The traces of a frugal society in rural Turkey
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Geçtiğimiz yüzyılın ekonomik gelişme anlayışıyla, sahip olunan her türlü kaynak hızlı bir şekilde tüketilirken, bugün azalma tehdidi ile karşı karşıya kalınmaktadır. Bu durum başta olmak üzere; pek çok dinamik, ekonomilerin doğasında değişimler meydana getirmiştir. Bu değişimlerle birlikte, bilgi ekonomilerinin başlıca kavramı olan Yenileşim (inovasyon) de farklı algılanmaya başlanmıştır. Yenileşimin yüksek maliyetli süreçleri kapsadığı ve dolayısıyla gelişmişlikle bağlantılı olduğu algısı, günümüzde yenileşimin çok düşük maliyetli bir şekilde gelişmekte olan ülkeler ve ekonomilerde de gerçekleşebileceği gibi yaklaşımlarla sarsılmaktadır. Söz konusu yaklaşıma `tutumlu yenileşim` denmektedir.Tutumlu yenileşim kısaca en az girdi ile en çok çıktı elde edilen her türlü yenileşim faaliyeti olarak tanımlanmakta olup hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde popüler hale gelmiştir. Gelişmekte olan ülkelerde var olan yoksulluk, kısıtlı kaynaklar, altyapı eksiklikleri, hızlı nüfus artışı, ekonomik ve sosyal eşitsizlikler gibi bir dizi problemle baş edilmektedir. Bu ve bunun gibi problemler, yenileşim faaliyetleri gerçekleştirmede tetikleyici bir rol üstlenmektedir. Yapılan bazı araştırmalara göre kaynakların kısıtlı oluşu ve sahip olunan problemlere acil bir şekilde çözüm üretilmesinin gerekliliği yenileşim yeteneğini artırmaktadır. Öte yandan yüksek maliyetli yenileşim ve üretim süreçlerinin ekonomik ve ekolojik açıdan sürdürülebilir olmayışı gelişmiş ekonomilerde de firmaları tutumlu yenileşime yönlendirmektedir. Tutumlu yenileşim, temel olarak eldeki kısıtlı kaynakların en uygun şekilde (optimal) kullanılmasıyla gerçekleştirilen yenileşim faaliyetlerini işaret ederken pek çok farklı özelliğe sahip bölgelerde, farklı sektörlerde ve ihtiyaç alanlarında, farklı hedeflere yönelik olarak gerçekleşebilmektedir. Tutumlu yenileşim, firmalar tarafından piyasada varlıklarını sürdürme içgüdüleriyle sahip olunan kısıtlı ekonomik ve ekolojik kaynakları en az düzeyde kullanmaları olarak ele alınmaktadır. Firmaları bu şekilde maliyeti düşürmeye yönelik davranmaya iten; kaynakların sınırsız olmaması dolayısıyla mevcut gidişatın kendileri açısından sürdürülebilir olmayışı, müşterilerin artan çevresel hassasiyetlerine yönelik talepleri doğrultusunda hareket etmek zorunda olmaları, gelişmekte olan ülkelerde yaşayan çok düşük gelir grubu içerisinde yer alan insanlara yönelik olarak da ürün ve hizmet üretilebileceğini keşfetmiş olmaları gibi sebepler bulunmaktadır. Kavram; bireylerde de hayatta kalabilme içgüdüsüyle ellerindeki kısıtlı imkanları yenileşimci ve yaratıcı bir biçimde kullanarak gerçekleştirdikleri faaliyetler olarak değerlendirilmektedir. Bireysel tutumlu yenileşimci faaliyetlerin dünya genelinde daha çok kırsal alanlarda gerçekleştiği görülmektedir. Bunun temel sebebi ise, dünya genelinde teknik ve sosyal çözümlere acil ihtiyaç duyan nüfusun yoğun olarak kırsal alanlarda yaşıyor olmasıdır.Çalışma kapsamında ele alınan bir diğer konu ise ekonomik büyüme, kalkınma ve teknolojik ilerleme meselelerine eleştirilerin başlangıcı olan 1960'lı yıllardan bugüne kadar giderek teorik altyapısının güçlenmesinin yanında pratikte de sosyal bir harekete dönüşmeye başlayan `küçülme` konusudur. Ekonomik küçülme, kabaca gayri sâfi milli hâsılanın artışı olarak tanımlanan dolayısıyla niceliksel bir artış olan ekonomik büyümenin tam aksi yönünü, yani gayri sâfi milli hâsılanın küçülmesini savunacak kadar radikal değişiklik programları önermektedir. Küçülme savunucuları, günümüz ekonomi bilimi aracılığı ile tanımlanan tüm kavramlara karşı çıkmaktadır. Kalkınma, sürdürülebilir kalkınma, sürdürülebilir büyüme, yeşil ekonomi, ekolojik ekonomi gibi güncel teori ve pratik alanları da aynı şekilde eleştirilere maruz kalmakta ve küçülme savunucuları tarafından sert bir biçimde reddedilmektedir. Bu çalışmada kanaatkâr bir toplumun izleri olarak ifade edilen şey kırsal alanlarda tutumlu yenileşim faaliyetleri gerçekleştiren girşimcilerdir. Kanaatkâr toplum, endüstri devrimi sonrası rastlanan sermayenin birikmesiyle mümkün olan ekonomik büyüme ve teknolojik gelişmenin sebep olduğu toplumsal ve çevresel problemlere getirilen ve yukarıda bahsi