Tıkayıcı serebrovasküler hastalıklarda karotis endarterektomisinin yeri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
9. ÖZET Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı'nda Şubat 1992 ve Nisan 1997 tarihleri arasında 65 hastaya biri restenoz nedeniyle olmak üzere toplam 77 karotis endarterektomisi yapılmıştır. Çeşitli nörolojik semptomlarla başvuran hastalanmızm yaraşıra biri akciğer kanseri, diğerleri koroner veya periferik arter hastalığı olmak üzere 14 hastamız asemptomatik idi. Risk faktörü olarak hipertansiyon ve sigara ön plana çıktı. Bir hastamız anjiografi bir diğeri ameliyat gününü beklerken felç geçirdi. Asemptomatik hastalarda %75, semptomariklerde %70'in üzerindeki darlıklara cerrahi müdahele yapıldı. Ameliyat genel anestezi altında ve dördü dışındaki tüm vakalarda intraluminal şant yerleştirilerek yapıldı (%94,8). 78 girişimin 20'sinde arteriotomi primer olarak kapatılırken 58'inde (%74.3) yama kullanıldı. Yama olarak 43 vakada safen ven, 10'unda daeron, 5'inde PTFE kullanıldı. Sentetik materyal daha sonra başka bir vasküler girişim yapılacaklarda tercih edildi. Postoperatif komplikasyon olarak 2 hastada geçici iskemîk atak, birinde postoperatif 2. günde aspirasyon pnömonisi ve 2 olguda hematom gelişti. Takipler sırasında arteriotomisi primer kapatılan 4 'ünde (%20) çeşitli derecelerde restenoz veya tam tıkanma oldu. Birinde felç gelişirken bir diğeri denge bozukluğu ve %90 darlık nedeniyle reopere edildi. İki hasta ise yakınmasızdı. Yama konan bir hasta 15ay sonra geniş beyin infarktüsti gelişti ve kaybedildi, bir diğeri ise 18 ay sonra kalp yetersizliği nedeniyle öldü. Primer kapatmadaki sık restenoz riski yüzünden yama kullanılması ve emniyetli beyin kanlanmasını sağladığı için rutin intraluminal şant kullanımı önermekteyiz. SUMMARY Between February 1992 and April 1997, 77 carotid endarterectomies were performed in 65 patients with the diagnosis of carotid stenosis at the Cerrahpaşa Medical Faculty, Department of Thoracic and Cardiovascular Surgery. Fifty-one of them have had various neurologic symptoms and 14 were asymptomatic. One patient diagnosed as having lung cancer and the others coronary and peripheral arterial disease. The predominating risk factors were hypertension and smoking habit. Two patients had stroke while they were waiting for angiography and surgery. Our indications for surgery was 75 % stenosis for asymptomatic patients and 70% stenosis for symptomatic patients. All operations were performed under general anesthesia and mtraluminal shunt was used in 74 cases (94.8 %). In 20 patients primer closure technique and in 58 cases patch plasty technique (74.3 %) were used for arteriotomy closure. The patch material was saphenous vein in 43 cases, Dacron in 10 cases and polytetrafluoroethylene (PTFE) in 5 cases. The synthetic materials were preferred in patients with a possible use of saphenous vein for future bypass procedure. In postoperative period 2 patients had transient ischemic attack, 1 patient had aspiration pneumonia at the second postoperative day and 2 patients had hematoma. At the follow-up period, 4 patients (%20), in whom primary closure technique were used had different degrees of re- stenosis or total occlusion. One of them had stroke. The other one wascomplaining of dizziness and angiography revealed 90 % stenosis and this patient underwent re-operation. Two patients were symptom free despite restenosis. One patient, who had patch angioplasty died of cerebral infarction after 15 months, an other patient died of congestive heart failure after 18 months. We propose patch plasty technique instead of primer closure because of the high incidence of restenosis. And routine intraluminal shunt usage because of safe cerebral perfusion.
Collections