Ekolojik kaygı temelli yerleşimlerde sürdürülebilirliğin tüm boyutlarıyla incelenmesi: Ekoköyler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Gezegenimiz, doğal kaynakların tükenişi, iklim değişikliği, doğal felaketler, nüfus artışı, artan kentleşme, kalkınma düzeyi farkları, kırdan kente göç, yoksullaşma gibi çeşitli problemlerle yüzleşmektedir. Hızlı nüfus artışının doğal kaynak rezervlerini taşıma kapasitesinin üzerinde bir hızla tüketmesi, kalkınmayla paralel gitmeyen kentleşme ve endüstrileşmenin, ekolojik ve sosyal sorunları beraberinde getirdiği gerçeği, günümüzün güncel tartışmalarından birini oluştururken, konunun önemi, farklı birçok disiplin tarafından ele alınmasına sebep olmaktadır. Bahsi geçen çevresel, ekonomik ve sosyal problemlerin giderilmesini hedefleyen bu çözüm önerilerini, tüm yönleriyle sürdürülebilirlik paradigması kapsamında ele almak mümkün olacaktır.Yaşam alanlarının tasarımını üstlenen mimarlık ve planlama alanlarında da benzer kaygıların tetiklediği çeşitli sürdürülebilir tasarım yaklaşımlarına rastlamak mümkündür.Bu tez çalışması kapsamında ele alınan kendi kendine yetebilen topluluk örnekleri de, bu yaklaşımlar arasında bütüncül çözümler sunan permakültür ve ekoköy yaklaşımlarını içermektedir. İçerisinde bulunduğumuz endüstri toplumu ve tüketim kültürünün kaynağını oluşturan medeniyet kavrayışını reddeden bu yaklaşımlar, mevcut düzene dair yapılacak iyileştirmelerin ilk aşama için yeterli olduğuna inanan yaklaşımlara oranla daha tutarlı çözümler sunmaktadır. Eleştirilen bu tüketim kültürünün ürünü olarak `kent` konseptinin yerine, kırsalda kurulan yerleşkeleri içermekte, bu anlamda daha tutarlı bir yapı sergilemektedir. Bu topluluklar, insanoğlunun ekolojik ayak izini minimuma indirmeyi hedefleyerek ekolojik sürdürülebilirlik konusunda çeşitli çözümler sunmaktadır. Fakat sürdürülebilirlik kavramının çok boyutlu yapısı sebebiyle, kavram, bu yaklaşımlarda sosyal ve ekonomik yönleri ile de desteklenerek bütüncül düşünce içerisinde değerlendirilmektedir. Böylece sosyal eşitsizlik, tüketim kültürünün dayattığı kontrolsüz tüketme eğilimi ve kapitalizmin yerel ekonomiler üzerindeki baskısı da dahil olmak üzere birçok sosyal ve ekonomik probleme de çözüm önerileri sunmakta, bu sebeple günümüz topluluk yaşamı için öğretici ve kopyalanabilir nitelik taşımaktadır. In recent years, our planet is contending with variety of problems like natural resource consumption, climate change, natural disasters, rapid population growth, increasing urbanization, the differences between regional development levels of communities, rural-urban migration and increasing impoverishment. These ecological and social problems are one of the today's best current debates and some solutions, which are able to be covered as a part of sustainability paradigm, are dealt with by the different disciplines. Within the scope of this thesis, permaculture and ecovillage approaches have been discussed as self-sustaining communities, as one of the most comprehensive approaches in architecture and planning disciplines. Due to the criticism they brought to the consumption culture, these approaches include rural settlements, instead of the current city concept emerging as a product of ongoing industrial society and consumption culture. Therefore the approaches suggest more consistent solutions when compared with the more moderate solutionsThese settlement and community design approaches aim minimalization of humankind's ecological footprint on the nature and aim to contribute ecological sustainability. However, due to the multi-dimensional nature of sustainability concepts, this approach is also supported by the social and economic aspects. By this way, it offers social and economical solutions including social inequality, uncontrolled consumption trends imposed by the consumer culture. For this reason, the self sustaining communities are analysed in this thesis, to investigate the solutions for the community to become `self sustaining` in every dimension; with the aim of creating a model applicable for every community to become self sustaining.
Collections