geçen küçülmeyi öneren bir dizi eleştiri içerisinde yer alan bir ütopyadır. Kanaatkâr bolluk toplumu; bilinçli ve gönüllü bir şekilde sosyal ve çevresel değerleri ekonomik değerlerden üstün tutan, basit, sade ve fazla ihtiyaçlardan arınmış bir yaşamı tercih etmiş insanların inşa ettiği toplumsal bir düzene işaret etmektedir. Bu düşüncenin günümüzde en önemli temsilcisi olan Latouche, kanaâtkar bolluk toplumunun; ilkel çağlardaki üretim ve tüketim biçimlerinin bugünün ekonomik terimleriyle açıklanamayacağı gibi günümüz ekonomi biliminin kalıpları dışında yer alan değerlerle küçülmenin kendiliğinden gerçekleşeceğini öne sürmektedir. Çalışma, kırsal alanlarda gerçekleştirilen tutumlu yenileşim faaliyetlerini küçülme teorilerinde tasvir edilen kanaatkâr toplum persfektifinden ele almaktadır. Bu kapsamda ele alınacak girişimciliklerin kırsal tutumlu yenileşim olarak tanımlanabilmesi için birtakım kriterler belirlenmiştir.Bir yenileşimci faaliyetin tutumlu olabilmesi için; literatürde sürdürülebilirlik, satın alınabilirlik ve iyi performans kriterlerini sağlaması gerektiği bilgisi yer almaktadır. Bu da, sürdürülebilir inovasyon süreçleri sonucunda satın alınabilir ve iyi kalitede bir ürünün ortaya çıkması anlamına gelmektedir. Kırsal alanda ise tutumlu yenileşim faaliyetlerinin literatürde yer alan bir tanımı bulunmaması nedeniyle çalışmamız kapsamında bir kırsal tutumlu yenileşim tanımı yapılmaktadır. Küçülme ekonomisi teorilerinden gelen kanaatkârlık düşüncesi bağlamı göz önünde bulundurulduğunda, bir kırsal tutumlu yenileşim faaliyetinin, öncelikle yerel halk tarafından tanımlanabilen bir ihtiyaç ve probleme yine yerel halk tarafından üretilmiş bir çözümü içermesi gerekmektedir. Kırsal tutumlu yenileşimin tanımı küçülme ve kanaatkârlık düşünceleri ışığında yapılırken en önemli kriter, küçülmeyi öneren teoriler içerisinde `yerellik` olgusuna sıkça vurgu yapıldığından, bu kriter olmaktadır. Bu bağlamda, çalışma kapsamında kentsel alanlardan kırsal alanlara daha sonradan göç etmiş nüfus kırsal nüfus kapsamında değerlendirilmemiştir. Söz konusu yenileşimci faaliyetin ayrıca, kırsal alanlarda veya kırsal alanlara katkı sağlayacak şekilde; yerel halk tarafından ya da yerel halka katkıda bulunacak biçimde gerçekleşmesi ve sürdürülebilirlik, satın alınabilirlik ve iyi performans olmak üzere tüm tutumlu yenileşim kriterlerini de sağlaması gerekmektedir. Aksi takdirde kırsal alanlarda tutumlu yenileşimden bahsetmek mümkün değildir. Ele alınan örneklerin kanaatkâr bolluk toplumu düşüncesiyle örtüşmesi bakımından ayrıca bilinçli ve gönüllü bir `sadelik` tercihini içermesi gerekmektedir.Bu çalışmada, öncelikle kırsal alanda gerçekleşen tutumlu yenileşim kavramı ve faaliyetleri, kanaatkârlık düşüncesi bağlamında tanımlanmaktadır. Çalışmanın temel amacı ise Türkiye'de söz konusu tanıma uyan kırsal tutumlu yenileşim faaliyetlerini tespit etmek, irdelemek ve değerlendirmektir.Çalışmada, kırsal tutumlu yenileşimci faaliyetleri saptamak adına ilk olarak gazetelerde ve çeşitli haber kaynaklarında yer almış kırsal girişimcilik faaliyetleri listelenmiştir. Bu listede yer alan faaliyetlerden tutumlu yenileşime örnek teşkil edebilecek beş tanesi vaka çalışması yapılmak üzere seçilmiştir. Kırsal tutumlu yenileşim kriterleri açısından değerlendirilmek üzere bilgi toplamak için yerinde derinlemesine mülakat yöntemi uygulanmıştır. Çalışmanın sonucunda Türkiye kırsalında gerçekleştirilen tutumlu yenileşim faaliyetlerinin, yerel ve kırsal kalkınmanın da başarısına katkı sağlayabileceği ve ayrıca küçülme düşüncesi içerisinde tarif edilen kanaatkâr bolluk toplumu ütopyasını oluşturacak yapı taşları olabileceği tespit edilmiştir. Kırsal tutumlu yenileşim çalışmaları oldukça güncel ve yeni bir araştırma zemini ortaya koyduğıundan, çalışmamızın gelecek çalışmalara yol gösterici bir niteliği bulunmaktadır. While each kind of possessed resources was being consumed rapidly because of economic growth approach of the previous century, we face the threat of resource depletion today. Particularly this situation and many other dynamics have changed the nature of economies. With these changes, innovation that is the main concept of information economies has been perceived as a different way. Innovation was been perceived that it is related to development caused