Public sphere as spatiotemporal experience
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kapitalist güçlerin bireylerin kamusal alanlarını ve özel alanlarını tehtid ettiği küreseleşmiş dünyada, negatif diyalektik yaklaşımla, kamusal ve özelin sınırlarının belirsizleşmiş olması, kamusal alanı bireyin çağdaş dünyadaki gereksinimlerini anlamak ve kapitalist sistemin dayatmalarına karşı koymak için tartışmaya açan bir itici güçtür. Bu bağlamda kamusal mekan ve özel mekan arasında net ayırım yapılmakta, ve çeşitli kavramlar üretilmekte ve tanımlar yapılmaktadır, ancak bu tez kamusal ve özel alanın bireyin açık uçlu dönüşümü üzerinden tartışılması gerektiğini önermektedir. Kamusal alan, mimarlık pratiğine yeni bir açılım sağlamak amacıyla bireyin zamanmekansal deneyimi olarak yeniden tanımlanmıştır.İlk bölümde konuya genel bir giriş yapılmıştır. Araştırmanın amacı; kamusal alanı tekrar tanımlamayı araştırma konusu seçmenin nedeni ve kamusal alanı anlamanın önemi vurgulanmıştır. Araştırmanın kapsamında kavramsal arkaplanın çerçevesi ve İstiklal Caddesi'nin örneklem olarak seçilme nedeni ortaya konmuştur. Araştırmanın methodu olarak, araştırma konusuna fenomenolojik yaklaşım öngörülmüştür.İkinci bölümde kamusal alan olgusunun kavramsal çerçevesi, özel alan, mekan-zaman ilişkileri, zamanmekansal deneyim ve eleştirel birey kavramları ile irdelenmiştir. Kamusal alan olgusunu anlamak için, bir tür zamanmekansal deneyim modeli, kamuzel yeri incelemek için önerilmiştir.Üçüncü bölümde, önerilen kavramsal model İstiklal Caddesi'ne, kamusal alanın, görünen ve görünmeyen/hissedilen yönlerini anlamak için uygulanmıştır. İstiklal Caddesi'nin tarihsel izleri, caddenin geçmişteki mekan-zaman dinamiklerini anlamak ve geçmiş ile günümüzü karşılaştırmak için tasvir edilmiştir. İstiklal Caddesi'nin arkitektonikleri ve mekansal kurguları kamuzel yerdeki kamusal alanın zamanmekansal deneyimini anlamak için yorumlanmıştır. İstiklal Caddesi kullanıcıya/gözlemciye/algılayana kamusal alanı zamanmekansal deneyim olarak sunma gerilimlerine sahip çok katmanlı bir zaman-mekan olarak değerlendirilmiştir.Sonuç olarak kamusal alan olgusunu küreselleşmiş dünya içinden anlama gereği mimarlık pratiği için bir imkan olarak alınmış ve kamusal alan eleştirel bireyin kamuzel yerdeki zamanmekansal deneyimi olarak yeniden tanımlanmıştır. In the globalized world, where the powers of capitalism threatening the public sphere and private sphere of the individuals, but at the same time, in a negative dialectical approach, the indefiniteness of the borders of public and private sphere is an impulse for opening public sphere into discussion to understand the requirements of the critical individual in the contemporary world and counteract the impositions of capitalist system. In this regard various concepts are produced and definitions are made in order to draw a borderline between public space and private space; however the research proposes that the public and private should be discussed as an open-ended transformation of the individual in space-time. Public sphere is re-defined as spatiotemporal experience of the critical individual, in order to provide an opening to architectural praxis.In the first section a brief introduction to the research subject is given. The aim of the research is defined; the reason for choosing to re-thinking public sphere as the research subject and the importance of understanding public sphere is put forward. In the scope of the research, the frame of the conceptual background and the reasons for choosing İstiklal Avenue as an exemplar is submitted. In the research method a phenomenological approach to the research subject is proposed.In the second, section the conceptual background of the public sphere phenomenon is scrutinized with the concepts of private sphere, space-time relations, spatiotemporal experience and critical individual. A kind of spatiotemporal experiencing model for analysing in-between public-private place in order to understand public sphere phenomenon is suggested.In the third section, the proposed conceptual model is applied to İstiklal Avenue in order to understand the tangible and intangible/sensible aspects of the case as a public sphere. The historical traces of İstiklal Avenue, is portrayed in order to present the former space-time dynamics of the case and to make a comprehension between the past and the present. The architectonics and spatial configurations of İstiklal Avenue is interpreted in order to understand the spatiotemporal experience of public sphere in in-between public-private place. İstiklal Avenue is evaluated as a multi-layered space-time, which has potentials to offer public sphere as spatiotemporal experience to its user/viewer/perceiver/observers.In conclusion, the need for understanding the phenomenon of public sphere in the globalized world is taken as an opportunity for architectural praxis, and public sphere is re-defined as spatiotemporal experience of the critical individual in in-between public-private places.
Collections