İnfertilitede testis biopsilerine kantitatif yaklaşım: skorlama ve flow sitometri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
SONUÇ ve ÖZET Ocak 1991-Mart 1994 tarihleri arasında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı'na infertilite tanısı ile gönderilen 62'si bilateral, 17'si ise ünilateral olmak üzere 79 hastaya ait toplam 141 adet testis biopsisi histolojik olarak incelenerek kantitatif değerlendirme yapmak amaçlandı. Bunun için mevcut yöntemlerden Johnsen ve Makler skorlaması uygulandı. Bu arada fertilite kapasitesinin belirlenmesinde önemi olabileceği düşünülen tüm histolojik kriterler gözden geçirilerek yeni bir skorlama yöntemi oluşturuldu. Bizim geliştirdiğimiz bu yöntem ile birlikte diğer iki yöntemin sonuçları birbirleriyle kıyaslandı. Ayrıca son yıllarda infertilitede denenen flow sitometri yöntemi bazı olgularımıza uygulandı. Buradan alınan sonuçları histolojik kriterlere dayanan kantitatif yöntemlerin bulguları ile karşılaştırıldı. Ayrıca mevcut klinik bilgilerden seprmiogram sonucu, FSH seviyesi, varikosel ve atrofinin varlığı gibi kriterlerin testis biopsilerine infertilite açısından yansıyan rolü araştırıldı. Sonuçlar literatür bilgileri ile karşılaştırıldı. Bir çok benzerlikte yanında küçük farklılıklar da tespit edildi. Elde edilen sonuçlara paralel olarak bazı yorumlar yapıldı: 1-İnfertilite açısından incelenen testis biopsileri mutlaka kantitatif olarak da değerlendirilmelidir. Bu sayede patoloji ile klinik arasında bir ileşitişim sağlanabileceği gibi hastanın fertilite kapasitesi de belirlenecektir 542-Çalışmamızda FSH seviyesinin normalin iki katından yüksek olan tüm olguların uyguladığımız kantitatif yöntemlere göre kötü prognoz gösteren gruba girmesi sebebiyle; FSH'ın normalin iki katından yüksek olan azospermik hastalarda biopsi endikasyonunun sınırlı olduğu düşünülmektedir. 3-Bilateral biopsi yapılan olgularda her iki testis arasındaki Johnsen skoru açısından farkın %5 olguda istatistiksel olarak anlamlı olduğu hesaplandı. Bu nedenle testis biopsilerinin bilateral yapılması önerilmektedir. 4-Biopsilerin değerlendirilmesinde hatalı yoruma sebep vermemek için artefarktı en az indiren ve kromatin detayının seçilmesini sağlayan Bouin fiksatifi kullanılmalıdır. 5-Çalışmamızda kantitatif değerlendirmede en önemli kriter germinatif epitelin durumu olduğu bir kez daha saptanırken; ayrıca germ hücre harici histolojik parametrelerden tubul çapının da kantitatif değerlendirmede istatistiksel olarak anlamlı olduğu bulundu. 6-Johnsen skoru sadece germ hücrelerini değerlendirmesine dayanan bir yöntem olmasına rağmen, Makler skorlamasında olduğu gibi daha geniş çaplı parametrelere dayanan diğer yöntemlerle oldukça kuvvetli korelasyonlar verdiği gösterilmiştir. 7-Rutin testis biopsi incelemesinde zaman darlığı nedeni ile her bir tubulusu tek tek değerlendirme esasına dayanan kantitatif yöntemler yerine, mevcut histolojik kriterleri biopsi geneline yansıtacak `Genel total skorlama` adlı bir yöntemi geliştirerek, bu yöntemin aynı faydayı sağlayıp 55SONUÇ ve ÖZET Ocak 1991-Mart 1994 tarihleri arasında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı'na infertilite tanısı ile gönderilen 62'si bilateral, 17'si ise ünilateral olmak üzere 79 hastaya ait toplam 141 adet testis biopsisi histolojik olarak incelenerek kantitatif değerlendirme yapmak amaçlandı. Bunun için mevcut yöntemlerden Johnsen ve Makler skorlaması uygulandı. Bu arada fertilite kapasitesinin belirlenmesinde önemi olabileceği düşünülen tüm histolojik kriterler gözden geçirilerek yeni bir skorlama yöntemi oluşturuldu. Bizim geliştirdiğimiz bu yöntem ile birlikte diğer iki yöntemin sonuçları birbirleriyle kıyaslandı. Ayrıca son yıllarda infertilitede denenen flow sitometri yöntemi bazı olgularımıza uygulandı. Buradan alınan sonuçları histolojik kriterlere dayanan kantitatif yöntemlerin bulguları ile karşılaştırıldı. Ayrıca mevcut klinik bilgilerden seprmiogram sonucu, FSH seviyesi, varikosel ve atrofinin varlığı gibi kriterlerin testis biopsilerine infertilite açısından yansıyan rolü araştırıldı. Sonuçlar literatür bilgileri ile karşılaştırıldı. Bir çok benzerlikte yanında küçük farklılıklar da tespit edildi. Elde edilen sonuçlara paralel olarak bazı yorumlar yapıldı: 1-İnfertilite açısından incelenen testis biopsileri mutlaka kantitatif olarak da değerlendirilmelidir. Bu sayede patoloji ile klinik arasında bir ileşitişim sağlanabileceği gibi hastanın fertilite kapasitesi de belirlenecektir 54
Collections