Femoro popliteal by-passlarda kullanılan ven greftleri ile sentetik greft sonuçlarının karşılaştırılması

Abstract

31 DZET Bu yazıda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Kliniği 'nde 1985-1989 yılları arasında yapılan 3D femoro-popliteal by-pass olgusu incelenmiştir. Cerrahi endikasyon koyarken titiz davranılması, yaş, sosyal durum ve iş gibi durumların gözönünde bulundurulması gerektiği ve bu seçimle bazı hastaların gereksiz cerrahi riske sokulmaması sonucuna varıl mıştır. Bu bölgenin aterosklerotik tıkanmalarında bir çok tedavi metodu ve rekostrüksiyon materyali kullanılmış olmakla beraber, halen en iyisi Dtojen ven greftleri ile yapılandır. Bu bölge tıravmaya fazla maruz kalması bilhassa bükülme fonksiyonu sebebiyle damar ameliyatları için yüz güldürücü bir saha değildir. Dtojen ven greftleri ile yapılan ameliyatlarda başarı % 9D gibi yüksek bir orana ulaşılmaktadır. Ameliyat bacağın beslenmesini sağladığı gibi, aterosklerotik procesin ilerlemesinde belli bir Dranda yavaşlatmakta, takı lan damarın uzun zaman fonksiyon edebilmesine imkan vermektedir. Buna karşı sentetik greftlerde anevrizma, infeksiyon ve tıkanma oranı daha yüksektir. Fakat PTFE greftlerinde anevrizma ve infeksiyon görülmedi. Popliteal arterin tamamen tıkalı olduğu, hatta uç dallarının hiç fonksiyone etmediği durumlarda dahi ayak bileği hizasında açık bir damara anastomoz ederek ven greftleri kullanılmış ve iyi sonuç alınmıştır. Bu bölge obstruksiyonunda halen çok yaygın olarak kullanılmakta olan tersine çevrilmiş safen venin en iyi greft materyali ve servisimizde de bunun öncelikle kullanıldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Servisimizde PTFE greftini ancak safen veni kullanılmayacak kadar kötü olan veya Buerger gibi hem ven hem arteri tutan hastalıkları olan olgularda kullanmaktayız. Bu has talarda, eğer alt anastomoz yeri popliteanın alt seviyesinde değilse patens oranı aşağı yukarı safen vendeki gibidir ve elde ettiğimiz sonuçlar dünya istatistiklerine uymaktadır.