Konya`da yaşayan 20-65 yaş arasındaki kadınların geleneksel yaşam tarzları ve beslenme alışkanlıklarının serum D vitamini düzeylerine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada, Konya bölgesinde yaşayan ve yaşları 20-65 yıl arası kadınların beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzları, antropometrik ölçümleri ve bazı biyokimyasal bulguları ile serum D vitamini düzeyleri arasında ilişkinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya, Konya Başkent Araştırma ve Uygulama Hastanesi Endokrin ve Dahiliye polikliniklerine Eylül 2014 ve Kasım 2014 tarihleri arasında başvuran 20-65 yaş arası gebe olmayan 75 kadın dâhil edilmiştir. Kronik böbrek hastalığı, kronik karaciğer hastalığı, kanser, troid fonksiyon bozukluğu olan, safra kesesi taşı bulunan veya safra kesesi alınmış, D vitamini ek tedavisi alan veya herhengi bir multivitamin desteği alanlar çalışmaya dahil edilmemiştir. Bireylerin sosyodemografik özellikleri, fiziksel aktivite durumları ve beslenme alışkanlıkları anket formu ile sorgulanmıştır. Bireylerin beslenme durumları besin tüketim sıklığı formu ile belirlenmiştir. Bireylerin antropometrik ölçümleri (boy uzunluğu, vücut ağırlığı, bel çevresi, kalça çevresi, üst orta kol çevresi ) alınmış, vücut bileşimi ölçülmüş, bazı biyokimyasal parametreleri (açlık kan glikozu, toplam kolesterol, HDL-kolesterol, LDL-kolesterol, trigliserit, alanin aminotransferanz (ALT), aspartat aminotransferaz (AST), troid uyarıcı hormon (TSH), kalsiyum, fosfor, B12 vitamini, ferritin, paratiroid hormon (PTH), D vitamini) analiz edilmiştir. Çalışmaya katılan kadınların yaş ortalaması 38.00±10.26 yıldır ve beden kütle indeks (BKİ) ortalaması 29.34±4.68 kg/m2'dir. Beden kütle indeksi gruplamasına göre bireylerin % 10.7'sinin normal (BKİ=18.5-24.9 kg/m2), %50.7'sinin hafif şişman (BKİ=24.9-29.9kg/m2) ve %38.6'sının şişman (BKİ≥30kg/m2) olduğu belirlenmiştir. Kadınların serum D vitamini düzeyi ortalaması 14.02±7.61 ng/mL'dir. Kadınların %62'sinin serum D vitamini düzeyinin eksik (≤20ng/mL), %36.7'sinin ise D vitamini düzeyinin yetersiz (20-30ng/mL) olduğu saptanmıştır. Serum D vitamini düzeyi eksik olan katılımcıların BKİ ölçümlerinin yüksek olduğu saptanmıştır (p<0.05). Kapalı giyinen kadınlarda D vitamini eksikliği görülme sıklığının (%46.8'inin) normal giyinen kadınlara göre daha fazla (%33.8'i) olduğu bulunmuştur (p<0.05). Kadınların biyokimyasal parametreleri ve serum D vitamini düzeyleri arasındaki ilişkiye bakıldığında, serum paratroid hormon düzeyleri ile serum D vitamini düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır (p<0.05). Kadınların medeni durum, eğitim durumları gibi bazı sosyodemografik özellikleri ile güneşten yararlanma süreleri ve beslenme alışkanlıkları ile serum D vitamini düzeyi arasında anlamlı bir ilişki belirlenmemişken (p>0.05), yaş, giyim tarzı ve ten rengi ile serum D vitamini düzeyleri arasında istatistiksel açıdan önemli ilişki saptanmıştır (p<0.05). Sonuç olarak, kadınlarda serum D vitamini düzeyi ile yaşam tarzı arasında önemli ilişkiler bulunmakta, D vitaminin yetersizliğinin önlenmesinde bu durumlar göz önünde bulundurulmalıdır. This study aimed to determine the relationship between nutritional habits, lifestyles, anthropometric measurements, and some biochemical findings and serum vitamin D levels of women aged between 20 to 65 living in Konya region. A total of 75 non-pregnant women aged between 20-65 years, who applied to the endocrine and internal medicine outpatient clinics of Konya Başkent Research and Application Hospital between September 2014 and November 2014, were included in the study. Patients with chronic kidney disease, chronic liver disease, cancer, thyroid dysfunction, gallbladder stone, whose gallbladder is removed, who received additional vitamin D supplementation or any other multivitamin support were excluded. Sociodemographic characteristics, physical activity status and dietary habits of the individuals were determined with a questionnaire. Nutritional status of individuals was determined by a food frequency questionnaire. Anthropometric measurements were taken, and some biochemical parameters were analyzed. The mean age of the participants was 38 ± 10.26 years. According to body mass index (BMI) classification, 10.7% of individuals were `normal` (BMI=18.5-24.9 kg / m2), 50.7% were `overweight` (BMI= 24.9-29,9kg / m2) and 38.6% were `obese` (BMI≥30kg / m2). The mean value of serum vitamin D was 14.02 ± 7.61 ng/mL. Serum vitamin D levels were defined as `deficient` (≤20ng/mL) in 62 % of the participants, `insufficient` (20-30ng/mL) in 36.7% and ̋sufficient̏ (≥30ng/mL) in 1.3% of the participants. It was determined that BMI measurements of the participants who had either `deficient` or `insufficient` serum vitamin D were higher than normal (p<0.05). The results also revealed that the degree of deficiency in vitamin D was proportional to the increase in BMI. In terms of dressing style, 46.8% of women in closed clothing had a subnormal level of vitamin D whereas the percentage was 33.8% in normal dressing women, and the difference between those two groups was statistically significant (p<0.05).The serum vitamin D levels of the individuals with darker skin types were found to be lower than those of the lighter skinned individuals. In terms of biochemical parameters, a statistically significant relationship was found between parathyroid hormone values and amount of serum vitamin D. As a result, it was found that, while there was no significant correlation between sociodemographic factors, sun exposure duration, dietary habits, and serum vitamin D levels, the relationship between the participants' age, clothing style, skin color, and serum vitamin D levels were statistically significant.
Collections