Türkiye`de açık kalp cerrahisi esnasında uygulanan perfüzyon güvenliği ve perfüzyon güvenliği hakkındaki perfüzyonist tutumu
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Türkiye'de Açık Kalp Cerrahisi Esnasında Uygulanan Perfüzyon Güvenliği ve Perfüzyon Güvenliği Hakkındaki Perfüzyonist TutumuGeçen yüzyılın ortalarında başlayan açık kalp cerrahisi, 20. yüzyılda geleneksel özelliklerinden bir hayli değişiklikler ve yeniliklerle yoluna devam etmektedir. Bu 6-7 dekatlık dönemde birçok gelişmeler ve yenilikler olsa da kardiyopulmoner baypas sistemi ve bu sistemin en önemli bileşeni olan kalp-akciğer makinesi hala başat rol oynamaktadır. Fakat kardiyopulmoner baypas (KPB) sistemin komplikasyonları yeni sistemler ve cihazlarla daha az seviyede olsa da hala devam etmekte, perfüzyon güvenliğini tehdit edecek perfüzyon kazaları hala olmaktadır. Tüm bu kazaları önlemek için hem dünyada hem ülkemizde çeşitli güvenlik önlemleri ve yeni teknolojilerden yararlanılmaktadır. Fakat ne yazık ki, ülkemizde daha önceleri perfüzyon güvenliği ve perfüzyon kazaları üzerine yapılmış bir çalışma mevcut değildir.Açık kalp cerrahisinde kullanılan kalp-akciğer makinesi ve ona entegre edilen bileşenleriyle gerçekleştirilen KPB uygulamaları, hasta sağlığı için günümüzde bile yüksek riskler taşımaktadır. Hatta bazı durumlarda bu uygulamaların sahip olduğu riskler, hasta hayatını tehdit edici olabilmektedir. Örneğin, perfüzyon uygulaması esnasında KPB devresine giren masif miktardaki hava, trombüs veya partikül kaynaklı emboli oluşması; hipotansif veya düşük kan akımlıve hipoksik satürasyonla çalışıldığında hastada gelişen hipoperfüzyon organ yetmezliklerine neden olacaktır.Bunlara ilaveten çeşitli enfeksiyonlar,pıhtılaşma, kanama, oksijenatörün tıkanması, arter hattın rüptürü, hipertermik perfüzyon, yanlış ilaç uygulamaları,kanülasyon yerlerinde diseksiyonlar ve rüptürlergibi birçok riskler hasta için hayatı tehdit edicidir. Bu nedenlerle KPB sistemi ile gerçekleştirilen perfüzyon uygulamalarında güvenliğin sağlanması oldukça önemlidir. Ülkemizde henüz Sağlık Bakanlığı tarafından bu yüksek riskli prosedürler için oluşturulmuş güvenlik önlemleri ve protokoller yoktur. Daha önemlisi, Türkiye'de bu konuda yapılmış bir çalışma olmaması bu çalışmanın gerekliliğini ve önemini ortaya koymaktadır. Perfüzyon kazalarını önlemek ve perfüzyon güvenliğini arttırmak için öncelikle ülkedeki perfüzyonistlerin profilinin belirlenmesi, perfüzyonistler arasında perfüzyon güvenliği ile ilgili farkındalık oluşturulması ve eğitimlerle desteklenen tekniklerin sunulması önemlidir. Bu tez çalışmasında Türkiye perfüzyonistlerine iki ayrı anket uygulanmıştır: birincisi, 148 katılımcını olduğu `Perfüzyon Tutum Anketi` ve ikincisi de, 109 katılımcının olduğu `Perfüzyon Güvenliği ve Kazaları Anketi`dir. Birinci anketle Türkiye perfüzyonistlerinin profilini anlamamıza yardımcı olacak tutum ve görüşlerinin alınmıştır.İkinci ankette ise detaylı analiz yapabilmek için katılımcı perfüzyonistlerin tecrübe ettikleri perfüzyon güvenliği ve kazaları ile ilgili deneyimler ve veriler elde edilmeye çalışılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre Türkiye perfüzyonistleri perfüzyon kazalarının önlenmesi konusunda ve perfüzyon güvenliğinin sağlanması konusunda isteklidirler. Fakat eğitim kurumlarında ve klinik uygulamalarda perfüzyon güvenliği ile ilgili perfüzyonistlere ciddi bir bilgi aktarılmadığı ve yeterli güvenlik araçlarına veya donanıma sahip olmadıklarını düşündüren verilere ulaşılmıştır. Perfusion Safety Applied During Open Heart Surgery in Turkey and Attitudes of Perfusionists about Perfusion SafetyOpen heart surgery, which started in the middle of the last century, continues its way with many changes and innovations from the traditional features of the 20st century. Although there are many new developments in this 6-7-decade period, the cardiopulmonary bypass system and the heart-lung machine, the most important component of this system, still play a dominant role. Complications of the cardiopulmonary bypass (CPB) system are still ongoing, although they are at a lower level with new systems and devices. Indeed, perfusion accidents still threaten the safety of perfusion. In order to prevent all these accidents, various security measures and new technologies are used both in the world and in our country. Unfortunately, a study on perfusion safety and perfusion accidents in our country has not existed before.The heart-lung machine used in open heart surgery and CPB applications with its integrated components still carry high risks for patient health. In some cases, the risks of these applications may be life-threatening. For example, a massive amount of air, thrombus or particulate embolus entering the KPB circuit, hypotensive or low blood flow during perfusion application will create a hypoxic saturation, acidosis, ischemia and these mean hypoperfusion. Finally, all these factors result in organ failure. In addition, many risks such as various infections, clotting, bleeding, obstruction of the oxygenator, rupture of the arterial line, hyperthermic perfusion, incorrect drug administration, dissections and ruptures at cannulation sites are life-threatening for the patient too. For these reasons, it is very important to ensure safety in perfusion applications performed by the CPB system.Frankly, there are no safety measures and protocols established by the Ministry of Health in Turkey for these high-risk procedures. More importantly, the lack of a study on this issue in Turkey reveals the importance and necessity of this study. In order to prevent perfusion accidents and increase the perfusion safety, it is important to first determine the profile of the perfusionists in the country. Then it is important to raise awareness of perfusion safety among perfusionists and to present techniques supported by trainings. In this thesis, two separate surveys has been applied to Turkish perfusionists. First, 148 participants participated in the `Perfusion Attitudes Survey` and the second, 109 participants participated in the `Perfusion Safety and Accident Survey`. In the first survey, the attitudes and opinions of perfusionists will help us understand the profile of Turkish perfusionists. In the second survey, experiences and data about perfusion accidents, which are experienced by participant perfusionists, were tried to be obtained in order to make a detailed analysis. According to the results obtained from the research, the Turkish perfusionists are keen on ensuring the perfusion safety and the prevention of perfusion related accidents. In this study, however, the educational institutions and clinics have not been transmitted enough knowledge to perfusionists about related to perfusion safety issues. Therefore, it is clear that perfusionists need more training to ensure perfusion safety and to prevent perfusion accidents.Keywords: Cardiopulmonary Bypass, Heart-Lung Machine, Perfusion Accidents, Perfusion Safety
Collections