Akut miyokard iskemisinde inflamasyonun rolü ve prognostik önemi

Abstract

ÖZET : Ateroskleroz patofizyolojisinde kronik inflamasyonun öncü ve etkin rol oynadığı saptanmıştır. Kararsız angina pektoris ve akut miyokard infarktüsü oluşumunda, kronik inflamasyonun alevlenerek aterom plağının kararsız duruma gelmesine ve plağın yırtılmasına yol açtığı düşünülmektedir. Bu düşünce doğrultusunda akut iskemik sendromlarda akut inflamasyonun rolünü ortaya çıkarmak amacıyla, akut faz proteinlerinden CRP ve fibrinojen düzeylerini ve bunların prognoza etkilerini araştırdık. Nisan - aralık 1995 döneminde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı servisinde, kararlı angina pektorisli (34 hasta), kararsız angina pektorisli (27 hasta ) ve akut miyokard infarktüslü (17 hasta ) ardışık toplam 78 hasta üç gruba ayrılıp, prospektif olarak CRP ve fibrinojen düzeyleri ölçüldü. Hastaneye başvurduklarında ölçülen CK-MB enzim değerleri tüm hastalarda normal düzeydeyken, ortalama CRP değerleri kararsız angina pektoris grubunda (1,34 ± 1,34 mg/dl), kararlı angina pektoris ( 0,59 ± 0,19 mg/dl ) ve akut miyokard infarktüsü ( 0,96 ± 1,33 mg/dl ) gruplarına kıyasla anlamlı olarak farklı bulundu (P=0,0I4). Ortalama fibrinojen değeri ise akut miyokard infarktüsü grubunda (269 ±112 mg/dl ), kararsız angina pektoris (352 ± 65 mg/dl ) ve kararlı angina pektoris ( 344 ± 56 mg/dl ) gruplarına kıyasla anlamlı olarak daha düşük bulundu (p=0,001).Ancak bu anlamlı farklılık, akut miyokard infarktüsü grubunda bazı hastalara uygulanan 26trombolitik ilacın fibrinojen düzeyini düşürmesinden kaynaklanıyordu.Tüm hastaların hastaneye başvurduklarında ölçülen CRP ve fibrinojen değerlerinin korelasyonunda, aralarında zayıf ancak anlamlı bir bağıntı tespit edildi (r=0,31 ; p=0,006). Prognoz yönünden majör koroner olayları kestirmede CRP' nin değerli olmadığı, fibrinojenin ise yalnız akut miyokard infarktüsü grubunda yüksek özgüllüğe sahip olduğu görüldü. Sonuç olarak, kararsız angina pektoris patofizyolojisinde akut inflamasyonun etkin ve önemli rol oynadığını ve bunun yanında akut faz proteinlerinin prognozu göstermede yararlı olmadığını söyleyebiliriz. 27