Akut miyokard infarktüsü sonrası miyokard performans indeksinin sol ventrikül dilatasyonu ve kardiyak mortalite ile ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Kalp hastalan ve hastalıklarının takip ve tedavileri hem mali kaynaklar, hemde iş ve zaman kaynaklan açısından toplumların sorunu olmaya devam etmektedir. Buradan hareketle kalp hastalan için doğru, hızlı ve ekonomik tam ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi amaç olmuştur. Son yıllarda bu alandaki çalışmalardan biriside Tei metodudur. Kısaca kalbin izovolemik zamanların toplamının, ejeksiyon zamanına bölünmesi ile elde edilen bu yöntem, pratik, tekrarı kolay olan, girişimsel olmayan, ek maliyet getirmeyen bir metodudur. Şimdiye kadar KKY, dilate KMP, primer pulmoner hipertansiyon, konjenital kardiyak hastalıklar gibi pek çok klinik durumda çalışılarak sonuçlan yayınlanmıştır. Bu çalışmanın amacı, klasik EF yönteminin bazı zorluklan nedeni ile araştırmacıların üzerine eğildikleri ve prognozu önbelirlemede kullanmayı önerdikleri miyokard performans indeksinin (MPİ-Tei indeksi) İÜKE'süne yeni başvurmuş ; klinik olarak tanısı konmuş 77 akut miyokard infarktüsü olgusunda mortalite ve sol ventriküler dilatasyon üzerine olan etkisini araştırmaktır. 3 aylık takibi sonunda, 13 hasta ex olmuş, 22 hastada kalp yetersizliği gelişmiştir. Ex olan hastaların ortalama Tei indeksi değeri 0,70±0,10, yaşamda kalan hastalarınki ise 0,61±0,10 bulunarak anlamlı farklılık göstermiştir. Yine Tei indeksi kalp yetersizliği olan hastalarda anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur. Ex olan 13 hastanın sadece birinin Tei indeksinin değeri <0,60 iken, diğer 12 hastanın Tei indeksinin değeri >0,60 bulunmuştur. Ayrıca kalp yetersizliği olan 22 hastanın 3'ünün Tei indeksinin değeri <0,60 iken, diğer 19 hastanın Tei indeksinin değeri >0,60 bulunmuştur. 3 aylık takip sonunda, Tei indeksi anlamlı olarak azalmasına rağmen, normal bireylere göre yüksek seyretmiştir. İVGZ ve EZ artarken, İYKZ azalmıştır. AMİ'li 77 hastanın sol ventrikül hacimleri, ilk 24 saat içerisinde ve 3 aylık takip sonunda ölçülmüştür. İnisiyel sol ventrikül hacimleri sağlam kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, AMİ'li hastalarda sol ventrikül hacimleri kontrol grubuna göre anlamlı derecede artmıştır ( P<0,001). Sol ventrikül hacimleri ( SVSSH ve SVDSH ), 3 ay sonra yapılan ekokardiyografik incelemede anlamlı derecede artmıştır ( P sırasıyla <0,013 ve <0,001 ). Yine bizim çalışmadan elde edilen sonuçlara göre, sol ventrikül hacimleri ölen ve kalp yetersizliği olan hastalarda, yaşamda kalan ve kalp yetersizliği olmayan hastalarla karşılaştırıldığında, sol ventriküler sistolik ve diyastolik hacimlerde daha fazla bir artış saptanmıştır. 3 ay sonra yapılan ekokardiyografide yaşamda kalan 64 hastanın 48 'sinde (%75) ventriküler dilatasyon gözlenmişken, hastaların sadece 26 'sinde (%40) anlamlı derecede ventriküler dilatasyon saptanmıştır. Tei indeksi >0,60 olan 27 hastanın 24'ünde (%89) 3 ay sonra anlamlı derecede ventriküler dilatasyon gelişmişken, Tei indeksi <0,60 olan 37 hastanın sadece Sayfa 43 / 50ikisinde (%5,5) ventriküler dilatasyon gelişmiştir. Tei indeksi >0,60 ve <0,60 olarak iki gruba ayırdığımız hastaların 3 aylık süreçte sol ventrikül hacimlerinde olan değişiklikleri araştırmıştık. Tei indeksi >0,60 olan hasta grubunda, sol ventrikül sistol sonu ( SVSSH ) ve diyastol sonu hacimlerinin ( SVDSH ) anlamlı derecede arttığı gözlenmişken ( P değeri her ikisi için <0,001 ),Tei indeksi <0,60 olan grupta, sol ventrikül diyastol sonu hacmi değişmemişken, sol ventrikül sistol sonu çapı anlamlı derecede azalmıştır ( P sırasıyla 0,19 ve 0,01 ). Çalışmamızın sonucunda, akut Mİ sonrası Tei indeksi sol ventrikül disfonksiyonu ve mortalite için değerli bir önbelirleyicisi olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca Tei indeksi yüksek olan AMİ'li hastaların ilerleyen süreçte sol ventrikül boşluğunun genişlemesi veya remodelling açısından yüksek risk altında olduklarım göstermiştik. Sayfa 44/ 50
Collections