`Crisis? which crisis?` Society in a state of emergency: Faces of a crisis in İstanbul
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tez, İstanbul'da 2016 ile 2017 yılları arasında yaşanan krizlerin sosyo-kültürel algılanış biçimlerine dair bir saha araştırmasının analizidir. Çalışmanın amacı, aynı şehirde yaşayan ancak farklı (kültürel) arkaplanlardan gelen insanların krizler ve toplumsal çalkantıları nasıl karşıladıkları ve bunlarla başetmek için ne tür mekanizmalar geliştirdiklerini sorgulamaktır. Bu amaca varmak için kullanılan başlıca yöntem, dönemsel niteliksel görüşmelerdir. Krizleri tanımlama ve sınırlamanın güçlüğü nedeni ile bu çalışmada kavramın geçici bir tanımı kullanılacaktır. Bu çerçevede `kriz` kavramı, güvensizlik ve umutsuzluk yaratan beklenmedik bir olayın, giderek korku ve paralize olma hâline evrildiği bir durumu betimler. Bu araştırmanın temel bulgusu, kriz algısının kişinin geçmiş deneyimleri ve içinde bulunduğu duruma bağımlı olduğudur. Bunun ötesinde, kısmen kişinin sosyal ve kültürel arkaplanına da bağlı olduğudur. Kişi kendisini, kendi hayatından sorumlu hissetmiyor ise, sosyal bir kriz, kişisel bir krize de dönüşebilir: Örneğin kişi, savaş hâlindeki bir ülkeden kaçıp, `sığınmacı` olmuş ise. Krizle başetmenin en temel mekanizması, kişinin kendisini hayatını eline alacak kadar güçlü hissetmesi, ve kendini işler sarpa sardığında güvenli bir yere atacak kadar ayrıcalıklı olduğuna güvenmesidir. Bunun ötesinde, kendini güvende ve özgür hissetmemek, bir yandan teslimiyetçiliğe, öte yandan durumu yoksaymaya yolaçabilir. Bir diğer toplu başetme mekanizması ise (toplumsal) sanat projeleridir. This thesis is the analyses of an explorative field study on the socio-cultural perception of crises in Istanbul, realized from 2016 to 2017. The aim of this study is to examine how people with different (cultural) backgrounds that live in the same city deal with crises and upheavals and which coping mechanisms they develop. The main method to achieve this goal are qualitative, episodic interviews. Due to the difficulty of framing and defining crises, this study is using a working definition of the term. In this sense, a crisis is an unexpected event where the lack of security and hopelessness multiplicate to a state of fear and paralysis. The main findings of this research are that the perception of a crisis depends on the experience and the personal state of being of a person. Furthermore, it is partly related to the social and cultural background of this person. A Social Crisis can become a Personal Crisis, for example when a person does not feel in charge of his or her own life. This can, for instance, be the case when someone has to flee from a war-prone country and gets labeled as a „refugee`. The main coping mechanisms are feeling in power of one's own life and knowing of the privilege to leave to a safe place at anytime. Furthermore, the absence of feeling free and secure can lead to resignation on one hand and to superseding, acting like nothing happened, on the other hand. Another coping mechanism on a communitarian level are (social) art projects.
Collections