SUÇA SÜRÜKLENEN ERKEK ERGENLERDE EBEVEYNE GÜVENLİ BAĞLANMA VE AYRILMA BİREYLEŞME ÖZELLİKLERİ
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada suça sürüklenen erkek ergenlerin sosyo-demogrofik profilleri betimlendikten sonra bu bireylerin anne babaya güvenli bağlanmaları ve ayrılma bireyleşme özellikleri çerçevesinde `anne-babaya güvenli bağlanmalarının`, ayrılma bireyleşme süreci açısından olumsuzluk ya da zorlukların göstergelerinden olan `ayrılma anksiyetesi` ve `reddedilme beklentisi` ile aralarındaki ilişkisi incelenmiştir. Çalışmanın bir diğer amacı olarak suça sürüklenen erkek ergenlerin işledikleri suç türü `hırsızlık (konut dokunulmazlığı, mala zarar verme)` ve `yaralama` değişkeni açısından `anne-babaya güvenli bağlanma`, `ayrılma anksiyetesi` ve `reddedilme beklentisi` düzeylerinde anlamlı bir farklılık olup olmadığı incelenmiştir. Örneklem grubu, İstanbul ili içinde yaşayan 12–18 yaş aralığında herhangi bir suç isnadı ile Anadolu Adliyesi'ne dosyası intikal eden ve sosyal servis birimine yönlendirilenler arasından rastgele örnekleme yöntemi ile seçilen 325 ergenden oluşmuştur. Tüm katılımcılara sırasıyla kişisel bilgi formu, Anne-Babaya ve Akranlara Bağlanma Envanteri (EABE) ve Adolesan Ayrılma Bireyleşme Testi (AABT) `Ayrılma anksiyetesi, Reddedilme beklentisi` bağımsız 2 alt ölçeği uygulanmıştır. Bulgulara göre, EABE'nin `anne-babaya güvenli bağlanma` ile AABT'nin `reddedilme beklentisi` puanları arasında istatiksel olarak negatif doğrusal ve orta düzeyde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Buna göre EABE'nin `anne-babaya güvenli bağlanma` puanları azaldıkça, AABT'nin `reddedilme beklentisi` puanları artmaktadır. EABE'nin `anne-babaya güvenli bağlanma` ile AABT'nin `ayrılma anksiyetesi` puanları arasında ise istatiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Bir diğer bulguda, örneklem grubunun `işledikleri suç türü` değişkeni açısından EABE'nin `anne-babaya güvenli bağlanma` puanlarının suç türü gruplarının sıra ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Buna göre çalışmada değerlendirmeye alınan suç türü `hırsızlık (konut dokunulmazlığı, mala zarar verme)` olan örneklem grubunun EABE'nin `anne-babaya güvenli bağlanma` puanları, suç türü `yaralama` olan örneklem grubuna göre daha düşüktür. İkinci olarak, örneklem grubunun AABT'nin `reddedilme beklentisi` puanlarının işledikleri suç türü sıra ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuş olup, buna göre suç türü `hırsızlık (konut dokunulmazlığı, mala zarar verme)` olan örneklem grubunun AABT'nin `reddedilme beklentisi` puanları, suç türü `yaralama` olan örneklem grubuna göre daha yüksektir. AABT'nin `ayrılma anksiyetesi` puanlarının işledikleri suç türü sıra ortalamaları arasındaki fark ise istatistiksel olarak anlamlı bulunamamıştır. In this study, after socio-demographic profiles of male adolescents were identified, it is aimed to examine the relationship between secure attachment of these individuals to their parents, separation anxiety and rejection expectation which are indicators of negativity or difficulties in the separation individuation process. Another aim of the study is to investigate the relationship between the level of secure attachment, separation anxiety and rejection expectancy of male juvenile delinquents and demographic variable of the crime type. The sample group is consisted of 325 adolescents aged between 12-18, based in İstanbul and reachable whose file cases were devolved to the İstanbul Anatolian Courtyard and referred to the social service unit with any criminal accusation which was selected by random sampling method. Personal information form, Inventory of Parent and Peer Attachment (IPPA), Separation Anxiety and Rejection Expectancy sub-tests of The Separation Individuation Test of Adolescence (SITA) were administered to all participants respectively. There was a statistically significant negative linear and moderately significant relationship between IPPA's secure attachment to parents and SITA's expectation of rejection scores. According to this, as the `secure attachment to parents` scores of IPPA decrease, `expectation of rejection` scores of SITA increases. No statistically significant relationship was found between IPPA's `secure attachment to parents` and `separation anxiety` of the SITA. As another aim of the study, the difference between the order averages of the crime type groups of the IPPA in terms of the type of crime of the sample group was found statistically significant. According to this, type of crime taken into consideration in the study, IPPA's `secure attachment to parents` scores of sample group of burglary (immunity of domicile, damage to property) are lower than the sample group of wounding crimes. Secondly, the difference between sample group's mean of order of crime type was found statistically significant, and according to this, crime type of burglary (immunity of domicile, damage to property) sample groups' SITA's rejection expectancy scores are higher than crime type of wounding group. The significant between SITA's `separation anxiety` scores in terms of mean order of crime type was not found statistically different.
Collections