Anksiyete ve depresyonda hipoglisemi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bu çalışmanın amacı, Affektif Bozukluklar (Anxiety ve Depresyon) ile hipoglisemi arasındaki ilişkiyi saptamaktır. Yaş, kültür ve medeni durumu gözetmeksizin, çalışmamıza dahil ettiğimiz deneklerin seçiminde, MAS (Taylor Manifest Anxiety Scale)'den ya da SDS (Zung Selrating Depression Scale)'den veya her ikisinden yüksek puan alması, psikometrik tetkiklerle puanın perçinlenmesi ve klinik gözlem bulgularının değerlendirilmesi esas olarak alınmıştır. Anxiety grubu ve Depresyon grubu diye ikiye ayırırken, klinik gözlemler ve de scale puanı esas olarak yapılmıştır. Anxiety ya da depresyon grubuna dahil edebileceğimize kanaat getirdiğimiz hastalara 100 gr. glikoz ile 5 saatlik bir O.G.T.T. testine tabiî tutarak değerlendirmeye çalıştık. Elde edilen bulgular, her iki grup için karşılaştır malı tablolar halinde değerlendirilerek, arasındaki ilişki saptanmıştır. Araştırmanın bulgularına göre, her iki grupta da Hipoglisemi'ye rastlanmıştır. Bulunan hipoglisemi, her iki grup deneklerinde % 45 olarak tesbit edilmiştir. Her iki grupta kıyaslandığında; Anxiety'de % 57 civarında, Depres- yon'da ise % 30 civarında saptanmıştır. Yani hipoglisemi görülme ihtimali, anxiety'de, depresyona nazaran daha yüksektir. Çalışmamızın ortaya çıkardığı bir başka gerçek şu ki: Her ne kadar hipoglisemi ile affektif bozuklukları arasında ilişki varsa, bu affektif bozuklukların da, cinsiyetle (kadınlarda, erkeklere nazarandaha fazla), yaş faktörüyle (20 40 yaş diliminde daha fazla), medeni durum ile (evlilerde daha yüksek), kültür, toplumsal düzeyle (ters orantılı) ve de en önemlisi ekonomik durum ile (ekonomik krizler arttırıyor) çok ama çok sıkı bir ilişkisi olduğu bir gerçektir.
Collections