Eco-cıty plannıng and desıgn crıterıa – assessment of Kocakır, Eskişehir project
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Hem yeni yerleşim alanlarının planlanmasında hem de şehirlerin dönüşümünde bir model olarak önerilen eko-kent kavramı, aslında kendilerini karakterize eden ve sürekli değişen çevresel, sosyal ve ekonomik sorunlara bir cevap olarak ortaya çıkmıştır. Eko-kent genel olarak, ekolojik olarak sağlıklı kentlerin meydana gelmesi olarak tanımlanabilir. Eko-kentlerin en temel özelliği çevre koruma politikalarının mekansal planlamasıyla entegre edilmesidir. Karbon atıklarından kurtulmak, enerjiyi tamamen yenilenebilir kaynaklardan sağlamak ve doğayı kentle bütünleştirerek yeşil bir kent olarak yeniden yaratmak eko-kent planlamak demektir. Bir eko-kentin temel özellikleri: doğal kent olarak planlanması, iklime uygun hale getirilmesi, çevre kirliliğinin önlenmesi, doğal varlıkların ve biyoçeşitliliğin korunması, yağmur sularının tekrardan kullanılması, ısıtma, soğutma ve ulaşımda yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması, katı atıkların geri dönüşümünün sağlanması, ekolojik mimarinin ve ileri teknolojinin kullanımı, yerel halkın ekolojik eğitimlerle bilinçlendirilmesi olarak bilinmektedir. Bu doğrultuda eko-kentin planlama ve tasarım kriterleri 3 başlıkta araştırılmış ve tezin ana struktürünü oluşturmuştur. Bu kriterler ekolojik, mekansal ve sosyo-ekonomik olmakla ayrılmış ve her birine uygun olarak göstergeler ve hedefler incelenmiştir. Eko-kent kriterleri performans göstergelerine göre belirlenmiş, farklı ülkelerde farklı organizasyonlar tarafından geliştirilmiş projeler kapsamında değerlendirilmiştir. Çalışma alanı olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İstanbul Teknik Üniversitesi arasında imzalanan `Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Kapsamında Ortak Hizmet Uygulaması Protokolü` çerçevesinde Kocakır projesi seçilmiş ve bu kriterler bağlamında değerlendirilmiş, sorunları ve potansiyelleri belirlenmiştir. The concept of eco-city, which has been proposed as a model both in the planning of new settlements and in the transformation of cities, has emerged as a response to the ever-changing environmental, social and economic problems that characterize them. In general, eco-city can be defined as the formation of ecologically healthy cities. The main feature of eco-cities is the integration of environmental protection policies with spatial planning. Getting rid of carbon waste, providing energy from completely renewable sources and re-creating nature as a green city by integrating nature with the city means planning an eco-city. Ecological criteria should be met first in the planning of these cities. Increasing environmental pollution with increasing population, increasing energy usage and energy policies to meet the needs of the increasing population cause climate change along with human health. In the eco-cities planned to be planned in this direction, firstly, it is planned to establish environmentally healthy settlements and healthy living spaces. Main features of an eco-city: planning as a natural city, adapting to the climate, prevention of environmental pollution, protection of natural sources and biodiversity, re-use of rain water, renewable energy sources in heating, cooling and transportation, recycling of solid wastes and the use of advanced technology is known as raising awareness of local people through ecological training. In this context, the planning and design criteria of the eco-city within the conceptual framework that constitutes the second part of the thesis have been researched under three headings and constitute the main structure of the thesis. These criteria are separated from ecological, spatial and socio-economic aspects and indicators and targets are examined in accordance with each other. Eco-city criteria were determined according to performance indicators and evaluated within the scope of projects developed by different organizations in different countries. Kocakır Reserve Building Area in Eskişehir which was selected as a case study within the scope of the Law on the Transformation of Disaster Risk Areas signed between the Ministry of Environment and Urbanization and Istanbul Technical University was analysed within the scope of determined criteria and its problems and potentials were identified.
Collections