İnfertil hastalarda yapılan histeroskopilerin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
AMAÇ:İnfertil hastalara yapılan histeroskopi sonuçlarının değerlendirilmesi ve operatif histeroskopi ile intrauterin patolojileri iyileştirilen hastaların klinik gebelik, canlı doğum ve abortus oranlarını normal kaviteye sahip hastaların sonuçları ile karşılaştırarak literatür verileri ışığında tartışmayı amaçladık.MATERYAL VE METOD:İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD'de Ocak 2010 - Aralık 2015 tarihleri arasında infertilite nedeniyle histeroskopi yapılmış hastaların dosyaları retrospektif olarak incelendi. Hastaların yaş, obstetrik öyküleri, boy, kilo, vücut kitle indeksi bilgileri, infertilite süresi, infertilite etyolojisi, daha önce infertilite nedeniyle tedavi olup olmadığı, ultrasonografi bulguları, yapılmışsa; salin infüzyon sonografi ve histerosalpingografi bulguları, histeroskopi endikasyonları, histeroskopi bulguları, yapılan histeroskopik işlem ve patoloji sonuçları, gebeliğin elde edilme yöntemi (spontan veya yardımcı üreme teknikleri ), sistemik veya jinekolojik hastalık varlığı, geçirilmiş jinekolojik müdahale öyküsü, ilaç kullanımı, sigara ve alkol kullanımı hakkında bilgileri, laboratuvar parametrelerinden FSH, LH, östradiol, TSH, prolaktin ve AMH düzeyleri hasta dosyası ve hastane otomasyon sistemi arşivinden elde edildi. Hastalar histeroskopi sırasında yapılan işleme uygun olarak tanısal ve operatif histeroskopi olarak iki ana gruba ayrıldı. Operatif histeroskopi grubu da kendi içinde endometriyal polip, submüköz myom, septum, sineşi ve T şekilli uterus olmak üzere alt gruplara ayrıldı.Yapılan histeroskopilerin endikasyonları, histeroskopi bulguları, histeroskopi komplikasyonları ve patoloji sonuçları incelendi. Gruplar arasında histeroskopi sonrası klinik gebelik, canlı doğum ve abortus oranları karşılaştırıldı.BULGULAR:Operatif histeroskopi ile çıkarılan parçaların patoloji sonuçları histeroskopik tanısı ile uyumlu bulundu. Histeroskopi bulguları ve patolojik bulgulara göre infertil hastalarda en sık görülen uterin patoloji endometriyal poliptir (% 41,7). İncelenen demografik özelliklere ve klinik verilere bakıldığında operatif ve tanısal histeroskopi hasta grupları arasında fark saptanmadı. Gruplar arasında preoperatif obstetrik hikayeler karşılaştırıldığında gruplar arasında anlamlı fark bulundu (gebelik sayısı p:0,001 , doğum sayısı p:0,011, abortus sayısı p:0,009, isteğe bağlı küretaj sayısı p:0,001). Laboratuvar parametreleri olan FSH, LH, östradiol, prolaktin, TSH, AMH değerlerine bakıldığında elde edilen sonuçların gruplar arası birbirine benzer olduğu görüldü. Operatif histeroskopi uygulanan hastalar içerisinde klinik gebelik oranı en yüksek uterin septum rezeksiyonu, canlı doğum oranı ise en yüksek polipektomi uygulanan hasta grubundadır. Abortus oranı ise en yüksek submüköz myomektomi ve uterin septum rezeksiyonu uygulanan hasta grubundadır. Operatif histeroskopi sonrası 213 infertil hastanın 115'inde (% 53,9) klinik gebelik elde edildiği bunlardan 88 (% 41,3) hastanın canlı doğum gerçekleştirdiği bulundu. Sadece tanısal histeroskopi uygulanan 67 infertil hastanın 37'sinde (% 55,2) klinik gebelik elde edildiği bunlardan 28 (% 41,7) hastanın canlı doğum gerçekleştirdiği bulundu. Yani operatif histeroskopi grubunda tespit edilen intrakaviter patolojinin düzeltildiği hastalar ile tanısal histeroskopi grubunda intrakaviter patolojisi olmadığı gösterilen hastaların klinik gebelik eldesi ve canlı doğum oranının benzer olduğu sonucuna ulaşıldı. Operatif ve tanısal histeroskopi gruplarında gebeliğin nihai sonuçları term doğum, preterm doğum, abortus, ektopik gebelik ve devam eden gebelik olarak değerlendirildiğinde birbirine benzer olduğu ve gruplar arasında istatiksel farklılık olmadığı görüldü. Operatif histeroskopi ile tespit edilip düzeltilen intrakaviter patolojiler arasında en yüksek klinik gebelik oranı ve canlı doğum oranının endometriyal polipektomi ve uterin septum rezeksiyonu uygulanan hasta grubunda olduğu görüldü. Abortus oranının ise en fazla uterin septum rezeksiyonu ve submüköz myomektomi hasta grubunda olduğu görüldü. Elde edilen sonuçlar intrakaviter patolojinin histeroskopik olarak düzeltilmesinin klinik gebelik elde edilme ve canlı doğum oranının, normal kaviteye sahip hasta grubuna eş değer oranda olduğunu göstermektedir. SONUÇ:Operatif histeroskopi grubunda tespit edilen intrakaviter patolojinin düzeltildiği