Bazı halk inançlarının kelam açısından değerlendirilmesi (Bolu örneği)

Abstract

İnsanoğlu yaratıldığı günden bugüne kadar birçok durumla karşılaşmıştır. Bu durumları adlandırma sürecinde bazen tabular oluşturmuş ve bu tabulara inanmaya başlamıştır. Çünkü inanma eylemi insanın yaratılışında var olan bir durumdur. Halk inançları, ilahi dinlerin resmî öğretileri dışında kalan, ancak nesilden nesle sözlü gelenek yoluyla aktarılan ve içeriği daha çok da uğurlu-uğursuz kavramlarıyla doldurulan inanmalar ve bunlara bağlı olarak geliştirilen pratiklerdir. Hayatın her alanında görülen halk inançları, insan hayatı devam ettiği sürece oluşmaya ve gelecek nesle aktarılmaya devam edecektir. Bu aktarım sürecinde yazılı-sözlü kültürlerin; insanın günlük hayatında ki korku, stres, kaygı gibi duygusal olguların; bilgisizliğin; çaresizliğin; rüyaların ve hayal gücünün; sosyal uyum ihtiyacını giderme düşüncesinin vb. durumların katkısı elbette çok büyüktür.

Man has encountered many situations from the day of creation until today. In the process of naming these occasions, he sometimes created taboos and began to believe in these taboos. Because the act of believing is a condition that exists in the creation of man. Folk beliefs are beliefs that are outside the official teachings of divine religions, but which are conveyed through generational verbal tradition and whose content is mostly filled with auspicious-ominous concepts, and practices developed in conjunction with them. People's beliefs seen in every field of life will continue to be formed and transmitted to the next generation as long as human life continues. In this transfer process, written-verbal cultures; Emotional events such as fear, stress, anxiety in a person's daily life; Your ignorance; Helplessness; Dreams and imagination; The idea of solving the need for social adaptation, etc. Of course the contribution of the situation is of course too great.