Bulbus oküli patolojilerinin tanısında bilgisayarlı tomografi ve ultrasonografi

Abstract

Bu çalışmamızda vitreoretinopati veya intraoküler tümör ön tanı sı konan 27 hastanın A ve B resimli US ve BT ile radyolojik incelemesi ger çekleştirildi. Klinik veya histopatolojik kesin tanıya göre bu olguları çocukluk yaş grubuna ait, erişkin yaş grubuna ait intraoküler tümörler ve vitreoretinopatiler olmak üzere 3 grupta topladık. Her 3 grup içinde US ve BT bulgularını birbirinden bağımsız olarak değerlendirdik. Radyolojik tanılarla, kesin tanıyı karşılaştırarak US ve BT incelemelerinin tanı açısın dan birbirlerine üstünlüklerini saptadık. Ayrıca her 2 yöntemi uygulama açısından mukayese ettik. Retinoblastom olgularında, BT incelemede tümör içindeki kalsifi- kasyonların vizüalize oluşuyla doğru radyolojik tanının konduğunu ve BT incelemenin bu olgularda tümör natürü hakkında daha belirleyici olduğu nu saptadık. Heterojen eko stürüktürüne sahip bu tümörlerde küçük kalsi- fikasyonların tesbit edilemeyişi ve büyük kalsifikasyonların neden olduğu yoğun akustik gölgelenme US tanı için engel oluşturmaktadır. Malign melanom olgularında spesifik bulguları olmasından dola yı A ve B mod US incelemenin tümör natürünün belirlenmesi açısından daha üstün olduğu ve BT incelemenin bu tümörlerde tümör natürünü belir leyici bulgularının olmadığı saptandı. Tümör olgularında, optik sinir tutulumunun, ekstraskleral invazyonun ve intrakranyal metastazın saptanması açısından BT incelemesi mut laka yapılmalıdır. Vitreoretinopati olgularında, BT inceleme ile retinoblastomun ekarte edildiğini ve US inceleme ile doku diferansiyasyonu yapılarak doğ ru radyolojik tanı konduğunu saptadık. Uygulama açısından US daha kolay ve pratiktir ancak manipülas- yon gerektiren bir yöntemdir. BT incelemesinin dezavantajı lensin irradi- asyonu ve kontrast maddeye karşı gelişebilecek allerjik reaksiyon riskidir. III. jenerasyon cihazlarda inceleme süresinin kısalması ve daha düşük mAS kullanılması ve kontrast madde olarak non-ionik ajanların uygulanmasıyla bu sakıncalar azaltılmıştır. Sonuç olarak bulbus oküli lezyonlarında US ve BT inceleme bir likte uygulandığında, tanı ve ayırıcı tanı açısından histopatolojik veya kli nik kesin tanıyla çok uyumlu değerli bulgular vermektedir. Ayrıca lezyo- nun invazyon ve metastazlarını da saptamaktadırlar. Her 2 metod birlikte uygulandığında gereksiz enükleasyonların önlenmesi erken tedavi ve doğ ru tedavi planının saptanması şeklinde prognoz açısından son derece önemli faydalar sağlanır.