Erken doğum belirteci olarak servikovaginal akıntıda fetal fibronektinin yeri: Etkinliğinin değerlendirilmesi ve diğer erken doğum belirteçleriyle karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
53 ÖZET Erken doğum eylemi ve erken doğum yüzyıllardır perinatal morbidite ve mortalitenin en önemli nedenlerinden birisi olmuştur. Erken tanıda halen kulanılan ölçütler klinik belirteçlere dayanır. Son bir kaç yıl içerisinde erken doğum eyleminin fızyopatolojik mekanizmalarına yönelik bilgilerin artmış olması sonucunda erken doğum eyleminin erken tanısı için yeni biyokimyasal belirteçlerin gündeme gelmesi sözkonusudur. Erken doğum eyleminin diğer belirteçlerinden farklı olarak, servikovaginal akıntıda fetal fıbronektinin varlığı, anne ve fetus dokularının birleştiği yüzeydeki patolojik değişikliklerin doğrudan bir kanıtını ortaya koymaktadır. Erken doğum eyleminin önceden belirlenmesi ve erken doğum eylemi tanısı için kullanılan ölçütlerin gözden geçirilerek, özellikle, güncel olan serviksin transvaginal ultrasonografi ile incelenmesi ve servikovaginal akıntıda fetal fibronektin ölçümlerinin erken doğum eylemini önceden belirleyici ve erken doğum eyleminde prognoz gösterici değerlerini saptamak için bu çalışma gerçekleştirildi. Çalışma grubunu 25-37 gebelik haftalarında erken doğum eyleminde olan 30 hasta ve kontrol grubunu aynı gebelik haftalarında 36 sorunsuz gebe oluşturdu. Çalışma ve kontrol gruplarında erken doğum eylemi belirteçlerinin etkinliği araştırıldı. Erken doğum eyleminde transvaginal ultrasonografıyle saptanan serviks boyunda kısalmanın % 69 ve internal osda açılmanın % 80 pozitif belirleyici değerleri olduğunu belirledik. Bu bulgu, servikal ölçütlerin erken doğum eylemi belirleyiciliği için oldukça önem taşıyabileceğini vurgulamaktadır. Çalışmamızda internal servikal os'da açılma ve koryoamniyotik zarın servikse doğru kamal aşmasının serviks boyunun kısa saptanmasından daha önemli bir ölçüt olabileceği saptanmıştır. Erken doğum eyleminde olan olgularda servikovaginal akıntıda fetal fibronektin varlığı % 50 olguda saptanmıştır. Erken doğum belirleyicisi olarak servikovaginal akıntıda fetal fibronektin varlığının duyarlılığı % 50, özgüllüğü % 100, pozitif belirleyici değeri % 100, negatif belirleyici değeri % 70 ve verimliği % 77'dir. Çalışmamızda araştırılan diğer ölçütler arasında, erken doğum eylemi belirleyicisi olarak kullanılan ölçütlerden en verimlisi servikovaginal akıntıda fetal fibronektin araştırılması olarak belirlenmiştir. Fetal fıbronektine yönelik yayınlar daha geniş serilerde yüksek riskli ve düşük riskli gruplarda tamamlanmadan, konuyla ilgili kesin bir karara varılması güç görünmektedir. Konuyla ilgili tamamlanmış çalışmalardan ve kendi çalışmamızın sonuçlarından kazandığımız izlenim servikovaginal akıntıda fetal fibronektin araştırılmasının gelecekte erken doğum eylemi belirteçleri arasında önemli bir yer tutacağını göstermektedir. 54 ABSTRACT Assessment of Cervicovaginal Fetal Fibronectin in Predicting Preterm Labor (A Comparative Trial) Pretem labor and preterm delivery have been one of the most important factors affecting perinatal morbidity and mortality. Even though the prognosis of small for gestational age and premature babies has been improved with the progress of neonatal intensive care, the rate of premature births did not change. While the other reasons of perinatal morbidity and mortality decrease, pretem labor and its consequences gain more importance. The studies directed to the declining of the rate of preterm labor, have been focused on the early detection of this process. The measures utilized today, are based on clinical parameters. In the recent years, since the knowledge concerning the pathophsiological mechanisms of preterm labor have been increased, newer biochemical markers appeared for the detection of preterm labor. Being different from the other markers of preterm labor, fetal fibronectin in cervicovaginal secretions offer a direct evidence of the pathological changes occuring in the fetomaternal interface. The objective of this study is to review the measures utilized for the detection and diagnosis of preterm labor and to evalute the ability of fetal fibronectin and endovaginal ultrasonogram examination of cervix to detect the preterm delivery and to divert the prognosis. The study group was formed of 30 patients whom had been hospitalized with the diagnosis of preterm delivery between 25-37 gestational weeks. The control group was formed of 36 normal pregnant women between the same gestational weeks. The effectiveness of the markers of preterm delivery were investigated. In transvaginal ultrasonographic evaluation of cervix, short cervical length was found to have a positive predictive value of 69 % and dilatation of the internal cervical os 80 %. These results suggest that cervical indices, especially the dilatation of the internal os with the presence of tunneling may have a significant value in the prediction of pretem labor. The presence of fetal fibronectin in cervicovaginal secretions was determined in 50 % of the patients with preterm labor. As a marker of preterm delivery, fetal fibronectin was found to have a sensitivity of 50 %, spesificity of 100 %. The positive and negative predictive values were 100 % and 70 % respectively. The determination of fetal fibronectin in the cervicovaginal secretions was the most efficient marker amongst the other markers studied. A determinative conclusion about the value of the fetal fibronectin as a marker of preterm delivery should be postponed until studies with greater number of patients from different risk groups are terminated. The initial perspective about the subject is suggestive of major role of fetal fibronectin in determining the risk of preterm delivery in the-near future.
Collections