Doğumsal kalp hastalığı nedeniyle açık kalp ameliyatına alınan hastalarda vücut dışı kan dolaşımının plazma, eritrosit ve kalp dokusu eser element düzeylerine etkisinin incelenmesi

Abstract

Eser elementler ve vitaminler vücuttaki birçok biyokimyasal olayda vazgeçilmez role sahip eksojen moleküllerdir. Bazıları vücutta depolanabilse de genellikle günlük olarak dışarıdan alınmaları gerekir. Eksiklikleri sıklıkla beslenme bozukluğuna bağlı olarak ortaya çıkar ve ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Özellikle, uzun süre hastanede yatarak tedavi gören hastalarda bu besin öğelerinin eksikliğine sık rastlanır ve replasmanları gerekebilir. Genel uygulamada, plazma düzeyleri ölçülerek eksiklik tanısı konulduktan sonra beslenmeye eklenirler. Ancak akut enflamatuvar yanıt ya da yaralanma gibi bazı durumlarda esansiyel eser elementlerin plazma düzeylerinde dalgalanmalar görülebilir. Örneğin, cerrahi sonrası ve travmalarda plazma çinko ve selenyum konsantrasyonları düşerken bakır düzeylerinde artış gelişerek hastanın tedavi planlamasını olumsuz etkileyebilir. Daha önce yapılan çalışmalar böyle akut enflamasyonun ön planda olduğu durumlarda, eritrosit eser element düzeylerinin, plazma eser element seviyelerindeki dalgalanmalardan etkilenmediğini ve vücuttaki eser element seviyelerinin tespitinde daha güvenilir olduğunu ortaya koymuştur. Yaralanma ve cerrahi travması olan hastalarda dahi eritrosit eser element düzeyi tayini ile vücuttaki eser element eksikliğinin olup olmadığının tespit edilebileceği ve en uygun tedavinin verilebileceği bildirilmiştir. Çalışmamızda, esansiyel eser elementler olan selenyum, bakır ve çinkonun plazma, eritrosit ve kalp dokusu düzeylerindeki değişiklikleri, açık kalp cerrahisi, ekstra korporeal dolaşım ve neticesinde gelişen çok güçlü inflamatuvar yanıt sırasında inceleyerek, hastaların tedavi planlarında daha sağlıklı kararlar alabilmeyi amaçladık.Çalışmaya, konjenital kalp hastalığı nedeniyle açık kalp ameliyatı olmak üzere başvuran ve çalışmaya katılmaya gönüllü olan 20 hasta alındı. Bu hastalardan, properatif, ekstrakorporal dolaşımdan ayrılmadan hemen önce ve postoperatif 1.haftada kan örneği alınarak plazma ve eritrosit süspansiyonu şeklinde ayrıldı. Ayrıca ameliyat sırasında, sağ atriyum açılırken ve kapatılırken atriyotomi insizyonu-sütur hattından atriyum dokusu örnekleri alındı. Örneklerin selenyum, bakır ve çinko düzeyleri ICP-OES cihazı ile ölçüldü. Çalışmaya alınan hastalar, VSD, TOF ve TAPVD tanıları ile kendi içinde değerlendirildi. VSD hastalarında plazma selenyum seviyelerinin başlangıç seviyesine göre önce düşmesi sonra tekrar yükselmesi anlamlı bulundu ancak diğer hastalıklara göre böyle bir saptama yapılamadı. Eritrosit içi sıvılara bakıldığında ise tüm hastalıklarda kendi içlerinde eritrosit içi çinko seviyelerindeki değişiklikler anlamlı bulundu. VSD ve TAPVD hastalarında EKD sonu numunelerde preoperatif değere göre değişim olmazken 1.hafta kontrolde anlamlı derecede yükselme oldu. TOF hastalarında ise önce düşme ardından yükselme tespit edildi. 1.haftadaki bu yükselmenin, tedavi edilen hastaların iyi bakılmaları-yeterli beslenmeleri nedeniyle ve yara iyileşmesi için hasarlı dokuya taşınması için dolaşımda fazla bulunduğu şeklinde değerlendirildi. Atriyum dokusundaki EKD başındaki ve EKD sonlandırılması sırasında alınan numuneler karşılaştırıldığında tüm hasta gruplarında her üç eser element de istatistiksel olarak anlamlı olmasa da yükselme eğilimi gösterdi. Sadece TOF hastalarında selenyumda düşme tespit edildi ve bu istatistiksel olarak anlamlı bulundu.Oksidatif stresle başa çıkmanın en önemli öğelerinden biri olan selenyumun, plazma ölçümlerine bakılarak preoperatif dönemden itibaren beslenmeye eklenmesinin, vücudun karşılaştığı açık kalp cerrahisi travmasını hızla atlatabilmesi için önemli olabileceği kanısına varıldı. Özellikle yara iyileşmesinde çok önemli rolü olduğunu bildiğimiz çinkonun da eritrosit içi sıvıdan ölçümlerinin yapılarak postoperatif replasmanının yapılmasının, hastaların çabuk iyileşmesinde önemli bir mekanizma olabileceği değerlendirildi. Plazma bakır seviyelerinin inflamasyonla ilişkili olduğu bilgisinden yola çıkarak, eritrosit ve dokudaki bakır seviyelerinin vücudun uzun dönem bakır durumunu göstereceği ve cerrahi travmayla erken dönemde değişmeyen daha doğru bir parametre olarak karşımıza çıktığı tespit edildi. Anahtar Kelimeler: eser element, ekstra korporeal dolaşım, akut inflamasyon, konjenital kalp cerrahisi, açık kalp cerrahisi

