Tedavi altındaki konjenital hipotiroidi olgularında kemik mineral dansitesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET _______________ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Endokrinoloji polikliniğinde takip edilmekte olan konjenital hipotiroidili olguların bir grubunda kemik mineral dansiteleri ve serum kalsiyum, fosfor, alkali fosfataz değerleri ile tiroid hormonları incelendi. Olguların hiçbiri tiroid hormonu dışında kalsiyum ve kemik metabo- lizmasını etkileyen ilaç kullanmıyordu. Hiçbir olguda kronik karaciğer veya böbrek hastalığının klinik bulgusu yoktu. Konjenital hipotiroidili olguların 23 'ü prepubertal dönemde (11 kız, 12 erkek) ve yaş ortalaması 8.64 ± 1.66 idi. Pubertal dönemdeki olguların sayısı ise 20 olup (11 kız, 9 erkek) yaş ortalaması 15.49 ± 3.03 idi. Kontrol grubu olarak alınan olguların yaş ortalaması prepubertal olgular için 7.62 ± 1.65, pubertal olgular için 13.88 ± 2.03 olup hasta grubu ile aralarında yaş açısından anlamlı fark saptanmadı. Kontrol ve hasta grupları arasında tüm vücut ve spinal kemik mineral dansitesi ile total vücut kalsiyumu açısından anlamlı fark bulunmadı. Yanlızca günlük kalsiyum alımı açısından kontrol grubu, hasta grubundan anlamlı fark gösteriyordu (p=0,029). Ancak her iki gruptaki olgular da önerilen günlük miktarın altında kalsiyum alıyordu. Konjenital hipotiroidili olguların serum TSH düzeyi ile spinal ve tüm vücut kemik mineral dansitesi arasındaki ilişkiyi incelediğimizde pubertedeki olguların TSH düzeyi ile tüm vücut KMD (p= 0.03) ve tüm vücut kalsiyumu (p= 0.017) arasında pozitif korelasyon tespit ettik. Konjenital hipotiroidili olgularda substitüsyon amacıyla dışarıdan verilen L-tiroksin dozu ile KMD arasındaki ilişkiyi incelediğimizde, prepubertal dönemdeki olguların KMD ile aldıkları L- tiroksin dozu arasında negatif korelasyon tespit edildi (Tüm vücut KMD için p= 0,003, r = -0,5867;spinal KMD için p= 0,028, r= -0,4585 ve tüm vücut kalsiyumu için p= 0,049, r = -0,4141). Pubertedeki olgulann aldıklan L-tiroksin dozu ile KMD arasında korelasyon bulunmaması, pubertede artan anabolik hormonların koruyucu etkisi ile açıklandı. Sonuç olarak kemik mineralizasyonunun yaş, boy, kilo ve puberte ile arttığı görülmektedir. Konjenital hipotiroidili olgulann kemik mineral dansiteleri aynı yaştaki kontrol grubundan fark göstermemiştir. Ancak konjenital hipotiroidili olgular, aldıkları L-tiroksin dozu yönünden kendi içlerinde incelendiklerinde L-tiroksin dozu arttıkça KMD 'de azalma olduğu saptanmıştır. Substitüsyon amacıyla dışarıdan verilen L-tiroksin dozu arttıkça TSH düzeyi düşmekte ve KMD de azalmaktadır. Daha önce erişkinler üzerinde yapılan çalışmalarda tiroid hormonu ile KMD'de azalma olduğu gösterilmişse de çocuklar büyüyen ve gelişen organizmalar oldukları için tiroid hormonunun kemkler üzerindeki bu olumsuz etkisinden korunabilmektedirler. L-tiroksinin, beyin gelişimi ve mineralizasyonunun hızlı olduğu süt çocukluğu ve erken çocukluk döneminde yüksek dozda verilmesi zorunludur. Ancak miyelinizasyon tamamlandıktan sonra L-tiroksin dozu, TSH'u fazla baskılamayacak düzeyde ayarlanmalıdır. Aksi halde uzun dönemde KMD 'deki kayıplara bağlı olarak erken patoloji fraktürlerin ortaya çıkması kaçınılmazdır.
Collections