Gastrgintestinal sistemin nonspesifik semptomlarının fonksiyonel mide-barsak hastalıkları yönünden araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı bünyesinde Eylül 1986 - Nisan 1987 tarihleri arasında, mide barsak sisteminin nonspesifik semptomlarıyla polikliniklere başvuran hastalarda, fonksiyonel mide-barsak hastalıklarının sıklığının saptanması ve bu hastalık grubunun daha iyi tanı nıp, hastaların daha rasyonel, daha ekonomik bir şekilde ta kip ve tedavi edilebilmelerinin sağlanması ve bu hasta grubu nun klinik, laboratuvar özelliklerinin tanımlanması amacıyla mide-barsak sisteminin nonspesifik semptomlarından kronik ka rın ağrısı, kabız ve/veya ishal ile şişkinlik, gaz gibi dis- peptik yakınmalardan bir yada birkaçı nedeniyle poliklinikle re başvuran ve 14fü yatırılarak, 30'u polikliniklerde ve ya tırılmadan izlenen 44 olguda, ileri dönük olarak gerçekleşti rilmiştir. Tanımlayıcı nitelikteki bu araştırmada olguların 25 ' i kadın, 19'u erkek olup, yaş sınırı 17-73 ve yaş ortala ması 45'dir. Tüm olgular anamnez ve tam bir fizik muayeneyi de içeren yüklü tanı programıyla organik nedenli hastalıklar yönünden araştırılmıştır. Olgularda, kronik karın ağrısı, gaz, şişkinlik, düzensiz barsak hareketleri yanında semptom ların iki yıldan daha uzun sürmüş olması, değişmeli kabızlık ve ishalin bulunması fonksiyonel mide-barsak hastalıkları için pozitif tanı kriterleri olarak değerlendirilmiştir. Di ğer hastalıklar için patognomonik fizik muayene bulgusu yada anamnez verisi, lökositoz, anemi, yüksek eritrosit sediman tasyon hızı, dışkıda kan anamnezi, ateş, aşırı kilo kaybı ise fonksiyonel mide-barsak hastalığı için negatif kriterler olarak kabul edilmiştir. Fonksiyonel mide-barsak hastalığı sap tanan olgularda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı'nda Rorschach kişilik testi uygulanmış, psikometrik in celeme sonuçları psikiyatrik muayene ile irdelenmiş, psiko- sosyal ve psikopatolojik bulgular belirlenmiştir. Araştırma kapsamına alınan 44 olgudan 40'ında (% 91) yakınmaların fonksiyonel olduğu saptanmıştır. 32 olguda (% 73) irritabl barsak sendromu, 8 olguda (% 18) fonksiyonel mi de hastalığı, 4 olguda (% 9) birbirinden farklı organik bo zukluklar bulunmuştur. İrritabl barsak sendromu saptanan ol gulardan 23'ünde (% 72) I. Tip, 7'sinde (% 22) II. Tip, 2'- sinde (% 6) III. Tip irritabl barsak sendromu olduğu belir lenmiştir. Fonksiyonel mide-barsak hastalığı olgularının 24!ü ka dın, 16'sı erkek olup kadın-erkek oranı 1,5 olarak belirlen miştir. Hastalığın en sık 20-30 yaşlar arasında başladığı ve olguların % 58' inde semptomların başlangıç yaşının 20-40 yaş lar arasında olduğu saptanmıştır. Hastaların yakınma süreleri 3 ay ile 30 yıl arasında değişirken ortalama 6 yıl (median) olarak hesaplanmıştır. Hastaların 29'unda (% 73) hastalığın 2 yıldan daha uzun süredir devam etmekte olduğu belirlenmiş tir. Fonksiyonel mide-barsak hastalığı tanısı konan 9 olgu da (% 24) daha önce bu yakınmalarından ötürü tanı ve tedavi amacıyla niteliği belirlenemeyen cerrahi girişime gerek gö rüldüğü saptanmıştır. Araştırmadaki olguların 35'inde (% 88) kronik karın ağrısı, 25'inde (% 60) kabızlık, 9'unda (% 23) ishal, 2*sin- de (% 5) değişmeli kabız ve ishal, 23'ünde (% 58) gaz-şişkin- lik gibi dispepsi yakınmalarının olduğu belirlenmiştir. Olguların ll'i (% 25) hastanede yatırılarak tetkik ve- 43 - tedavi edilmiştir. Bu olguların yatış süreleri 7-48 gün ara sında değişmiş olup ortalama 17 gün (median) olarak bulunmuş tur. Fonksiyonel mide-barsak hastalığı saptanan olgularda fizik muayene bulguları nonspesif iktir. Olgularda hastalığa özgü objektif fizik muayene bulgusu bulunmamıştır. Olguların laboratuvar muayene bulguları yaş ve cinse uygun olarak normal sınırlardadır. Olguların lökosit sayısı 3 4800^1100/mm (^SD), ortalama eritrosit sedimantasyon hızı 11^9 mm/saat (j^SD) olarak bulunmuştur. Olguların hiçbirisinin anemnezinde dışkıda kan tanımlanmamıştır. Özel diet uygulan madan yapılan dışkının gizli kan muayenesinde 4 olguda (+) kan saptanmış, 36 olguda (% 90) dışkıda gizli kan bulunmamış tır. Fonksiyonel mide-barsak hastalıklı 38 olgunun % 58'i- nin hiç eğitim gömemiş yada ilkokul düzeyinde eğitim görmüş oldukları belirlenmiştir. Psikometrik ve psikiyatrik muayene sonuçlarına göre olguların % 89'unun stres altında olduğu, % 82'sinde psikopatolojinin varlığı saptanmıştır. Psikopato loji bulunan olguların % 58' inde depressif sendromların ön planda olduğu gözlenmiştir. Ananevi bir prensip olan, `psikososyal demeden önce, organik olanın bertaraf edilmesi`, bilimsel olarak sağlıklı olmayan, ekonomik olarak büyük israfı gerektiren ve hasta açısından da büyük güçlükler arzeden, birçok ileri incelemeyi gerektirmektedir. Fonksiyonel mide-barsak hastalığı prevalan- smın yüksek olduğu populasyondaki olgularda, kronik karın ağrısı, kabız ve/veya ishal, şişkinlik, gaz gibi mide-barsak sisteminin nonspesifik semptomlarıyla başvuran hastalarda; bu semptom kompleksi dışında diğer hastalıklara özgü ek semp tom ve fizik muayene bulgusu olmaması; hastalığın iki yıldan daha uzun süredir varlığı; hastaların dışkılarında kan tanımia/nd.. maları; lökositoz, anemi, yüksek eritrosit sedimantasyon hızı bulunmaması; dışkı muayenelerinde patolojik bulgu olma ması halinde; yoğun, ekonomik olmayan, hasta için riskli ola bilen ileri ve invaziv tetkiklere gerek kalmadan yakınmaların fonksiyonel olduğu saptanıp, uygun tanı konabilmektedir. Fonksiyonel mide-barsak hastalıklı olguların uzun süreli po liklinik takiplerinde de aynı prensiplerin uygulanması yarar lı olmaktadır. Hastalarda psikososyal sebeplerin araştırıla rak, psikopatolojik bulguların ortadan kaldırılması halinde de tam bir iyilik hali sağlanabilecektir.
Collections