1956 Süveyş Krizi`nin Türk basınına yansıması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZ Dünya'nın en eski uygarlıklarından biri olan Mısır coğrafi konumu itibariyle tarih boyunca Orta Doğu'daki güç mücadelelerine sahne olmuş, çoğu zamanda bu mücadelelerde aktör olarak yerini almıştır. 1956 yılında gerçekleşen Süveyş Krizi ise bu güç mücadelelerinin örneklerinden biri olmuştur.1952 yılında Mısır'da, Cemal Abdülnasır'ın aralarında olduğu kendilerine Hür Subaylar adını veren Mısır milliyetçisi subaylar darbe yapmış, Kralı tahtından indirip yönetimi ele geçirdikten sonra Cumhuriyet'i ilan etmişlerdir. Yönetimin başına geçen Nasır, Mısır'da milliyetçiliğin yeni yüzü olmuş ve arkasına aldığı geniş halk kitleleriyle ülkedeki milliyetçiliği ateşleyen ve harekete geçiren etken olmuştur. Mısır'da yabancı egemenliği istemediğini her fırsatta dile getiren Nasır, Mısır ekonomisinin kendi kendine yetebilmesi, Batı'ya olan ekonomik bağımlılığın son bulması için çaba göstermiş ve Süveyş Kanalı'nın millileştirilmesine kadar varan bu süreçte Batılı devletlerin tepkisini çekmiştir. Kanal'ın millileştirilmesi krize dönüşmüş, krizin baş aktörlerinden Sovyetler Birliği Mısır'ın yanında yer alırken İngiltere, Fransa, İsrail ve ABD ise Mısır'ın karşısında yer almıştır.İkinci Dünya Savaşı'nın ardından kuzeyde Sovyet tehlikesini daha net hissetmeye başlayan Türkiye ise bu dönemde Batı'nın yanında yer alan yeni aktif dış politika anlayışı ile ABD'nin bölgede Sovyetlere karşı uyguladığı çevreleme politikasında aktif rol oynamıştır. Türkiye'nin bu Batı yanlısı dış politika anlayışı Orta Doğu ülkelerinden en başta Mısır'ın tepkisini çekmiş ve Türkiye'ye olan tavrını etkilemiştir. Türkiye'nin dış politikadaki Batı yanlısı tutumu Türk basınına da yansımış ve kriz süresince Nasır'ın Sovyetlerin yanında yer alması ve böylece Mısır'ın giderek Sovyet etki alanına girmesi eleştirilerin konusu olmuştur. Anahtar Kelimeler: Mısır; Soğuk Savaş; Orta Doğu; Süveyş; Kriz; Nasır; Sovyetler Birliği. ABSTRACTOne of the most ancient civilizations, Egypt, has been a stage to the power struggles in Middle East throughout the history due to its location, and also it has taken a role in many of these struggles. Suez Crisis in 1956 has become one of the major examples of these power conflicts.In 1952, some Egyptian nationalist army officers including Cemal Abdul Nasir, called as Free Officers, staged a military coup, dethroned the King of Egypt, and then proclaimed the republic. Nasir, who seized the power, became both the new face and ignitor of nationalism movement in the country with the support of large mass of people. Nasir, uttering in every chance that he was against to foreign domination, endeavored to end occidental economic dependency and create a self-sufficient economy in Egypt and until the period of Suez Canal's nationalization, he got reactions by Western countries. Nationalization of Canal turned into a crisis; Soviets, as a major actor, took sides with Egypt, while England, France, Israel and U.S.A were turning against it.Having felt the Soviet danger more clearly in the north after the Second World War, Turkey played an active role in the policy of the US applied against the Soviets in the region with the new active foreign policy understanding in favor of the West. This Western-oriented Policy of Turkey got reaction from the Middle East countries, especially Egypt first, and affected the attitude of the country towards Turkey. Western-Oriented Policy of Turkey got reaction from the press in Turkey though and the increasing involvement of Egypt in the Soviet influence due to Nasir being on Soviets' side during the crisis came under fire. Keywords: Egypt; Cold War; Middle East; Suez; Crisis; Nasir; Soviet Union.
Collections