hastalar ile tanısal histeroskopi grubunda intrakaviter patolojisi olmadığı gösterilen hastaların klinik gebelik elde edilme oranının benzer olduğu sonucuna ulaşıldı. Elde edilen sonuçlar intrakaviter patolojinin histeroskopik olarak düzeltilmesinin klinik gebelik elde edilme oranını, normal kaviteye sahip hasta grubuna eş değer orana ulaştırdığını göstermektedir.ANAHTAR KELİMELER: İnfertilite, tanısal histeroskopi, operatif histeroskopi, histeroskopik polipektomi, histeroskopik myomektomi, histeroskopik adezyolizis, klinik gebelik oranı, canlı doğum oranı, abortus oranı. OBJECTIVE:We aimed to discuss the impact of hysteroscopic treatment of intrauterine pathologies on reproductive outcomes with literature review, comparing hysteroscopy results of infertile patients and clinical pregnancy, live birth and abortion rates of patients who underwent hysteroscopy. MATERIAL AND METHODS:The clinical data of patients who underwent hysteroscopy due to infertility in Istanbul University Cerrahpasa Medical Faculty Hospital between January 2010 and December 2015 was analyzed retrospectively. Patients data of age, obstetric anamnesis, height, body weight, body mass index, duration of infertility, etiology of infertility, the story of treatment due to infertility, ultrasonography findings, saline infusion sonography and hysterosalpingography findings, if available, hysteroscopy indications, hysteroscopy results, the hysteroscopic procedure and pathology reports, the pregnancy type (spontaneous or via assisted reproductive technics), the story of systemic or gynecologic disease, the story of underwent gynecologic procedures, drug and alcohol use status, cigarette smoking status, serum FSH, LH, östradiol, TSH, prolactine and AMH levels were adopted from the electronic archive system and from patient data archive of the hospital. The patients were devided into two groups due to the hysteroscopic procedures they underwent. Operative hysteroscopy group was subdivided into endometriyal polyp, submucous myoma, septum, synechia, and T-shape uterus groups. Hysteroscopy indications, hysteroscopy results, complications and hystopathology reports were analyzed. Clinical pregnancy, live birth and abortus rates after hysteroscopy were compared among the above mentioned groups. RESULTS:No difference was identified between operative and diagnostic hysteroscopy groups according to analyzed patient demographics and clinical data. Significant difference was identified between groups according to preoperative reproductive performance, and obstetric anamnesis (number of pregnancies p:0,001, number of births p:0,011, abortion number p:0,009, number of induced abortion p:0,001). FSH, LH, östradiol, prolactine, TSH and AMH levels were identified to be similar between the groups. It was identified that, 115 patients from 213 (% 53,9) in operative hysteroscopy group got pregnant, and 88 of them (% 41,3) had given live birth. There were clinical pregnancy in 37 patients from 67 (% 55,2) in diagnostic hysteroscopy group, and 28 of them (% 41,7) had given live birth. So, clinical pregnancy and live birth rates found to be similar between the group of patients who underwent hysteroscopic correction of intrauterine pathology and the patients of diagnostic hysteroscopy group who had normal hysteroscopy findings. The terminal outcomes of pregnancies, such as term and preterm delivery, abortion, ectopic pregnancy, and ongoing pregnancy were similar between operative and diagnostic hysteroscopy groups. The highest clinical pregnancy and live birth rates were found in endometriyal polyp and uterine septum group who underwent hysteroscopic treatment of mentioned pathologies. The highest abortion rate was found in uterine septum and submucous myoma group. The achieved results showed that, clinical pregnancy and live birth rates were similar between patients who had normal uterine cavity during diagnostic hysteroscopy and who underwent hysteroscopic treatment of intrauterine pathology. CONCLUSION:In operative hysteroscopy group patients who underwent hysteroscopic correction of intrauterine pathologies, clinical pregnancy rate was similar with the group of patients who had normal diagnostic hysteroscopy findings.KEY WORDS: Infertility, diagnostic hysteroscopy, operative hysteroscopy, hysteroscopic polypectomy, hysteroscopic myomectomy, hysteroscopic adhesiolysis, clinical pregnancy rate, live birth rate, abortus type.
Collections