Çenelerde sık görülen odontojenik kist ve tümörlerin klinik ve radyolojik bulguları ile Ki-67 ve p53 protein ekspresyon oranları arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ağız diş ve çene cerrahisinde ana konulardan biri kistik lezyonların ayırıcı tanısıdır çünkü bazı odontojenik kistler (OK) agresif davranış ve nüks etme eğilimindedir. Ek olarak, en uygun cerrahi tedavi ve takibi belirlemek için kist ve çene tümörlerinin ayırıcı tanısını koymak önemlidir. Patolojinin tanısı klinik ve radyolojik özelliklere dayanmaktadır, ancak kesin tanı histopatolojiye dayanmaktadır. Mevcut retrospektif çalışma 2011-2016 arasında yapıldı ve değerlendirmeler histopatolojik raporlar ve panaromik filmler üzerinden ölçümlemeler ile gerçekleştirildi. Çalışmaya Başkent Üniversitesi Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Kliniğinde tedavi edilen hastalardan 111 odontojenik kist ve tümör örneği alındı. Bu örnekler kist tipi, yaşı, cinsiyeti ve immünohistokimyasal boyama dağılımı için analiz edildi ve radyolojik bulgularla karşılaştırıldı. Bu çalışmanın sonuçlarına göre, Ki-67 ve p53 gen ekspresyon değerlerinin odontojenik keratokist grubunda anlamlı derecede yüksek olduğu bulundu. Odontojenik keratosistlerin radiküler kistlere ve dentigeröz kistlere göre daha yüksek malign transformasyon potansiyeli gösterdiği ortaya çıkmıştır. Ki-67 ve p53 gen ekspresyon oranları ile radyolojik ölçümler arasındaki ilişki kist-tümör gruplarına göre karşılaştırıldığında, sadece dentigeröz kist grubunda istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Panoramik filmlerde dentigeröz kistlerin boyutsal karşılaştırmalarından sonra, agresif potansiyelin ilgili kist grubundaki ekspresyon hızı ile radyolojik ölçüm arasındaki anlamlı ilişki nedeniyle artan çapla arttığı söylenebilir. Bu, etkilenen dişlerle ilişkili dentigeröz kistlerinin klinik uygulamada en kısa sürede ortadan kaldırılması gerektiğini göstermektedir. One of the main issues in dental and oral maxillofacial surgery is the differential diagnosis of cystic lesions because few odontogenic cysts (OC) tend to aggressive behavior and relapse. In addition, it is important to make differential diagnosis of cysts and jaw tumors in order to determine the most appropriate surgical treatment and follow-up. The diagnosis of pathology is based on clinical and radiological features, but the definitive diagnosis is based on histopathology. The current retrospective study was conducted between 2011 and 2016 and evaluations were performed on histopathologic reports. 111 biopsy specimens of odontogenic cysts and tumors were retrieved from patients who were treated at the Maxillofacial Surgery Department of Başkent University were included into the study. These specimens were analyzed for the type of cyst, age, sex and immunohistochemical staining distribution and compared with radiologic findings.According to the results of this study, Ki-67 and p53 expression values were found to be significantly higher in the odontogenic keratocyst group than the other groups, and it was revealed that keratocysts showed higher malignant transformation potentials than radicular cysts and dentigerous cysts.When the relationship between Ki-67 and p53 expression rates and radiological measurements were compared according to cyst-tumor groups, there was a statistically significant relationship only in dentigerous cyst group. After the dimensional comparisons of dentigerous cysts in panoramic films, it can be said that the aggressive potential increases with increasing diameter due to the significant relationship between the expression rate in the relevant cyst group and radiological measurement. This suggests that dentigerous cysts associated with impacted teeth should be eliminated as soon as possible in clinical practice.
Collections