Bir fabrika-kentin sosyal ve siyasal tarihi: Karabük ve KDÇF 1937-1995
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Karabük ve Karabük Demir Çelik Fabrikaları, genç Cumhuriyet rejiminin modernleşme projesi ile bunun zorunlu bir koşulu ve ayrılmaz bir parçası olan sanayileşme projesinin çocukları olarak doğmuştur. Bu anlamda yalnızca fabrikalar inşa eden bir teknik mühendisliğin değil, modern birey ve modern toplum inşa etme amaçlı modernleşmeci bir toplum mühendisliğinin de ürünü olan Karabük, tıpkı Türkiye'nin geneli gibi, kurucularının öngördüğünden hayli farklı doğrultuda bir sosyal, kültürel ve siyasal dönüşüm geçirmiştir. Cumhuriyet rejiminin ideolojik yapısının bir sonucu olarak, kuruluş döneminden başlayarak sınıf bilinci ve ona denk düşen bir politik duruşla buluşması türlü yöntemlerle ve baskılarla engellenmeye çalışılan Karabük ve Karabük işçi sınıfı, aşağı yukarı tüm bir tarihi boyunca sağın kalesi olagelmiş, bu yanıyla aynı bölgede bulunan ve benzer bir demografik yapıyı paylaştığı diğer işçi kentleri olan Ereğli ve Zonguldak'tan hayli farklı bir ideolojik/politik duruş sergilemiştir. Gelinen aşamada Karabük, Türkiye'nin en sağcı kentlerinden biri ve tartışmasız en sağcı işçi kenti konumundadır. Bu durum Karabük'te yaşanan sınıf mücadelesini de nicelik ve nitelik olarak etkilemiş, öyle ki Karabük çelik işçileri ilk gerçek grevini ancak kuruluşun üzerinden 50 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra gerçekleştirebilmiştir. Hem –giderek geri planda kalmakla beraber– bir işçi kenti vasfı taşımasıyla hem de –bugün artık nüfusunun yarısını öğrencilerin oluşturması bakımından– giderek bir öğrenci kenti haline gelmesiyle pek de bağdaşmayan bu muhafazakâr/sağ eğilimin tarihsel ve toplumsal temellerinin anlaşılması, modernleşme yönünden Karabük'ü geriden takip ettiği söylenebilecek Türkiye'nin anlaşılması açısından da önemlidir. The city of Karabük and Karabük Iron Steel Industry Trade and Company Inc. were born as the children of young republic's modernization project, as well as the industrialization project that was a necessary condition for and an integral part of the former. As a product not only of technical engineering of building factories, but also of a modernizationist social engineering aimed at constructing modern individual and modern society, Karabük –just like the rest of Turkey– has undergone a social, cultural and political transformation that followed a trajectory quite different from the one envisaged by its founders.Beginning from the early days, as a result of the ideological structure of republican regime, the city and its working class was restrained in various ways from reaching class-consciousness and developing a parallel political stance. Consequently, Karabük and its working class have always been a stronghold of right-wing politics throughout its history, and in that sense have adopted an ideological/political stance that is distinct from Ereğli and Zonguldak, two workers' cities in the same region with a relatively comparable demographic structure. Therefore, in this stage of its history, Karabük is one of the predominantly right-wing cities and certainly the leading ring-wing workers' city of Turkey. This has also affected quantitatively and qualitatively the class struggle in Karabük so much that it took more than five decades for steel workers to carry out an actual strike after the establishment of the factory. To achieve an understanding of this conservative/right-wing tendency, which does not comply with the city's status as –despite declining– a workers' city and a rising students' city –with a student community that borders on half of its entire population–, is essential to understand the whole country that seems to follow the footsteps of Karabük in terms of modernization.
Collections