Otopsi materyalinden elde edilen prostat bezinin ultrasonografik ve radyografik olarak değerlendirilmesi ve neoplazik değişikliklerin yaş gruplarına göre araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
61 ÖZET Prostat neoplasmların tanısında, radyolojik inceleme yöntemleri birinci derecede önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle ultrasonografi, prostatın malign değişikliklerinin tanısında önemli bir rol oynamaktadır. Çalışmamızda daha önce prostata ait bilinen bir hastalığı olma yan, başka nedenlerle hayatını kaybetmiş erkeklerde, otopsilerden elde edilen 50 prostat bezinin tümünde, hem direkt radyografi hem de ultrasonog rafi incelemesi yaptık. Elde edilen US bulguları ile direkt radyografik ve histopatolojik tanı sonuçlarını karşılaştırarak, yaş gruplarına göre prostatın neoplazik değişikliklerini ve ultrasonografinin (US) tanı değerini araş tırdık. Çalışmamızda özellikle sonografik incelemede prostat büyüklüğü, konturları, parankim homojenitesi, fokal nodüllerin sayı ve lokalizasyo- nu, ekojeniteleri, halo ve kalsifikasyon varlığı gibi kriter gözden geçirilerek bulguları, histopatolojik sonuçlarla karşılaştırdık. Çalışmamızda her iki radyolojik inceleme yöntemi ile 50 olgudan 17'sinde (% 34) Benign prostat hiperplazisi (B.P.H) saptanmış, direkt radyografik incelemede 1 olguda (% 2), US'de ise 4 olguda (% 8) malignite düşünülmüştür.62 Olgularımızın histopatolojik inceleme sonuçlarına göre 50 olgu dan 17'sinde (% 34) Benig prostat hiperplazisi (B.P.H), l'inde (% 2) bazal hücre hiperplazisi, 4'ünde (% 8) değişici epitel metaplazisi, 2'sinde (% 4) prostatik intraepitelyal neoplazi (Grade II) ve 1 olguda da (% 2) adenokar- sinom saptanmıştır. Sonuç olarak prostat neoplasmların tanısında kullanılan sonogra- fik kriterler, her zaman için yeterli olmamaktadır. Bu nedenle, prostat bezi içinde belirlenen her kuşkulu lezyona biopsi uygulanması, doğru tanı açısından büyük önem taşımaktadır.
Collections