Cerrahpaşa Tıp Fakültesi`nde izlenen diferensiye tiroid kanseri olgularının tedavi ve takip sonuçları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Çalışmamızda, C.T.F. Nükleer Tıp A.B.D.'na 1968-1994 yıllan arasında başvurmuş 849'u (663 kadın, 186 erkek) diferensiye tiroid kanserli 919 olgu retrospektif olarak değerlendirildi. Çalışmanın amacı, hastaların klinik presentasyon, patolojik bulguları, tedavisi ve tedaviye verdikleri yanıtların incelenmesi, ve prognostik risk faktörlerinin hastalığın sonuçlarına olan etkisiydi. İstatistik hesaplamasında Kaplan-Meier log rank, Cox proportional hazard regresyon ve ki-kare testleri kullanıldı. Hastaların histolojik tanısı, 361 (39.3%) papiller kanser, 288 (31.3%) papillo-foliküler patera, 172 (%18.7) foliküler karsinom, 28 (%3) Hürthle hücreli karsinom, 51(5.5%), medüller kanser, 19 (%2.1) anaplastik kanserdi. Diferensiye kanserlerin ortalama yaşı 43. 6± 16. 7 yıl olarak hesaplandı. 266 (%44)hasta kırk yaş ve altındaydı. Hastalar ilk kez DeGroot ve ark. tarafından önerilen, hastaların klinik durumunu esas alan, papiller ve foliküler kanserler için kullanılan sisteme göre guruplandınldı. Bu sınıflandırmaya göre evre I: intratiroidal kanser, evre II: servikal lenf nodüllerine metastaz, evre III: ekstratiroidal yumuşak dokularına yayılım, evre IV: bütün uzak metastazları içermekteydi. Hastaların büyük bir çoğunluğu evre I'de yer alırken, foliküler kanserli ve ileri yaş gurubunda olan hastalar daha çok ilerlemiş evre ile başvurmuştu. Yine foliküler kanserli olguların %21'inde uzak bölge metastazı izlenirken papiller kanserli olguların %21'inde lenfatik yayılım gözlendi. Tümör çapı ile hastalığın evresi arasında pozitif bir ilişki vardı Bütün hastalarda cerrahi girişim uygulandı. 652 (%77) hastaya radyoiyod tedavisi ve TSH supresyonu uygulanırken 138 (%16)olguya sadece supresyon tedavisi verildi. Radyoiyod kullanılan olguların %62' sinde tam ablasyon izlendi. Papiller kanserli, genç yaş gurubunda, post operatuar dönemde uptake değeri <10 olan ve ilerlememiş evredeki olgular daha çok İlk ablasyon dozu ile tedavi eğilimi gösterdi. Hastalık dışı yaşam sürvi analizlerinde, olgularda yaş ve evre ilerledikçe prognozun anlamlı bir şekilde kötüleştiği gözlendi. Univariate analizlerinin sonucunda cinsiyet, histolojik patera, ve primer tümör çapı tek başlarına belirleyici bulunmadı. 45
Collections