probiyotik kullanımının karaciğer yağlanması ve metabolik endotoksemi üzerine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Non alkolik yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD), patogenezi tam olarakanlaşılamayan, kompleks ve multifaktöriyel bir hastalıktır. Hastalığın patogenezi,genetik polimorfizm, çevresel faktörler ve barsak mikrobiyotasının değişimini içerenkompleks bir süreci içermektedir. Hastalığın tedavisinde, yaşam tarzı değişikliklerive fiziksel aktivitenin artırılması birincil hedefler arasındadır. Bu çalışmada, yüksekyağlı diyetle beslenen sıçanlarda probiyotik kullanımının karaciğer yağlanması vemetabolik endotoksemi üzerine etkisi incelenmiştir. Çalışmada 24 adet SpraqueDawley türü sıçan kullanılmış ve hayvanlar 3 gruba ayrılmıştır. Kontrol grubunastandart purifiye yem, diğer iki gruba sırasıyla, yüksek yağlı yem + plasebo (NaCloral 1 damla) ve yüksek yağlı yem + probiyotik Lactobasillus rhamnasus GG (1x10⁹cfu/1 damla) 16 hafta süresince verilmiştir. Bu süre sonunda sıçanların kan örneklerialınmış, mezenterik, perirenal ve gonadal yağ dokusu miktarları ölçülmüş vehistopatoloji için karaciğer dokusu çıkartılmıştır. Grupların serum AST düzeylerikarşılaştırıldığında istatistiksel farklılık önemli bulunmuş (p<0.05), en yüksek serumAST düzeyi yüksek yağlı yem + plasebo alan grupta saptanmıştır. Grupların ortalamaserum ALT düzeyleri arasındaki fark anlamlı bulunmuş (p<0.05), en düşük ALTdüzeyi kontrol grubunda, en yüksek, yüksek yağlı yem + probiyotik alan gruptabulunmuştur. Gruplar arasında, kolesterol, TNF-α, CRP ve LPS düzeyleri açısındanistatistiksel olarak önemli bir fark bulunmamıştır (p>0.05). Sıçanların AST, ALT,kolesterol ve CRP değerleri ile LPS düzeyleri arasında bir ilişki bulunmamıştır.Gruplar arasında karaciğer ağırlığı, perirenal ve mezenterik yağ miktarı ortalamalarıarasındaki fark önemli (p<0.05). Gruplar arasında histopatojik incelemede, kontrolgrubunda steatoz negatif, yüksek yağlı yem + plasebo alan grupta % 62,5 ve yüksekyağlı yem + probiyotik alan grupta % 12.5 oranında hepatosteatoz+hepatosellülerbalonlaşma (1 hayvan) bulunmuştur.Sonuç olarak, yüksek yağlı diyet ile oluşturulan karaciğer yağlanmasınaprobiyotik desteğinin koruyucu etkisi histopatolojik olarak gösterilmiş ancakvikaraciğer enzimleri, inflamatuvar belirteçler ve metabolik endotoksin üzerindekietkisi tam olarak gözlenmemiştir.Non alkolik yağlı karaciğer hastalığında probiyotik kullanımınınönerilebilmesi için hem doz hem de suş açısından daha fazla çalışmaya gereksinimduyulmaktadır.Anahtar Kelimeler: Probiyotik, endotoksin, non alkolik yağlı karaciğer, yüksekyağlı diyet.Bu çalışma için Non alcoholic fatty liver disease (NAFLD) is a complex and multifactorial disease,it's pathogenesis is not fully understood. The pathogenesis of disease is involves acomplex process, genetic polymorphism, enviromental factors and change ofintestinal microbiota. Lifestyle changes and physical activity are primary goals in thetreatment. In this study, the effect of probiotic use on the fatty liver and metabolicendotoxemia in rats fed with high fat diet was invsetigated. Sprague Dawley rats(n=24) were used in this study and animals were divided into 3 groups. The controlgroup received standard purified feed, the other two groups respectively, receievedhigh fat feed+plasebo (1 drop of NaCl), high fat feed+probiotic Lactobasillus r. GG(1x10¹⁰ cfu/ 1 drop) for 16 weeks. At the end of the period, blood samples weretaken from rats, mesenteric, perirenal, gonadal fat tissue levels were measured andthe liver was removed for the histopathology. When the serum AST levels of groupswere compared, statistical difference was found as significant, the highest level wasfound in high fat feed+plasebo group. The difference between the mean serum ALTlevels of groups was found be significant and lowest ALT level was found in thecontrol, the highest level high fat feed+probiotic group. There was no statisticaldifference between groups, cholesterol, TNF-α, CRP and LPS level (p>0.05). Therewas no correlation between LPS with AST, ALT, cholesterol and CRP levels(p>0.05). The difference between in gropups, mean of liver weight, perirenal andmesenteric fat content was significant (p<0.05). At the histopathological examinationof the groups revealed steatosis negative in control group, 62.5 % of in high fatfeed+plasebo group and 12.5% hepatosteatosis + hepatocellular balloning in high fatfeed+probiotic group (1 animal). As a result, the protective effect of supplementationwith probiotics on high fat diet induced fatty liver was demonstrated ashistopathologically but its effects on liver enzymes, inflamatory markers andmetabolic endotoxemia has not been fully demonstrated. In order to recommend ofthe use probiotics in NAFLD, more researches are needed in terms of both dose andstrain.viiiKey Words: Probiotics, endotoxemia, non alcoholic fatty liver, high fat diet.For this study, Ethics Committee Approval was obtained from ExperimentalAnimals Ethicss Committee of Baskent University with the decision no 17/19 dated14.08.2017.
Collections