Ceaseless allure of femmes-futures: fashion impact of the sci-fi film heroine
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Moda ve sinema, sinemanın başlangıcından beri iç içe olmuş kavramlardır. Özel olarak, tasarım bağlamında moda ile bilim kurgu filmleri arasındaki belirgin ilişki, modanın şekillendirilmesinden öte, kadın bedeninin tasarım aracılığıyla algılanışını, ve buna istinaden güncel modayı da değiştirmiş ve dönüştürmüştür. Kadın bedeninin statik bir ekran objesinden ziyade canlı, nefes alan bir sanat formu olarak görülmesine olanak sağlayan, Volt'un Kadın Modasına dair Fütürist Manifesto'su (1920), ve Baudrillard'in Simülasyon ve Simulakrlar'ı (1981) bu çalışmaya yön veren referanslardandır. Modanın yakinen ilintili olduğu 'arzu odaklılık' ve ilericilik, Volt'un manifestosu tarafından öne sürülen kadın figürünü dışavurumculuk ve cesaretle ortaya çıkarırken gücünü tasarımın sunduğu potansiyelden alır. Bu fikre dayalı olarak, kadın bedenini görsel olarak güçlendirme arayışı, dışavurumcu malzeme ve formlarla gerçeğe dönüşür. Sinema yoluyla ve kostüm aracılığıyla, bu yaklaşım görsel olarak kitlelere ulaşır hale gelir, güncel moda da bu potansiyeli kullanarak, tasarım ile kadın bedenini özgürleştirme, yüceltme ve cesaretlendirme yolculuğuna devam eder. Çalışmada incelenen seçilmiş filmlerin ve moda koleksiyonlarından örneklerin, feminen gücü tasarım yoluyla yansıtmakta ortak bir dile sahip olduğu öngörülmüştür. Bununla birlikte, bu filmlerin modaya olan etkisi, kültürel teoriler ve tüketim kültürü merceğinden de incelenecektir. Tasarım analizleri ile desteklenmiş bu moda teorisi keşfini yaparken, bilim kurgu kahramanı olarak kadın varlığının moda perspektifi aracılığıyla nasıl kimlik meselesine dönüştüğü de incelenecektir. Çalışma kapsamında Çapraz-polenleme ilişkisine sahip bilim kurgu ve moda kavramları, incelenen tasarımlar aracılığıyla somut hale gelirken kültürel teorisyenlerin moda kavramına dair doğrudan veya dolaylı olarak sundukları gorüşlerin de kapsama alanında kalmaktadır. Çalışma, bilim kurgu estetiğinin bitmeyen cazibesi ile çağdaş modanın sunduğu beden dönüşümü arasında teorik bir köprü kurmaktadır. Fashion and film have been going hand in hand since the early days of cinema. In particular, there is a distinct connection in terms of design between fashion and iconic sci-fi movies. This interaction has transformed the way femininity has been perceived through design, and how this relationship have resonated in the contemporary fashion collections. This manifestation of female body as a living, breathing `form of art` rather than a static object on screen is going to be explored by two separate, yet connected perspectives from the early and late 20th century: Baudrillard's Simulacra and Simulation theory and Volt's Futurist Manifesto on Woman's Fashion. In accordance with the desire-oriented and progressive character of fashion, Volt's Futurist Manifesto on Woman's Fashion initiates the emboldening and expressiveness of female form. Based on this idea, female body is subject to visual empowerment constructed with the expressive materials and shapes. Through cinema, this approach reaches to masses, followed by the contemporary fashion which pursues to liberate, elevate and embolden the female form. The mutual language of films and fashion collections underscore the feminine strength as a visual perception by design elements they encase. Thus, this study will explore fashion impact of sci-fi movies through iconic heroines on screen. While doing so, references from cultural theory will be incorporated. Also, I'll seek explanations regarding the female presence as sci-fi heroines and how this phenomena has become an issue of identity through the tool of fashion. Tracing cross-pollinating sci-fi inspirations that are inscribed into garments as solid materials with the guidance of multifaceted views suggested by cultural theorists, this study bridges the 'ceaseless appeal' of sci-fi aesthetics with the bodily transformations that contemporary fashion offers.
Collections