Filyos Çayı Havzası`nın (Karabük-Gökçebey) çok kriterli karar verme yöntemi yardımıyla taşkın risklerinin belirlenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Doğal afetler, tüm dünya üzerinde can ve mal güvenliğini tehdit eden doğa olaylarıdır. Doğa olayı olması yönünden oluşumu engellenemezken verdiği zararlar alınabilecek tedbirler ile azaltılabilir. Gelişen teknoloji ile doğa bilimlerinin bir arada kullanılması, doğal afete maruz kalınabilecek riskli alanlar harita üzerinde tespit edilebilir.Bu çalışmada Filyos çayı havzasında (Karabük-Gökçebey) oluşabilecek taşkın risk alanları belirlenmiştir. Bu sayede, oluşabilecek taşkınların yol açabileceği zararların azaltılmasına yönelik tedbirler alınabilecektir. Çalışma sahası olarak; Batı Karadeniz'in önemli akarsularından biri olan Filyos Çayı Havzası'nın Karabük-Gökçebey kısmı seçilmiştir. Araştırmanın konu kapsamı çok kriterli karar verme yöntemiyle taşkın risk alanlarının belirlenmesini oluşturmaktadır. Filyos çayı havzasının Karabük-Gökçebey kesiminde çok kriterli karar verme yöntemiyle taşkın risk analizini yapmak ve riskli alanları belirlemek çalışmanın amacını meydana getirmektedir. Çalışmanın yöntemini, çok kriterli karar verme yöntemlerinden Analitik Hiyerarşi Süreci oluşturmaktadır. Sahada daha önce böyle bir çalışmanın yapılmaması ve taşkın olaylarının yaşanması bu çalışmayı önemli kılmaktadır.Çalışma sahasında edinilen bulgulara göre; Kuzdağ mevkii ile Karabük Merkez ilçe arasındaki bölgede tektonizma ve ana kaya özelliklerine bağlı olarak yarma vadiler oluşmuştur. Yarma vadilerin var oluşu bu bölgede eğim derecelerinin yüksek olmasına sebep olmuştur. Kuzdağ sonrasında ise eğimin azalması ve yatak genişliğinin artması, alüvyal malzemelerin biriktiği taşkın depolarını meydana getirmiştir. Ayrıca sahada killi tekstüre sahip toprakların yoğun olması ve Karadeniz'in nemli iklim ortamı düşen yağışların kolaylıkla yüzeysel akışa geçmesine katkı sağlamaktadır. Araştırma sahasının doğal koşullarının yanı sıra yerleşmelerin ve ticari faaliyetlerin yoğun olarak akarsu yataklarının çevresinde gelişmesi, risk faktörünün hesaplanmaması taşkın olaylarının afete dönüşmesindeki temel unsurlardır.Taşkın risk haritası yapabilmek için sahanın toprak, litoloji, arazi kullanımı, akarsu yakınlık, yükselti, eğim, bakı özelliklerini CBS ortamında analiz edebilmek için raster veri formatına dönüştürülmüştür. Arazi kullanımı özellikleri ise uzaktan algılama teknikleri kullanılarak uydu görüntülerinden elde edilmiştir. Her bir kriterin taşkın üzerindeki etkisini belirleyebilmek amacıyla analitik hiyerarşi süreci kullanılmıştır. Böylece karmaşık ilişki içerisindeki bu özellikler AHS karar verme yöntemi ile önemlilik dereceleri belirlenmiş ve ArcMAP programı ile taşkın risk haritasına dönüştürülmüştür. Elde edilen sonuçlar 1991 ve 1998 yılında büyük felakete neden olan Yenice ilçesinde yaşanan taşkın olayını doğrular niteliktedir. Bunun yanında geniş risk alanına sahip olan yer Gökçebey yerleşmesi olarak ortaya çıkmıştır. Yan akarsu kolları olan Kelemen ve İnce Dere de riskli sahalar olarak kendini göstermiştir. Yerel halk ile yapılan görüşmelerde 1991 ve 1998 yılındaki büyük taşkın esnasında Yenice şehir merkezinin 2 metre yükseklikteki taşkın sularına maruz kalmaları risk boyutlarının ne kadar yüksek olduğunu da göstermektedir. Riskleri arttıran diğer unsurlar ise akarsu yataklarının alüvyal malzemeyle dolması ve akarsu yataklarının üzerinde ticari ve iskân amaçlı yapılar yapılması olarak gösterilebilir. İnşa edilen kanal, menfez, HES gibi yapıların periyodik bakımlarının yapılması, yatakta biriken malzemelerin temizlenmesi, yeni imar planlarında yeni yerleşim alanlarının akarsu yatağından uzaklaşılacak şekilde planlanması, kamu kurumlarının ortaklaşa çalışmalar yürütmesi ve düzenli risk analizleri yaparak gerekli kuruluşlar ile paylaşması, orman tahriplerinin önüne