Ayrışma hipotezi ve yükselen piyasa ekonomilerinde ABD etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ABD ekonomisinde, 2006 yılının ikinci yarısından sonra görülmeye başlayan yavaşlama ve yükselen piyasa ekonomilerinde sürmekte olan büyüme gücü, `ayrışma' olarak adlandırılan tartışmayı başlatmıştır. ABD subprime mortgage krizinin ilk zamanlarında yükselen piyasalar, gelişmiş ekonomilere göre gerek ticari gerek finansal anlamda daha iyi bir performans ortaya koymuşlardır. Ayrışma tartışmalarının arkasında da bu olgu yatmaktadır. Ayrışma hipotezi, ülkeler arasındaki artan ticari ve finansal bağların, ülkelere özgü şokların uluslararası iletimini kolaylaştırarak ülkeler arasında daha büyük iş döngüsü senkronizasyonuna neden olduğunu savunan küreselleşmeye karşıt görüş geliştirmektedir. Bu çalışmanın amacı, ABD ile yükselen piyasa ekonomileri arasında ekonomik ve finansal anlamda ayrışmanın gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırmaktır. Ayrışmanın ekonomik açıdan analiz edilmesinde, öncelikle ABD'nin iş döngüsü ile seçilen yükselen piyasa ekonomilerinin iş döngüleri arasında ayrışmanın gerçekleşip gerçekleşmediği test edilmiştir. Ayrışma hipotezi, son yıllarda yükselen piyasa ekonomilerinin iş döngülerinin gelişmiş ekonomilerin iş döngülerinden daha bağımsız hale geldiği fikridir. Bu bağlamda, çalışma bir kademe daha ileri götürülüp gelişmiş ekonomileri temsilen G7'nin iş döngüsü ile yükselen piyasa ekonomilerinin iş döngüleri arasında ayrışmanın gerçekleşip gerçekleşmediği test edilmiştir. Ayrışmanın finansal açıdan analiz edilmesinde ise ABD S&P 500 endeksi ile seçilen yükselen ve gelişmiş ekonomilerin hisse senedi endeksleri arasında ayrışmanın gerçekleşip gerçekleşmediği test edilmiştir. Ekonomik ve finansal anlamda ayrışmanın analiz edilmesi, uzun dönemli ilişkiler bağlamında Johansen Eşbütünleşme Testi ile, kısa dönemli ilişkiler bağlamında VECM ile, değişkenler arasındaki nedensellikler bağlamında VAR Granger Causality/Block Exogeneity Wald Testi ile ve değişkenlerin varyanslarındaki değişimlerin kaynakları bağlamında VAR varyans ayrıştırması tekniği ile gerçekleştirilmiştir. Gerek ekonomik gerekse finansal ayrışma konusunda uygulanan analizler, ABD ile yükselen piyasa ekonomileri arasında ayrışmanın gerçekleşmediğine işaret etmektedir. After the second half of 2006 the slowdown seen in the USA economy and the ongoing growth power in emerging market economies initiated the discussion named `decoupling?. During the beginning of the USA subprime mortgage crisis emerging economies put in a better performance in terms of trade and financial compared to developed economies. This is the fact which lies behind decoupling discussions. The decoupling hypothesis is developing an opposing view to the globalization which defends stronger trade and financial linkages across countries, facilitates the international transmission of country-specific shocks, thus leading to greater business cycle synchronization. The purpose of this study is to investigate whether economical and financial decoupling between the USA and emerging market economies occurred or not. In the economical analysis of the decoupling, primarily, was tested whether decoupling between the business cycle of the USA and the business cycles of the selected emerging market economies occurred or not. The decoupling hypothesis is the idea that, business cycles of emerging market economies became more independent of business cycles of developed economies in recent years. Within this context, the study was taken a stage further and whether decoupling occurred between the business cycle of developed economies represented in G7 and the business cycles of emerging market economies was tested. In the financial analysis of decoupling whether decoupling occurred between the USA S&P 500 index and the stock indexes of the selected developed and emerging economies was tested. The analysis of economical and financial decoupling was performed with Johansen Cointegration Test in the context of long term relationships; with VECM in the context of short term relationships; with VAR Granger Causality/Block Exogeneity Wald Test in the context of causality between variables; and with VAR variance decomposition technique in the context of the sources of changes in variances of variables. The analysis performed on both economical and financial decoupling indicates that decoupling between the USA and the emerging market economies haven?t occurred.
Collections