Uluslaşma ve evrenselleşme sürecinde modernleşme dönemi eğitim düşüncesinin rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Osmanlı-Türk uluslaşma ve evrenselleşme süreci içinde Modernleşme Dönemi Eğitim Düşüncesi'nin ne rol oynadığını saptama amacı güdülen bu araştırma; literatür tarama modeliyle yedi bölümde gerçekleştirilmiş betimsel bir araştırmadır. Araştırma'da Osmanlı toplum yapısının içine girdiği toplumsal değişime bağlı olarak modernleşme süreci eğitim etkinliklerinin nasıl, hangi eğitim düşüncesi kaynak alınarak ortaya çıktığı ve bu düşüncenin Cumhuriyet döneminde nasıl yaşama geçirildiği saptanmaya çalışılmıştır. Araştırma sırasında ortaya çıkan bulguları şöyle özetlemek mümkündür. Batı'da modernleşme sürecinde siyasi birlikleri (ulus devletleri) ortaya çıkaran yeni ekonomik-kurumsal dayanaklar, Klasik Osmanlı devlet yapısını ayakta tutan gaza ilkesinin pratikte işe yaramaz hale gelmesine neden olmuştur. Toplumsal yapıda ortaya çıkan zaafıyet, Batı'daki kurumsal yapıyı -`muasır medeniyet seviyesini`- örnek alarak devleti dağılmaktan kurtaracak, asker-sivil bürokrat kadroları eğitim aracılığıyla yetiştirmek suretiyle, ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. Bu koşullarda ortaya çıkan Modernleşme Dönemi Eğitim Düşüncesi devlet ve millet için eğitim düşüncesi etrafında şekillenmiştir. Bu eğitim düşüncesi yüksek öğretime elit (seçkin) yetiştirme, ilköğretime ise yerel yaşamı canlandıracak, devletine bağlı fedakar-çalışkan yurttaşlar yetiştirmek görevi yüklemiştir. Ortaöğretim ise yüksek öğretime öğrenci hazırlayan, devletin taşra teşkilatına memur yetiştiren bir kurum olarak görülmüştür. Modernleşme dönemi eğitim düşüncesi örgütlenme boyutunda yetkinin merkezde toplandığı bir örgütsel yapıyı benimsemiştir. Program süreç içinde geliştirilmesi gereken bir olgu olarak ele alınmış; fakat programı direktif olarak ele alan bir anlayış tümüyle terk edilememiş, programı ürün boyutunda tasarı olarak ele alan bir yaklaşım program geliştirme anlayışı içine yerleştirilememiştir. Cumhuriyet döneminde yaşanan eğitim etkinliklerine bakarak, elde edilen bulgular ışığında şu sonuca varılmıştır: Modernleşme Dönemi Eğitim Düşüncesi üstlendiği işlevi 1940'lı yılların ortalarına kadar başarıyla yerine getirmiştir. 1950'li yıllara doğru giderek zenginleşen toplumsal yaşam karşısında eğitim etkinliklerine rehberlik etme yeteneğini giderek yitirdiği halde, bu düşünce içinden geleceğin Türkiye'sini hazırlayacak Modern Eğitim Düşüncesi çıkarılıp geliştirilememiş; çağdaş eğitim reformuyla ilgili bir model, bütünsel olarak hazırlanıp ortaya konulamamıştır. Araştırma sonunda geliştirilen öneriler ise şöyle özetlenebilir: İlgi, yetenek ve ihtiyaçlarından yola çıkarak, kendi gelişim sorumluluğunu üstlenmiş, mesleki kimlik sahibi bireyler yetiştirmek suretiyle; demokratik, çağdaş ve İstikrarlı bir siyasal birlik haline dönüşmenin koşullarını hazırlamaya çalışan çağdaş bir eğitim düşüncesi geliştirilmeli ve benimsenmelidir. Eğitim sistemi bu düşünce doğrultusunda alt sistemlerde özerk kontrol sistemlerinin oluşmasına ve işleyişine fırsat verecek, alt sistemlere daha fazla yetki ve sorumluluk devredecek tarzda yeniden yapılanmalıdır. Program boyutunda da, programı ürün boyutunda tasarı olarak ele alan bir yaklaşım program geliştirme anlayışı içine yerleştirilebilmeli; öğretmenin program geliştirme boyutundaki yetki ve sorumluğu, bu sürecin hangi mekanizmalarla beslenip destekleneceği, işleyişin nasıl güvence altına alınacağı, sürekli hale getirileceği belirlenmiş olmalıdır. ABSTRACT What is the influence of the modern times education policy in the period of Ottoman-Turk nationalist and universalise movements was the main subject in this study. The study was carried out as a literature survey with related references in seven chapters. Depending of changing Ottoman social structure, how the modern progress effected the education functions, which education policy was taken as a reference and how this policy was worked out during the period of Republic is established in this study. In this investigation the following conclusions can be summarised. While the western countries were developing, new economical and social rules brought out the state of the nations and as a result religious wars (gaza) became practically not efficient which is the main power in the classical Ottoman Empire. The weakness of the social structure was tired to be improved by military and civilian member of staff who were influenced by western structure. In this circumstances, the modern education policy was became an education for state and citizens. This education policy was in charge to prepare of elite people for higher education, while primary education was in charge of preparation of people who can make local life alive, compromise and hard work. On the other hand secondary education was in charge either to prepare students for higher education or employee for the state in the province. Modern education policy was in a structure of central competence. The programme was taken as a fact that it must be improved but the mentality of taking the programme as a directive has never been completely left and as an output, the curriculum development which tolies curriculum in the produet dmension as a design was not established. This conclusions can be drawn by looking at the efficiency of the education during Republic. Modern period of education policy was successful until the middle of the 1940. Although as the social life became richer, it lost its being guide to education through 1950 and since then modern education policy was not improved, and new model could not be prepared for reform in education. The suggestion from this investigation can be summarised as follows; The education policy which could provide democratic, modern and stable political union should be taken and should be improved with person who has responsible for his own improvement and has his own professional identity through his ability, interest and necessity. In this way the education system should be rebuild which should allow to occur and work independent lower control systems and also could give them more competence and more responsibility. As a curriculum, the idea of taking output programme as design should improved. Also the competence and responsibility of teachers in preparation and improvement of curriculum should be given and it should be known that which mechanism should be supported, how this system will be secure in progress and how it will be continues. IV
Collections