Security sector reform in Iraq: Building security forces in post-conflict multi-ethnic societies
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma, 2003 Amerikan işgalinden sonra Irak'ta güvenlik sektörü reformu arkasındaki dinamikleri kavrama amacıyla yazılmıştır. Baas rejimi ve onun kurumlarının toplamının imhasından dolayı Irak devletinin başından itibaren yeniden inşa edilmesi gerekiyordu. Bu analiz, Barış-İnşası, Ulus-İnşası ve Devlet-İnşası kavramları üzerinden yapılmıştır. Tarihsel arka planı da Irak'ta yaşayan farklı etnik ve mezhepsel gruplar arasındaki mevcut dinamikleri kavramak amacıyla tahlil edilmiştir. Ana kullanılan yöntem, teorilerin literatürü yanı sıra günlük Irak haber takibi olmuştur. Sonuçlar, Irak'ta ne Devlet-İnşası'nın, ne de Ulus-İnşası'nın başarılı olmadığını göstermektedir. Sadece demokratik kurumlar hızla hayata geçirilmiştir ama iç dinamiklerden dolayı hemen hemen hepsi başarısızlıkla sonuçlanmıştır ve işlevsel değillerdir. Güvenlik Sektörü yeniden oluşturulmuş, ama güçlü milislerin varlığı, liderlik eksikliği, işgalcilerin ve yerel politikacılar siyasi tercihleri hala Irak devletinin toprakları üzerinde şiddet tekeline sahip olmasına engellemektedir. Yeni bir Güvenlik Sektörü oluşturmak devletin siyasal ve sosyo-ekonomik yönleri ile iç içedir. Bundan ötürü Ulus-İnşası ve Devlet-İnşası ahenkli bir şekilde işletilmelidir. Ancak, Irak'ta yürütülen çabalar başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Halen devam etmekte olan olaylar Irak'ın muhtemelen iki ya da üç farklı Devletlere bölünmüş olacağını gösteriyor. The purpose of this study is to grasp the dynamics behind the security sector reform in Iraq after the American invasion of 2003. The Iraqi State had to be rebuilt from the beginning because of the total annihilation of the Baath regime and its institutions. The analysis has been made through the concepts of Peacebuilding, Nation-Building and State-Building. The historical background has also been analyzed in order to grasp the present dynamics between different ethnic and sectarian factions living in Iraq. The main used method has been the literature review of the used theories as well as the follow-up of daily Iraqi news. The results indicate that nor State Building neither Nation-Building have succeeded in the Iraqi case. The only attained objective is that democratic institutions have been rapidly implemented but they have failed because of the internal dynamics. The Security Sector have been reorganized but the presence of strong militias, the lack of leadership and the policies of the invaders and the local politicians still hinders the State to have the monopoly of violence over its territory. Constituting a new Security Sector is intertwined with the political and socio-economic aspects of the State. This is the reason why Nation-Building and State-Building must be operated in a harmonious way. However, the Iraqi case has been a total failure of such endeavors. The presently on-going events show that Iraq will most probably split into two or even three distinct States.
Collections