Rastlantı kavramının kent keşifleri özelinde incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Rastlantı kavramı, bu tez çalışması kapsamında başlıca sorunsallaştırılan kavramdır. Tasarlama, yapma gibi eylemler ile beraber düşünülmesi pek mümkün olmayan bu kavramın keşfetme gibi oldukça sezgisel eylemler ile dahi yan yana gelmeyen bir kavram olduğu düşünülmektedir. Gündelik hayatta da dahil olmak üzere fenomenleri kavrama anlayışımız,farkında olmadığımız bir sistematik biçim içerisinde ilerlemektedir. Bu bağlamda, bir kent keşfini rastlantı kavramının açtığı kapılar ile yapmanın kent okumasındaki katkıları neler olabilir sorusu, tez çalışmasının başlıca sorduğu soru olmuştur.Kalabalıklar öncesi kentler, birtakım coğrafi, politik vb. verilere bağlı olarak kendiliğinden gelişmiş şemalara sahiptir. Genellikle, bu kentlerin sınırları vardır. Bu kentlerin nerede başlayıp nerede bittiği ya surlar ile ya da coğrafi belli başlı unsurlar ile bellidir. Sanayileşme ile hızla artan kentlere göç, sınırların ötesine geçen bir kente yol açtığı gibi aynı zamanda, kentlerde hiç olmadığı kadar çeşitlilik kavramını da gün yüzüne çıkartmıştır. Modernlik projesi ve ulusların kimlik inşası ile beraber ise, kentlerde; temsil edilen görünür bölgeler ve temsil edilmeyen yaşayan bölgeler olmak üzere yeni bir bölünme doğmuştur.Kentleşme bağlamında diğer bir konu ise düzenleme pratiğinin yükselişidir.Aydınlanma ile beraber, doğanın rastlantısal olarak var olduğu kabul edilen düzenine karşı insan iradesi mutlak güç olarak karşı durmuştur. Boş zamanın kullanım biçiminden büyük ölçekli kent planlamalarına kadar kalabalıklaşan kentlerde, kesin bir düzen kurulmaya çalışılmıştır. Rastlantı kavramı terbiye edilmiştir. II. Dünya Savaşı, bu anlamda önemli yer tutmaktadır. Bir ırkı düzenlemeye kadar ileri gidebilen yaratılmış olan insanın mutlak iradesi kırılabilir mi soruları, savaş sonrasında filizlenmiştir. Bu bağlamda, çeşitli disiplinler içerisinde, bu tek elden çıkarcasına düzenleme anlayışına karşı eleştiriler doğmuştur. Bilimde, sanatta vb. diğer alanlarda rastlantı kavramı, kendine yer bulmaya başlamıştır.Kent keşifleri, bu tez kapsamında, rastlantı kavramının sorgulandığı eylem biçimidir. Yine aynı düzenleme anlayışı kent keşifleri özelinde de hakimdir. Bu eylemin en önemli aktörü olan turist, bir ödev yaparcasına düzenli bir şekilde turist rehberinde yer verilmiş olan kentin temsil edilen bölgelerini gezer ve evine döner. Buna rağmen, tarihte iki önemli aktör kent keşifleri üzerine önemli açılımlar yapmıştır. Psikocoğrafya potası altında bir araya getirilen flanörler ve situasyonistler, kentlerin temsil edilen bölgeleri dışında sürüklenerek rastlantı kavramını bu pratiğin içerisinde deneyimlemişlerdir.Bir deneyimin ötesinde kentte tasarım yapmak için bir altlık olarak kent keşifleri ele alındığında, flanörlerden ve situasyonistlerden öğrenilen eylem biçimi, kent okuması bağlamında yeni açılımlara izin verdiği görülmektedir. Günümüzden baktığımızda, kent okumasının da bir düzenin içerisinde ele alınarak kemikleşen yapısına karşı etkili duruş sergilenmektedir. Situasyonistlerin geliştirmiş olduğu dérive teorisi, kent okuması sürecine rastlantı kavramının bir yol olarak dahil edilmesini öngörmektedir. Bu bağlamda, insanın iradesi dışında olduğu için önyargılarından arındırılmış, temsil edilen kentin dışındaki gerçek yaşayan kent ile karşılaşmalara müsaade eden bir kent keşfi mümkün kılınmaktadır. Bu eylem biçiminin, hem sadece bir deneyim olarak hem de tasarıma altlık olarak kenti anlamak için oldukça gerekli olduğu düşünülmektedir.Tez çalışmasının ilk bölümünde; rastlantı kavramı, diğer benzer kavramlarla olan ilişkisi ve tarihsel çerçevesi ile incelenecektir. İkinci bölümde; kavramın bir kent okuması yaparken nasıl etkileri olabilir sorusu flanörler ve situasyonistler üzerinden sorgulanacak olup, günümüz pratiklerindeki yansımaları örneklendirilecektir. Son bölümde ise; İstanbul'da, dérive teorisi uygulanarak yapılan kent keşifleri ayrıntılandırılıp, çalışmaların sonuçları tartışılacaktır. The concept of `randomness? is the main concept being examined within this thesis. It is considered improbable that this concept can even be placed among actions most intuitive such as `discovering?, let alone being evaluated together with the acts such as `designing? or `creating?. Our understanding of grasping a phenomenon, including those that take place in the daily life, progresses in an unconsciously systematic manner.By that principle, the practice of urban reading is also armed with certain rigid rules.The practice of urban reading has been deemed sufficient in terms of connecting the physical qualities of a place amongst each other.In that sense, this practice became widely common in two dimensional analysis such as fullness-emptiness, storey heights, building zone-plot size analysis.However, it is considered fundamental in order to be able to make an innovative urban reading that stands apart from common prejudice, to hold a flexible perspective that can explore the city and understand the ever chancing dynamics within that city.In this context, the main question that is addressed in this study is one that inquires the contribution of the possibilities the concept of `randomness? brings into reading the urban setting, while discovering a city.In the first part of this thesis, the concept of `randomness?, it?s relation with other similar concepts and it?s historical situation will be examined. In the second part, the question of what kinds of effects this concept might have on the urban reading will be held up; in accordance with the examples of flaneurs and situationists and also their reflections on the practices of the present. In the last part, urban explorations that were carried out in Istanbul, based on the dérive theory, will be explained in detail and the outcomes of these studies will be disputed and examined.
Collections