by having high-cost processes of it. Nowadays this perception has been shake due to the fact that there is a new approach that innovation can be made in developing countries and emerging econommies with low-cost. This approach is called as `frugal innovation`.Frugal innovation is briefly defined as every kind of innovation activities which is achieved with minimum input that it has been popular in both developing and developed countries. Developing countries struggle with a series of problems such as poverty, limited resources, infrastructure lacknesses, rapid population growth. Such the problems play a trigger role in doing innovation. Some researches propound that limited resources and necessity of urgent solution increase the capability of innovation. In addition, high-cost innovation and production processes are not sustainable in terms of economy and ecology. This situation prompt also firms in developed countries to doing frugal innoation.Frugal innovation can be seen in many different regions, sectors and needed areas with different purposes alongside of that it basicly refers to innovation activities carried out with optimal using all of the possessed limited resources. Frugal innovation is considered by firms as using at minimum level of economic and ecologic resources with their instinct of sustaining their existence in the market. Also, the concept of frugal innovation can be considered as creative and innovative activities with their limited resources for individuals also. Individual frugal innovations are mostly seen in rural areas. Root cause of this situation is that the population who needs urgent solutions to their technic and social problems live in mostly rural areas.In this study, rural entrepreneurs who perform frugal innovation activities are what are expressed as the traces of a frugal society. The frugal society is a utopia in a series of criticisms that were brought to social and environmental problems caused by the economic growth and technological development that is possible by the accumulation of capital after the industrial revolution. Frugal abundance society refers to a social system built by people who have consciously and voluntarily preferred a simple life which has less needs and keep the social and environmental values above economic ones. The study considers rural frugal innovations from the perspective of frugal society which is described in de-growth theories. In order to define the entrepreneurships as rural frugal innovation in frugality context, some criteria have been determined.Being a frugal innovation of an innovative activity; sustainability, affordability and good performance criteria should be ensured. This means that it needs emergence of an affordable and well-performed product at the end of a sustainable innovations processes. In rural areas, frugal innovation activites should contain first a solution that is found by local people for a problem that can be defined by the local people. Rural frugal innovation should also be carried out in a way that contributes to rural areas and rural population and meet all other frugal innovation criteria. Otherwise, it is not possible to talk about rural frugal innovation.This study defines the concept and puts forward the activities of rural frugal innovation in the context of frugality. The main purpose of the study is to determine, to examine and to evaluate the frugal innovation activities that fit the definition.In this study, rural entrepreneurship activites which took place in newspapers and various news sources, were listed in order to identify rural frugal innovation. Five of the activities in this list were selected for case studies, which could serve as an example for frugal innovation. In order to evaluate case studies in terms of the criterion of rural frugal innovation, method of in-depth interview on-site was used. According to the study, rural frugal innovations in Turkey can contribute to success of local and rural development. They also can be constituents that can build the frugal abundance society described in de-growth thinkings. Frugal innovation studies especially within the context of rural show a very-up-date and new research ground. So, the study has a guiding character for future studies.
Collections