Türkiye tiyatrosunda karakter oluşumunun izini sürme: Mahmud ile Yezida örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tezde, Türkiye tiyatrosundaki karakter düşüncesinin nasıl bir geçmişten geldiği ve hangi temeller üzerine inşa edildiği odağa alınarak Murathan Mungan'ın Mahmud ile Yezida oyunu incelenmiş, bu oyundaki karakterizasyon üzerinden Türkiye tiyatrosunda karakter oluşumunun izini sürme amaçlanmıştır.İlk kez Aristoteles'in Poetika'sında belirli bir forma oturtulan ve sınırları çizilen dram sanatı; mimesis (eyleme doğrudan tanık etme) merkezli olan Antik Yunan tiyatrosundan sonra farklı biçemlere girerek, bazen tükenecek gibi gözükerek, fakat her seferinde yeniden yayılma göstererek Anadolu coğrafyasında kendine daima yer bulur. Dönemsel bazda değerlendirdiğimizde Antik Yunan'ın ardından Roma ve Bizans tiyatroları gelir. Dördüncü sırada ise Osmanlı Devleti'ndeki Geleneksel Türk Tiyatrosu vardır. Yazılı bir metne dayanmayan, gerçekçi olmayan, göstermeci, dışavurumcu, güldürü odaklı olan ve kalıplaşmış tiplerle oyunlar kuran Geleneksel Türk Tiyatrosu'nda; İslam ve Türk kültürlerinin yoğun etkilerini görmek, Doğu anlatı geleneğinin ise belirleyici olduğunu, dolayısıyla anlatma (diegesis) merkezli bir sanatsal anlayış ve sunuşla hareket edildiğini söylemek mümkündür. Tanzimat'la birlikte pek çok alanın esas meselesi hâline gelen Batılılaşma gayretleri sonucunda, Batılı anlamda tiyatroya kavuşma girişimleri hız kazanır, bu çerçevede metinler yazılıp oynanmaya başlar. Bu çalışmada da, Doğu anlatı geleneğinin asal ögesi olan anlatma (diegesis) ile Batı tarzı tiyatronun merkeze aldığı göstermenin (mimesis), Murathan Mungan'a ait olan, `çağdaş bir Doğu anlatısı` olarak nitelendirebileceğimiz Mahmud ile Yezida oyunundaki karakterizasyona nasıl yansıdığının izi sürülecektir.Anahtar Sözcükler: Poetika, Mimesis, Diegesis, Doğu Anlatı Geleneği, Geleneksel Türk Tiyatrosu, Batılılaşma, Karakter, Mahmud ile Yezida In this thesis, the play Mahmud and Yezida by Murathan Mungan is analyzed by focusing on what kind of a background the concept of character comes from and which foundation it is based on, and it is aimed to trace back to the formation of character in the Turkish theater via the characterization in the aforementioned play. The art of drama, which gained a certain form and the boundaries of which were drawn in Poetics by Aristotle for the first time, has always found a place for itself in the Anatolian geography by taking different shapes after the mimesis-centered Ancient Greek theater (bearing witness to action directly), seeming to be coming to an end sometimes, but expanding again each time. If perused in terms of time, the Roman and Byzantine theaters come after Ancient Greece. The Traditional Turkish Theater in the Ottoman Empire takes the fourth place. It is possible to see the intense effects of the Islamic and Turkish cultures on it and to say that the Eastern narrative tradition is determinative and that it is therefore acted upon a diegesis-centered artistic perspective and presentation in the Traditional Turkish Theater which is not based on a written text, which is nonrealistic, exhibitive, expressionistic, humor-oriented and which builds stage plays on stereotyped characters.As a result of the Westernization efforts that became the main issue in many fields along with the Imperial Edict of Gülhane, attempts to attain a theater in Western sense gather pace and texts are started to be written and performed accordingly. In this study, we are going to trace how telling (diegesis), which is the primal element of the Eastern narrative tradition, and showing (mimesis), which the Western theater puts in center, reverberate on the characterization in the play Mahmud and YezidabyMurathan Mungan, which we can describe as `a contemporary Eastern narrative`.Key Words: Poetics, Mimesis, Diegesis, Eastern Narrative Tradition, Traditional Turkish Theater, Westernization, Character, Mahmud and Yezida
Collections