İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Pediatrik Endokrinoloji Polikliniği`nde 1976-1986 yılları arasında takip edilen 180 kongenital hipotiroidili olgunun klinik, bioşimik, radyolojik bulgularının değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ö Z E T Kliniğimiz endokrin polikliniğinde, 1976-1986 yılları arasında takip edilen kongenital hipotiroidizm olgularının mental, somatik gelişim, serum hormon düzeyleri (TSH, T., T,), tedaviden önceki şikayet ve fizik muayene bulguları retrospektif olarak incelendi. Olguların tedaviden önce tespit edilen kemik yaşı, boy, ağırlık ve hormon değerlerinde, tedaviden sonra anlamlı derecede bir düzelme görülmektedir: Tedaviden önce tüm olguların %96,2'sinde kemik yaşı normalden geri kalmış iken, tedaviden 4 yıl sonra bu oran %30,43'e inmiştir. bu iki oran arasında istatistik açıdan p{0,001 düzeyinde anlamlı bir fark vardır. ( £=8,25) Tedaviden önce tüm olguların %74,68'inde boy 3.persentilin altında kalmış iken, tedaviden 4 yıl sonra bu oran %20'ye inmiştir. Bu iki oran arasında istatistik yönden p K 0,001 düzeyinde anlamlı bir fark mevcuttur. ( £s6,88) Tedaviden önce tüm olguların %53,17'sinde ağırlık 3.persentilin altında kalmış iken, tedaviden 4 yıl sonra bu oran %12,31'e inmiştir. Bu iki oran arasında istatistik açıdan p ^ 0,001 düzeyinde anlamlı bir fark vardır. (£s5,19) Tedaviden 4 yıl sonra 0-1 yaş grubunun %19,23'ünde kemik yaşı normalden geri olduğu görülmüştür. Boy ve ağırlık bakımından 3.persentilin altında kalan hasta yoktur. Tedaviden 4 yıl sonra 3 yaş üstü grubunun %50'sinde kemik yaşı normalden geri, %57,14'ünde boy 3. persentilin altında, %33,33'ünde ağırlık 3.persentilin altında kalmıştır. Bu bulgular, erken dönemde başlanan hormon tedavisinin kongenital hipotiroidizm olgularında kemik olgunlaşmasını, boyu ve ağırlığı olumlu yönde etkilediğini, aksine geç gelen olgularda somatik.gelişmede geriliğin devam edebileceğini göster mektedir. Hastaların tedaviden önce TSH değerleri normalden çok yüksek,T4 ve T- değerleri ise normalden çok düşük olarak bulunmuştur. Tedaviden sonraki kontrolde bu hormon düzeylerinin normale döndüğü ve bu değerler arasında istatistik açıdan p< 0,001 düzeyinde anlamlı bir fark olduğu gösterilmiştir. Olgularımızda mental geriliğin, tedaviye erken başlanması ile ilgisi araştırılmıştır. 3 aylıktan önce kliniğe başvuran ve tedavisine başlananlarda IQ ortalaması 89,16, 3-6 aylık arasında tedaviye alınanlarda IQ ortalaması 71,71, 6 aylıktan sonra tedavisine başlananlarda ise IQ ortalaması 62,68 bulunmuştur. Bu olguların %8,45'inin 3 aylıktan önce, %29,58'inin 3-6 aylık arasında, %61,97'sinin 6 aylıktan sonra tanı ve tedavisinin yapıldığı tespit edilmiştir.1Q < 69 (geri zekalı) olan olgularımızda tedaviye başlama yaşı ortalaması ve standart sapması 3,59-3,51 yıldır. IQ=90 ve üstü (normal zekalı) olan olgularımızda tedaviye başlama yaşı ortalaması ve standart sapması 0,62 - 0,56 yıldır. Bu değerler arasında istatistik açıdan p < 0,01 düzeyinde anlamlı bir fark vardır, (t = 2,77) IQ = 80 - 89 arasında (düşük normal) olan olgularımızda tedaviye başlama yaşı ortalaması ve standart sapması 0,84 - 1,24 yıldır. bu grup ile IQ < (»V olan grubun tedaviye başlama yaşları arasında istatistik yöndün p ^ 0,05 düzeyinde anlamlı bir fark vardır, (t = 2,39) IQ = 70-79 arasında (borderline) olan olgularımızda tedaviye başlama yaşı ve standart sapması 1,24 - 2,08 yıldır. Olgularımızın %15,49'unda IQ = 90 ve üstünde, %14,09'unda IQ = 80-89 arasında, %18,31'inde IQ = 70-79 arasında, %52,11'inde IQ < 69 olduğu saptanmıştır.
Collections