Evli bireylerde bağlanma stilleri, aile içi eşler arası şiddet ve evlilik uyumu arasındaki ilişkilerin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Her geçen gün giderek artan bir problem olan şiddet, kendini aile içerisinde de göstermekte ve tüm toplumlarda önemli bir sorun olmaya devam etmektedir. Bir insan hakları ihlali olan şiddet, aile içerisinde en çok eşler arasında kendisini göstermektedir. Çalışmamızda aile içi eşler arası şiddet ile yetişkin bağlanma stilleri ve evlilik uyumu arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Yine eşler arası şiddetin yaygınlığı ve bazı sosyodemografik değişkenler, evlilik özellikleri, kök ailede şiddete maruz kalma ve/veya tanık olma, anne ve babanın ilişkisi ve anne babaya benzerlik arasındaki ilişkiler sınanmıştır. Eşlerin birbirlerine uyguladıkları şiddet duygusal, cinsel, ekonomik ve fiziksel olmak üzere dört farklı şiddet türünde ve ayrıca uygulanan ve maruz kalınan şiddet olmak üzere de iki boyutta ele alınmıştır. Çalışmamıza 100 erkek, 100 kadın olmak üzere 200 evli birey katılmıştır (N=200). Çalışma sonucunda, eşlerin birbirlerine en yüksek oranda duygusal şiddet uyguladıkları, kadınların şiddetin her türünde daha fazla şiddete maruz kaldıklarını bildirdikleri, erkeklerin daha fazla cinsel ve ekonomik şiddet uyguladıklarını bildirdikleri görülmüştür. Sosyodemografik özelliklerden yaş, eğitim durumu ve gelir seviyesinin kadınların şiddete maruz kalmasında anlamlı yordayıcılar olduğu, erkeğin eğitim seviyesinin şiddet uygulamada etkili olduğu bulunmuştur. Şiddet ugulama ve maruz kalmada en dikkat çekici sonuç, kök ailede şiddete maruz kalma ve/veya tanık olmanın ilerleyen yıllarda şiddet uygulayıcısı olmada ve şiddete maruz kalmada önemli olduğu sonucudur. Araştırmamız kapsamında şiddet uygulama ve şiddete maruz kalma ile saplantılı bağlanma stili arasında ilişki bulunmuştur. Saplantılı bağlanma stili olan bireylerin şiddet uygulama eğilimi güvenli bağlanma stilinden yüksektir. Yine saplantılı bağlanma stiline sahip bireylerin eşlerinden daha fazla şiddete maruz kaldıklarını söyleyebiliriz. Evlilik uyumu ve eş şiddeti arasındaki ilişki incelendiğinde, evlilik uyumunun düşük olması ile eş şiddeti arasında anlamlı sonuçlar bulunmuştur. Benzer sonuç bağlanma stilleri ile evlilik uyumu ilişkisinde de görülmüştür. Buna göre saplantılı bağlanma stili ile evlilik uyumu arasında negatif yönlü bir ilişki vardır. Evlilik uyumu ile anne ve babaya benzerlik incelenmiş, kişinin, çocukluğunda kök ailesinde ebeveynleri arasında deneyimlediği evliliğe benzer evlilik ilişkisi kurduğu görülmüştür. As the violence has been an increasing problem, it has also been on the rise within families and has taken its place as an important worldwide issue. Violence is a breach of human rights and domestic violence occurs mostly among spouses. In our study, we explored intimate partner violence and its relationship with adult attachment styles and marriage adjustment. We also examined the prevalance of domestic violence among spouses and certain sociodemographic variables, as well as other variables such as marriage characteristics, witnessing and/or being subjected to domestic violence within the nuclear family, the relationship between parents and similarities with parents. The violence among spouses were explored twofolds: (1) through four types of domestic violence; emotional, sexual, economic, and physical, and (2) through two perspectives; committing the violent act and being subjected to violence. The participants consisted of two hundred individuals, 100 males and 100 females, all of whom were married (N=200). Our results demonstrated that in all four types of domestic violence the emotional violence was the highest among spouses; that for all four types of domestic violence women were more likely to be subjected to violence; and that men were likely to primarily commit to sexual and economic violence. Among the sociodemographic characteristics, our data suggested that age, level of education, and level of income were significant factors for the women to be subjected to domestic violence, and that level of education was a significant factor for males to commit domestic violence. A very important finding was that in the nuclear family, either or both witnessing and being subjected to domestic violence were indicators of committing to such violent acts or being subjected to violence later in life. The results also suggested a relationship between committing to and being subjected to violence and dismissing attachment style. Individuals with dismissing attachment style are reportedly more likely to commit violent acts than individuals with secure attachment style. In addition, it may be suggested that the individuals with dismissing attachment style are more likely to be subjected to violence from their spouses. Further findings of our study demonstrated that the relationship between decreased marriage adjustment and increased domestic violence among spouses was significant. A similar relationship between marriage adjustment and attachment styles was also reported. Therefore, it may be implied that there is a negative relationship between the dismissing attachment style and marriage adjustment. Finally, the findings regarding marriage adjustment and similarities with parents suggested that individuals tend to form marrital relationships similar to the marriage of their parents and to what they experience as children in their nuclear family.
Collections