Essential trace elements and vitamins are exogenous molecules. They have a roles in many biochemical event in the body. Some of them can be stored in the body, but usually need to be taken on a daily from the outside with nutrition. Deficiencies, often occurs due to malnutrition and can lead to serious health problems. In particular, the nutrient deficiency is common in patients who treated prolonged hospitalization, and may need replacements. In general practice, they are added to the diet after diagnosis of deficiency by measuring plasma levels. However, the plasma levels of essential trace elements can be seen fluctuations in some cases, such as the inflammatory response to acute injury. For example, decreased plasma concentrations of zinc and selenium and increased levels of copper developed after surgery and trauma. It can adversely affect the patient's treatment plans. Previous studies revealed that the erythrocyte levels of trace elements is more reliable determination of the levels of trace elements at affected by fluctuations in plasma levels of trace elements in the such cases of forefront of acute inflammation. If there is a lack of trace elements can be detected with the determination of trace element levels by red blood cells and to the appropriate treatment can be given, even in patients with injury and surgical trauma was reported. In our study, the essential trace elements selenium, copper and zinc examining changes in levels of in plasma, red blood cells and heart tissue, during the very strong inflammatory response as a result of open-heart surgery and extra-corporeal circulation (ECC), and to be able to get better decisions to the patient's treatment plans. The 20 patients were included in the study who had volunteered to join the applicant and including open heart surgery because of congenital heart disease. Of these patients, blood were taken at preoperatif, end of extracorporeal circulation and postoperative 1st.week period and that blood samples separated form of plasma and red blood cells. In addition, right atrium atrial tissue samples were taken on opened and closed atriotomy incision-suture line during the surgery. Copper and zinc and selenium levels of these samples were determined by ICP-OES and was recorded. Of the patients, VSD, TOF and TAPVD evaluated according to the diagnosis in themselves. The selenium levels in patients with ventricular septal defect was first fall than elevation occured according to the initial level of plasma, but, found no significant elevation of such a determination in other diseases groups. In terms of intra-erythrocyte fluids of all diseases significant changes in levels of zinc in themselves found in red blood cells. The end of the ECC samples was no changes in zinc levels according to the preoperative level in TAPVD and VSD patients, but 1 week later control samples was significantly elevated. In patients with TOF were determined before the fall and then rise. This increase about well-enough fed and treated patients where the assessment was made for the transport circulation for wound healing for damaged tissue. The atrial tissue of all patient groups compared with samples taken from at the beginning ECC and terminating ECC period, each of the three trace elements showed upward trend, but not a statistically significant. Decrease in selenium was detected only in patients with TOF, and this was statistically significant. Selenium is one of the most important elements of coping with oxidative stress, Nutritional supplementation of the selenium at the pre-operative period with looking from plasma measurements can helps to the body facing the trauma of open heart surgery was considered to be important. We know, especially zinc has a very important role in wound healing, The early post-operative zinc replacement may be an important mechanism for rapid healing of patients by measurements of the zinc in the erythrocyte. Our knowledge that the plasma copper levels are related to inflammation, In the red blood cell and tissue levels of copper come a across as a parameter was not early changed by the surgical trauma and show long-term copper status. Keywords: trace elements, extra-corporeal circulation, acute inflammation, congenital heart surgery, open heart surgery.