Erken gebelik kayıplarının önceden belirlenmesinde ultrasonografik ve biyokimyasal belirteçlerin yeri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Amaç: Embryonun implantasyon bölgesindeki trofobiastik kalınlığının prognostik değerini araştırmak ve bunun erken gebelikte, gebelik devamlılığının tayininde anlamlı olup olmadığını belirlemektir. Ayrıca gestasyonel kese çapı, yolk sac çapı, umbilikal kordon çapı, embryonik kalp atım hızı gibi ultrasonografik ve serum IJ-hCG, progesteron, folik asit ve B12 vitamin düzeyleri gibi biyokimyasal diğer parametrelerin de düşüklerin önceden belirlenmesindeki yeri araştırılarak sonuçları trofobiastik invazyon kalınlığının duyarlılığı ile karşılaştırıldı. Materyal ve metodlar: Bu prospektif çalışmaya kliniğimize başvuran 1 7-39 yaş arası, düzenli adet gören, herhangi bir risk faktörü bulunmayan toplam 163 gebe dahil edilmiştir. Gebe kadınların tümüne 6-12. haftalar arasında seri ultrasonlar uygulanarak embryonun implantasyon bölgesindeki trofobiastik invazyon kalınlığı, gestasyonel kese çapı, yolk sac, embryonik kalp atım hızı ve umbilikal kordon çapı değerlendirildi. Gebeliğin başında tek bir kez kan örneği alınmak suretiyle hastaların serum 3-hCG, progesteron, folik asit ve B12 düzeyleri de tayin edildi. Bakılan gerek ultrasonografik, gerekse biyokimyasal parametrelerin tümünün spontan abortusların önceden tahmin edilmesindeki duyarlılıkları araştırıldı. Bulgular: Çalışma kapsamına alınan 163 gebenin 14 tanesinde (%8,5) ilk trimesterde spontan abortus gözlendi. Bu olguların sadece abortus gözlenmeden evvel ki ultrasonografik ölçüleri kullanılırken, normal gruptaki vakaların ise normogram çıkartılmak amacıyla ikişer haftalık aralarla yapılan seri ultrasonografik ölçümlerinin tümü kullanıldı. Gebelik haftası - trofobiastik invazyon kalınlığının arasındaki farkın ^ olmasının abortusların önceden belirlenmesinde anlamlı olduğu belirlendi (p=<0.001). Gestasyonel kese çapının da spontan abortusların önceden belirlenmesinde istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptandı (p<0,001). Düşükle sonuçlanan vakalar ile sağlıklı vakaların yolk sac ölçüleri, umbilikal kordon çapları ve fetal kalp atım hızları arasında istatistiksel olarak fark saptanmadı (p>0.05). Maternal serumda bir kez bakılan B-hCG ve folik asit değerlerinin spontan abort olacak olguları önceden tahmin etmede istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar vermediği gözlendi (p>0.05). Progesteron hormonu ve vitamin B12 seviyesinin ilk trimester sonucunu önceden belirlemedeki rolü araştırıldığında progesteron hormon düzeyinin 49<15ng/ml olmasıyla, vitamin B12 seviyesinin >400pg/ml olmasının abortusları belirlemede istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptandı (p<0,05). Sonuç: Gebelik haftası ve trofoblastik invazyon kalınlığı arasındaki farkın ^ mm. olması, gebelik kesesinin normalden daha ufak olması, maternal kanda progesteronun <15ng/ml ve vitamin B12'nin ^00pg/ml olması spontan abortus riskinin belirgin oranda arttığını ifade ettiğinden bu hastalar ultrason ile yakın takip edilmelidir. Umbilikal kordon çapı, bir kez değerlendirilen fetal kalp atım hızı ve B-hCG değerinin ise abort olacak vakaların önceden tayin edilmesinde yeri yoktur. Anahtar Kelimeler: Erken gebelik, spontan abortus, trofoblast. 50 ABSTRACT Objective: The aim of this study is to describe whether the trophoblastic thickness at the implantation site could be a new prognostic factor in the first trimester of pregnancy and to compare its efficiency to the other parameters like gestational sac size, yolk sac size, umbilical cord size, embryonic heart rate and maternal serum levels of G-hCG, progesterone, folate and vitamine B12. Material and Methods: A prospective, observational study of 163 normal pregnancies with no known risk factors was carried out. Serial ultrasound scans were performed from 6th to 12th weeks of pregnancy. Trophoblastic invasion thickness at the implantation site, mean gestational sac size, yolk sac size, embryonic cardiac activity, and umbilical cord diameter were measured. Early in the pregnancy, single serum B-hCG, progesterone, folic acid and vitamine B12 levels were also determined. Finally, the statistical analysis for all of these ultrasonographic and biochemical parameters were performed to predict poor prognosis in pregnancy outcome. Results: We observed 14 spontaneous abortions among 163 pregnancies (%8,5) in the first trimester. The sensitivity and the specificity of trophoblastic thickness of ^, in predicting poor prognosis, was %85 and %92, respectively. The mean gestational sac diameter was significantly different between the normal pregnancies and in those that subsequently aborted (p<0,001). No correlation was found between yolk sac size, umbilical cord diameter, embryonic heart rate and spontaneous abortion. A single B-hCG and folic acid level did not contribute to the prediction of pregnancy outcome (p>0.05). The probability of an abnormal outcome with a serum progesterone level <15ng/ml and a vitamine B12 level >400pg/ml was %71 and %80, respectively. Conclusion: In the light of our study, we consider that a difference of >3 between correct gestational age in weeks and trophoblastic thickness in mm at the embryonic implantation site should be seen as an indication that closer monitoring of the pregnancy is required since this could mean a poor outcome. Also, smaller than expected sac diameter, serum progesterone and cobalamine levels, within the first 12 weeks of gestation, is predictive of spontaneous miscarriage. Keywords: Early pregnancy, spontaneous abortion, trophoblast 51
Collections