Çocuk ağır ceza mahkemelerinde hükme bağlanan parrisid vakalarının kriminolojik özellikleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ergenlerin fail olduğu oldukça nadir karşılaşılan parrisid, uzun süredir ebeveyni tarafından şiddete ya da istismara maruz kalmış, `korunmaya muhtaç çocuk` statüsündeki çocukların, özellikle de orta ergenlik dönemindeki erkek çocukların fail olduğu bir suç türüdür. Bu çocukların işledikleri suça yönelmelerine sebebiyet veren koşullar ve çocuk ceza adaleti karşısındaki durumları, uluslararası litearürde ayrıcalıklı bir konumda değerlendirilmiştir. Bu bağlamda ülkemizde meydana gelen parrisid vakalarının kriminolojik olarak profilini çıkarmak, aile içi fiziksel şiddet ve istismarla olan bağlantısını ortaya koymak ve ağır derecede istismara uğramış çocukların yargılanma sürecine farklı bir bakış açısı getirmek amacıyla 2007-2012 yılının 9. Ayına kadar İstanbul ve Ankara Çocuk Ağır Ceza Mahkemeleri tarafından hükme bağlanan parrisid vakalarına ait dava dosyaları betimsel analiz ve içerik analizi yöntemiyle değerlendirilmiştir. Yapılan analiz sonucunda belirtilen yıllar içerisinde 19 parrisid vakası tespit edilmiştir. Bu sayı anılan yıllarda Çocuk Ağır Ceza Mahkelemeri tarafından verilen toplam karar sayısının %0,19'unu teşkil etmektedir. Suç, çoğunlukla yaş ortalaması 15,6 olan 15-18 yaş grubundaki erkek evlatlar tarafından işlenmiştir. Maktul ise çoğunlukla 41-50 yaş arasındaki babalardır. Parrisid faili suça sürüklenen çocukların, özellikle mağdurun/maktulün baba olduğu patrisid vakalarında, fiziksel şiddete, duygusal istismara veya ihmale maruz kaldığı; çocukların bu durumu uzun süredir yaşadıkları ve bazı vakalarda çocukların bedensel olarak da yaralandıkları tespit edilmiştir. Çocukların veya çocukların ailelerinin istismarcı ebeveynden şikayetçi olmadığı, kolluğa sirayet eden durumlarda yasal işlem yapılmadığı, çocukların yaşadıkları bu durumla baş etme konusunda tanıdıklarından veya komşularından etkili bir yardım alamadıkları ve bu nedenle çocukların göreli bir çaresizlik durumu içerisinde olduğu ortaya koyulmuştur. Çocuklar suçu çoğunlukla bir başka aile üyesini, genellikle anneyi, korumaya veya kollamaya çalışırken işlemiştir. Çocukların şiddete ve/veya istismara maruz kalacaklarına dair her gün yaşadıkları tehdit ve tehlike algısına dair ipuçlarının çocukların kusur yeteneği üzerindeki etkileri tartışılmıştır. Bu bağlamda uluslararası literatürde yer alan ağır derecede istismara maruz kalmış çocukların yargılanması hakkındaki tartışmalar değerlendirilmiş ve dövülmüş kişi sendromuna dair bilirkişilerin sunduğu raporların önemi gösterilmiştir. Ülkemizde, parrisid faili ağır derecede istismar mağduru çocukların yargılanmasında bilirkişinin hâkime sunması gereken bilgiler ortaya koyulmuştur. Araştırmamız sonucunda vardığımız en nihai sonuç, yaşantısının uzun bir kısmını korunmaya muhtaç çocuk statüsünde geçirmiş ağır derecede şiddete/istismara maruz kalmış parrisid faili suça sürüklenen çocuklar hakkında Çocuk Koruma Kanunu (ÇKK) kapsamında özellikle sağlık tedbiri ve danışmanlık tedbiri uygulanması ve bu suçun işlenmesinin önlenmesi için de kötü muameleye maruz kalan çocukların devletin himayesi altına alınarak haklarında ivedilikle koruyucu ve destekleyici tedbirlerin alınması gerekliliğidir. Parricide is rather a rare crime that adolescent perpetrators are mostly male children in the mid-adolescence term and are usually exposed to violence or abuse by their parents. These children have had lived most of their lives in `child in need of protection` status. The reasons that lead these children to commit parricide and their situations in the juvenile criminal justice system has been evaluated as privileged within the international literature. In this research parricide cases that were sentenced between 2007 and 2012 (until 9th month) at Juvenile High Criminal Courts in İstanbul and Ankara have been evaluated through descriptive analysis and content analysis methods. The purposes of this study are building a criminological profile of parricide cases that occur in our country, revealing the connection between domestic physical violence/abuse and parricide, and offering a different point of view to the prosecution process of heavily abused children. As a result of the analysis, 19 parricide cases are determined between the specified years. This number constitutes 0,19% of the total court decisions made by Juvenile High Criminal Courts within the above-mentioned years. The offense has been committed mostly by sons in the 15-18 age group, with the average age of 15,6. Victims are mostly fathers between 41-50 ages. It is asserted that juvenile parricide offenders have been exposed to physical violence, emotional abuse, and neglect for a long period of time, especially in patricide cases, and in some cases, they were also physically wounded. It is also determined that these children are in the condition of relative despair because neither children nor their families reported the abusive parents, legal action was not taken, children could not get effective help from their acquaintances and neighbors. Children committed parricide usually while they were trying to protect or look after another family member, usually the mother. The effect of the perception of danger and threat of abuse/violence on the criminal liability of these children has also been discussed. In this context, arguments within the literature related to the prosecution of children exposed to heavy abuse have been evaluated and the importance of the expert reports related to battered person syndrome has been shown. The necessary information that experts need to present to the judge in prosecution of children who were heavily abused has been revealed. The final outcome of our study is the necessity of health precaution and consultancy precaution execution within the context of the Law on Juvenile Protection (ÇKK) to adolescent parricide offenders who were exposed to heavy violence/abuse. In order to prevent this offense, children that are exposed to parental violence/abuse must be protected by the state and urgently protective and supportive measures must be taken.
Collections