Astımda psikososyal faktörlerin rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Çocukluk çağı astımının başlangıç ve seyrinde psikososyal faktörlerin önemi giderek daha çok kabul edilmektedir. Bu çalışmamızda, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, İnfeksiyon Hastalıkları, Klinik immünoloji ve Allerji Bilim Dalı polikliniğinde en az altı aydır izlenen bronşiyal astım tanısı almış 6-16 yaş arası 100 hasta ve anneleri alındı. Genel polikliniğimize başvuran, kronik hastalığı olmayan aynı yaş grubu çocuklar ve annelerinden oluşan 50 çocuk kontrol grubunu oluşturdu. Araştırmaya alınan çocuklarda depresyon tespiti için Achenbach'm Çocukların Davranışlarını Değerlendirme Ölçeği, ayrıca çocuk ve annelerinde anksiyete tespiti için Spielberger anksiyete ölçeği uygulandı. Hasta bilgi formu oluşturularak astımlı çocuklarımızda hastalığın alevlenmesi ve ilerlemesinde emosyonel tepkilerin ve bozuk aile ilişkilerinin rolü, astım atağı esnasındaki emosyonel tepkileri, anne-çocuk ve aile ilşkileri, ailenin sosyal yapısı incelenmiş ve sağlıklı çocuklar ve annelerinden oluşan kontrol grubu ile karşılaştırılmıştır. Hafif derece astımı olan hastaların %16'sı, orta derecede astımı olan hastaların %40'ı, ağır derece astımı olan çocukların ise %63'ü astım atağı oluşmasında emosyonel faktörler ve bozuk aile ilişkilerinin olduğunu belirtmişlerdir. Hastalık derecesi arttıkça astım atağı oluşmasında ve hastalık semptomlarının artmasında emosyonel faktörlerin ve bozuk aile ilişkilerinin daha etkin olduğu tespit edilmiştir. Değişik ağırlık derecelerindeki astımlı hastaların annelerindeki anksiyete sıklığı farklı bulunmazken, orta ve ağır derecedeki astımlı hastaların annelerinin anksiyete sıklığının, kontrol grubu annelerinden daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Ağır astım grubundaki hastaların anneleri, orta ve hafif derecedeki astımlı hastalara oranla daha yüksek oranda, hastalığın sebebinin kendi yetersizliklerinden kaynaklandığını düşündüklerini belirtmişlerdir. Hafif derecede astımlı çocukların annelerinin %60'ı, orta derecede astımlı çocukların annelerinin %70'i, ağır derecede astımı olan çocukların annelerinin ise yaklaşık %90'ının aşırı koruyucu davranışlar içinde olduğu tespit edilmiştir.Orta ve ağır derecedeki astımlı hastalarda hafif derecedeki astımlı hastalara oranla depresyon daha sık bulunurken, kontrol grubuna göre anlamlı derecede farklı bulunmamıştır. Astımlı çocuklarda astım derecesi ile anksiyete sıklığı arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Orta ve ağır derecedeki astımlı çocuklarda kontrol grubu çocuklarına oranla durumluluk anksiyete sıklığının daha fazla olduğu saptanmıştır. Astım ve kontrol grubu arasında anne ve babanın eğitim düzeyi, anne çalışması, baba mesleği, anne ve babanın sigara içme durumu, ailenin aylık geliri, evde yaşayan kişi sayısı gibi sosyodemografik özellikler bakımından anlamlı bir fark bulunmamıştır. Beklenildiği gibi astımlı çocuklarda kontrol grubuna göre ailede atopi hikayesi belirgin olarak daha sık bulunmuştur.. Astımın ağırlık derecesini ve prognozunu belirleyen bir çok faktör olmasına rağmen psikolojik ve sosyal faktörlerin önemli yer teşkil ettiği görülmüştür. Astım tedavisiyle uğraşan her klinisyen hastaların bazılarında psikolojik ve sosyal faktörlerin ne kadar önemli bir rol oynayabileceğinin farkında olmalıdır. Astım atakları anksiyete ve/veya depresyonu artırabilir. Bu emosyonel ve sosyal faktörlerin farkına varılmadığı ve bunlarla uğraşılmadığı sürece astım kontrolü optimalin altında kalacaktır.
Collections