geçilmesi ve tahrip edilen alanların tekrar ormanlık alana kazandırılması alınabilecek önlemler arasında yer alabilir. Natural disasters are natural events that threaten the safety of life and property in the whole world. Although, it is not possible to prevent from the natural events, the damages can be reduced by taking measures like developing technology and the use of natural sciences together. Morepver, the areas exposed to natural disaster risk can be detected on the map.The aim of present study is to determine flood risk areas found in Filyos river basin (Karabük-Gökçebey). In this way, measures can be taken to reduce the damage caused by the floods that may occur.As the study area; The Karabük-Gökçebey are is selected for the study which is part of the Filyos River Basin, one of the most important rivers of the Western Black Sea. The scope of the study consists of determination of flood risk areas using multi-criteria decision making method., The aim of the study is to determine the flood risk areas in the Karabuk-Gökçebey section of the Filyos river basin and by performing risk analysis with multi-criteria decision making method. The method of the study consists of Analytical Hierarchy Process which is one of the multi-criteria decision making methods. The fact that such a study has not been carried out before in the field and flood events make this work important.The resullts revealed that splitting valleys have been formed due to tectonism and main rock characteristics in the region between Kuzdağ and Karabük Central districts. The existence of the splitting valleys caused a high degree of slope in this region. In the aftermath of the Kuzdağ, the decrease in the slope and the increase in the width of the bed formed the flood tanks where alluvial materials were deposited. In addition, the soils with clayey textures in the field are dense and the humid climate of the Black Sea contributes to the precipitation of falling rainfall. In addition to the natural conditions of the research area, the development of settlements and commercial activities around the stream beds and ucalculated risk factor are the main factors in the transformation of flood events into disaster.In order to analyze the flood risk map, the soil, lithology, land use, stream proximity, elevation, slope and view features of the site were transformed into a raster data format in order to be able to analyze the GIS environment. Land use features were obtained from satellite images by using remote sensing techniques. The analytic hierarchy process was used to determine the effect of each criterion on flood. Thus, these features in complex relationship were determined by AHS decision-making method and the degree of significance was determined and transformed into flood risk map with ArcMAP program.The results confirm the flood incident in Yenice district which caused major catastrophe in 1991 and 1998. In addition to this, the site which has a wide risk area has emerged as Gökçebey settlement. Kelemen and İnce Dere, which have lateral streams, have also emerged as risky areas. The exposure of the Yenice city center to flood waters at a height of 2 meters during the large floods in 1991 and 1998 also shows the degree of risk. Other factors that increase the risks can be shown as the filling of the river beds with alluvial material and the construction of commercial and residential buildings on the river beds. Periodical maintenance of structures such as ducts, culverts, HEPPs, cleaning of the materials accumulated in the bed, planning of new settlement areas in a way to move away from the river bed, carrying out joint studies of public institutions and sharing them with the necessary organizations by making regular risk analyzes, the destruction of the destroyed areas in the forest area may be among the measures that can be taken.
Collections