Helicobacter Pylori`ye bağlı gastrit ve duodenal ülserli hastalarda omeprazol, amoksisilin ve klaritromisin kombinasyonunun tedavide etkinliği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET 48 VII ÖZET: Bu çalışmada İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabi- lim Dalı Gastroenteroloji Bilim Dalı'na epigastrik ve dispeptik yakınmalarla başvuran, endoskopik incelemelerinde H. pylori enfeksiyonunun eşlik ettiği duodenal ül ser ve gastrit saptanan 50 olguda omeprazol, amoksisilin ve klaritromisin tedavisi nin etkinliği araştırılmıştır. Klaritromisin'in günlük dozuna göre iki gruba ayrılan 28'ierkek, 22'si kadın, yaş or talaması 43.26±13.26 olan hastalarda en sık gözlenen semptom epigastrik ağrı (%98), ardından bulantı, şişkinlik ve gaz yakınmaları olarak izlenmiştir.Toplam 21 hastadan oluşan birinci gruba 1 ay boyunca 2 x 20 mg./gün omeprazol, son 15 gün 2 x 1 gr./gün amoksisilin ve 3 x 250 mg. /gün klaritromisin, 29 hastanın alındığı 2. gruba ise aynı zaman dilimlerinde eş dozlarda omeprazol ve amoksisilin, 3 x 500 mg./gün klaritromisin uygulanmıştır.Tedavinin bitiminde hastalara 4 hafta boyunca famotidin 40 mg./gün ile idame tedavisi verilmiş.bu sürenin bitiminde kontrol en doskopik incelemeleri yapılmıştır. Endoskopik incelemenin ardından yapılan histopatolojik değerlendirme sonucunda 1. grupta %76.2, 2. grupta ise %72.4 eradikasyon sağlandığı gözlenmiştir. Tedavi iie hastaların epigastrik ağrı, gaz, geğirti, bulantı ve kusma yakınmalarında anlamlı gerileme saptanmış, semptomların düzelmesi yönünden iki grup arasında anlamlı bir fark izlenmemiştir. Tedavi sonrası yapılan endoskopik değerlendirmelerde ülserlerin tamamiyle kay- bolduğu,gastrit aktivasyonunun eradikasyon ile ileri derecede azaldığı, eradikasyon sağlanamayan olgularda da anlamlı derecede gerilediği gözlenmiştir. Endoskopik olarak pangastrit gözlenen duodenal ülserli hastalarda eradikasyon tedavisi ile pangastrit bulgularının antral gastrite dönüştüğü saptanmış, gastriti! hastalarda en-ÖZET 49 doskopik ve histolojik pangastrit ve antral gastrit bulguları arasında anlamlı bir fark lılık izlenmemiştir. Eradikasyon ile intestinal metaplazi ve atrofi gibi patolojik bulgularda değişiklik gözlenmezken, lenfoid doku hiperplazisinde anlamlı gerileme izlenmiştir. Ancak lenfoid doku hiperplazisindeki bu gerileme açısından duodenal ülser ve gastritli ol gular arasında anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Sonuç olarak çalışmamızda kulladığımız üçlü tedavi rejimi oldukça etkin, diğerleri ne oranla uygulanımı kolay olması ve ağızda metalik tad dışında belirgin bir yan etkiye yol açmaması nedeniyle H. pylori'ye bağlı duodenal ülser ve gastritli hasta larda tercih edilebilecek bir kombinasyondur.Ancak uzun süre kullanım zorunluluğu ve pahalı bir yöntem oluşu bu tedavi şeklinin dezavantajlarını oluşturmaktadır.
Collections